Nurdan Haber

Bediüzzaman’a ve Mevlana’ya dil uzatmıştı. Ajan olduğu ortaya çıktı!

Bediüzzaman’a ve Mevlana’ya dil uzatmıştı. Ajan olduğu ortaya çıktı!
30 Kasım 2015 - 8:34

Nurdanhaber-Haber Merkezi

“Mustafa’yı şeytanım kadar sevmiyorum, dünyaya fesat dağıtıyor. Humeyni’nin birinci adamı! Dua edelim de Cenab-ı Hak hidayet eylesin. Yaşı 55 oldu, torun sahibi oldu ama İran kafalı, Humeyni kafalı, evinin her tarafı İranlıların kitabıyla dolu, o yüzden babasıyla da görüşemez.” 

Mustafa İslamoğlu’nun babası bu sözleri söyleyince, kimse inanmamıştı.

 

FETÖ terör örgütü lideri Hain Fethullah Gülen’in Örgüt lideri olduğu tam 40 yıl sonra anlaşıldı. Bu gecikmenin ülkemize nelere mal olduğunu yazmaya gerek yok. Hepimiz çok iyi biliyoruz. Peki tam kırk yıl farkedilemeyişinin sebebi nedir. 

Erbabınca malum olduğu halde neşvu nema bulması, kendini çok masum sütrelerin arkasına gizlenmesi sayesinde teahhur etti. 

Ama hakikatin, zuhur etmesi geç de olsa mukadder olduğundan ilahi ikram olarak bizlere temaşa eylemek nasip oldu. 

Alim, hoca efendi ve hizmet ehli olarak kendini cühelaya takdim edip senelerce hem islam’ın hem de devletin altını oyarken, tabiun’u onu hoca zu’metti, alim kabul etti. 

Tam kırk yıl sonra hoca değil loca olduğu anlaşıldı. İslam’a ve müslümana değilyahudiye ve düşmana hadim olduğu tebeyyün etti. 

Şimdi de yeni bir hoca bu hainden boşalan yeri doldurma gayreti içerisine girdiği yine erbabınca anlaşılıyor ve feryad ediliyor. 

Türkiye hem coğrafi hem de dini ve ilmi yönden dünyaya önder ve örnek olduğu için her kesimden ajan ve hainlerin bu kadar neşvu nema bulması mucibi hayret bir hadise değildir. Asırlardır ilme fikre ve medineyete ev sahipliği yapan bu topraklar, mahza askeri hain değil elbette ilmi ve fikri hain de barındıracaktır.

Askeri ihanet her ne kadar kısa sürede bertaraf edilse de ilmi ve fikri ihanetin teşhir edilmesi ve izale edilmesi kolay olmuyordu. Zira ihanet kalplere ve beyinlere karşı yapılıyordu. 

Tam kırk yıl beyinler yıkandı dimağlar dumura uğratıldı. Ancak vatikana hizmet edildiğinin anlaşılması kırk yıl sürdü. 

Şimdi de Tahrana hizmet kervanı yola çıktı. 

Bu kervanın başında da yine ismiyle mestur, ilmiyle makbul, fikriyle menkul olmaya çalışan, soyadı değil ama yüzü gülen, gülerken zehirleyen, asırlardır tevarus ettiğimiz ilmimizi fikrimizi bir çırpıda çöpe atan, tabi olduğumuz ulemayı aşağılayıp naklettiklerine uydurulmuş yaftası takıp kendi uydurduklarını organik diye yutturmaya kalkan bir zat karşımıza çıktı. 

Şu an dünyada saklanacak delik arayan örgüt lideri ile o kadar müteşabih ki, erbabı bir çırpıda anlayabiliyor.

Anlayabiliyor da, devletin tepelerine kadar gelme kabiliyeti olan Saf’lar bunu da anlamakta zorlanıyorlar.

İşte o Saf’lara yardımcı olmayı ümid ederek asrın munafığı ile nev zuhur munafık arasındaki müteşabihatı ta’dad edelim istedik. 
 

1- Hain Fethullah Gülen’in de İslamoğlu’nun da çıkış noktası aynıdır. Her ikisi deilm ile insanları kandırmayı ve zehirlemeyi hedeflemektedir. 

2- Her ikisi de dış mihraktan beslenmektedir.  Fetö Vatikan, İsyanoğlu Tahran’dan emir almakta ve uygulamaktadır. 

3- Her ikisinin de hedef kitlesi cühela kesimdir. Fikirlerini cahillere anlatabilirler, ama gerçek alimlerin karşısında tartışmaya cesaretleri yoktur. 

4- Her ikisinin ortak düşmanı, Ehl-i Sünnettir.

5-Her ikisi de cami ve Diyanet düşmanıdır. Diyanet’e bağlı camilere gitmez kendi üslerinde ihanet çalışması yaparlar.

6- Her ikisinin de televizyonu vardır ve dış kaynaklı yardımlarla kurulmuştur. 

7- Her ikisinin de nihai hedefi devlettir. Biri idari biri ilmi olarak kendi fikriyatını hakim kılmaya çalışmaktadır. 

8- Her ikisinin de kendi ülkeleri dışında çok sevdiği ve bağlı olduğu ülke mevcuttur. Biri güneydeki ülkeyi (İsrail), biri doğudaki ülkeyi( İran) sevmektedir. 
Hatta İslamoğlu Suriye olayında baklayı ağzından çıkarmış ve Türkiye’nin İran’ın nüfuzunu kabul etmesini istemiştir. 

9- Her ikisi de kadrolaşmayı okullardan yapmaktadır. Fetönün okulu da dershanesi de kalmamıştır. Ancak İSYANOĞLU imam hatip ve ilahiyatlarda son sürat kadrolaşmaya devam etmektedir. 

10- Her ikisi de peygamber düşmanıdır. 
Biri, MUHAMMEDÜRRASULULLAH demeye gerek yoktur der. Biri hadis ve sünneti toptan uydurulmuş gerekçesi ile inkar eder. 

11- Her ikisi de Kur’an ve hadis okumayı değil kendi kitaplarını okutmayı ve yaymayı aşılar. 

12- Her ikisi de Allah’ın ve peygamberimizin lanetine uğrayıp yok olacaktır. 
 

Şimdilik bu oniki madde ile yetinelim. 

Teşhir bizden. Tedbir devletten. Tevfik Mevladan. 

Dinihaberler

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )