Nurdan Haber

ÖZ BENLİK ARAYIŞI

ÖZ BENLİK ARAYIŞI
30 Kasım 2015 - 5:43

Birey olarak insanın en büyük ihmali bizzat kendisidir. Günümüzün egemen sistemi olan kapitalizm dahil hemen hemen tüm beşeri sistemler insanı ötelemiştir. Buna karşılık, peygamberler ve sistemleri sürekli bireyi merkeze almış, bireyi terbiye etmiş, bireyi yüceltmiştir. Bireyden topluma gitmiş, sosyal sorunların çözümleri bireyi eğitmekten geçtiğini söylemiştir. Vahyin  öğretilerinde erdemlilik ve üstünlük etnik yapıda, dilde, ırkta, soyda, ülkede değil bireyin kendisindedir. ‘Allah katında en erdemli olanınız en çok takva sahibi olanınızdır’ diyerek toplumsal üstünlükten çok bireysel üstünlüğe dikkatleri çekmektedir. Ancak insanoğlu yaşamın gürültüsü içinde kendini unutmuştur. Oysaki dünyadaki tüm problemlerin çözümü insanın kendisini unuttuğu yerdedir. Yani öz benliğinde…

            İnsanlık bilimde neredeyse Mars’a ayak basmak üzeredir. Ama henüz barışın ve mutluluğun formülünü bulabilmiş değildir. O zaman şöyle bir soru akla geliyor bilim mi insan için insan mı bilim için? Aslında biri soru biri cevaptır. İnsan beyni soru, bilim cevaptır. Beyin merak eder araştırır. Bu araştırmalar bilimi oluşturur. Fakat insanın bir takım negatif duyguları bilimi kötüye kullanmaktadır. Bilim, insanı mutlu etmek, hayatını kolaylaştırmak, yaratılış bilmecesini çözmek içindir. Ancak seküler anlayış, tüm insanlığın ortak malı olan bu gelişmeleri dünyaya hakim olmak, toplumları yönetmek, tüm kaynaklara sahip olmak için bir güç olarak kullanmaktadır. Tarih, bu kötü niyetin bedelini iki dünya savaşı vererek çok ağır bir şekilde ödedi. Sonrasında sınırlar yeniden çizildi, yeni sistemler kuruldu. En fazla yetmiş sene dayanabildi bu sistem. Dünya şimdi yeniden bir sistem arayışına girdi. Adı, kuralları ne olursa olsun, bireyi merkeze almayan hiçbir sistem  insanlığı barışa ve huzura götüremez.

          Zihnimizi tüm ön yargılardan ve öğretilmiş bilgilerden uzak tutarak, objektif bir bakışla insanı masaya yatırdığımızda onun ayrılmaz iki önemli özelliğini görürüz. O da acizlik ve fakirliktir. Bu iki özellik zaman ve mekandan bağımsız olarak insanın asli parçasıdır. Zaten insanın tüm çabası bu iki yarasını tedavi etmek içindir. Fakat tedavisini yanlış yerde aramaktadır. Bu iki yaranın tek tedavisi var o da öz benliğini keşfetmektedir. İnsanın öz benliği ve gerçek kimliği ise ‘abd’ olmaktır.

        Yaratıcı ile yaratılmışın bütünleştiği makam abdiyet makamıdır. Yaratılmışın, kendisinin farkına vardığı, sonsuz bir güce ihtiyaç duyduğu ve onu bulduğu çizgi abdiyet çizgisidir. İnsanı tarif etmenin en kısa ifadesi üç harften oluşan ‘abd’ kelimesidir.

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )