Nurdan Haber

İslâm hukukunda idam cezası varmı?

İslâm hukukunda idam cezası varmı?
08 Temmuz 2017 - 10:34

ANALİZ

HAK HAKDIR, AZINA ÇOĞUNA BAKILMAZ

Günümüzde idam cezasının leh ve aleyhinde değişik fi­kirler zikredilmektedir. Bu fikir beyan edenler arasında İslam adına konuşan ve kanaatime göre “İdam Cezası Kalkmalıdır” diyenler de vardır. O halde kalkması istenen idam cezası ne­dir? İslâm’da idam cezası var mıdır? Daha doğrusu günümüz hukuk sistemlerinde “idam cezası” kapsamına giren cezalar İslam Hukukunda hangi suçların ve cezaların katagorilerine da­irdir. Bu soruların cevabını vermeden konunun üzerinde ko­nuşmak bile hatalıdır.

Önce şunu belirtelim ki, günümüzde kasten adam öldür­meden tutun da uyuşturucu madde kaçakçılığına kadar deği­şik suçlar için, takdir edilen “idam cezası” mefhumu ile,
İslam Hukukundaki idam cezası anlayışı arasında çok önemli farklar bulunmaktadır. Günümüzdeki idam cezası karşılığında şu ce­zaların yer aldığını görüyoruz.

 

1- Kısas Mânâsındaki İdam Cezası

İslam Hukukunun idam cezası verdiği suçlardan birisi, kasten adam öldürme suçu kar­şılığında takdir edilen kısas cezasıdır. Kur’an, bir masumun ha­yatını ve kanını bütün beşeriyet için de olsa, heder etmeyi ka­bul etmemekte ve suçlunun yaptığı fiilin aynen karşılığını göre­rek öldürülmesini istemektedir. Kur’anın ifadesiyle “insanlar için kısasta büyük bir hayat vardır” Yani kâtilin öldürülmesi demek, yakınlarının ve dolayısıyla çok kimsenin hayatını ga­rantiye almak demektir. Hayatı yok etmenin hayatın da kendi­si olarak görülmesinde bir tenakuz var gibi görünürse de, ha­kikat bunun tam tersidir. Zira haksız bir şekilde hayatın yok edil­mesine karşı, hayatın zıddı olan kısasın kabul edilmesi, aslında hayatın en büyük müeyyidesidir. Evvela kısas, hem öldürenin hem de öldürülenin hayatının korunması için kuvvetli bir se­beb teşkil eder. Kâtil olmak isteyen, öldürürse, kendisinin de öldürüleceğini bildiği takdirde o çirkin fiilden vazgeçecektir. İkinci olarak, kısas, kan davalarını önleyecektir. Kriminologlar, kan davalarının suç sebebleri arasında önemli bir yeri olduğunu is­tatistiklere dayanarak açıklamaktadırlar[1].

İslam Hukukunun kısas manasındaki idam cezasına karşı tavrı ise Kur’an’da gayet açık bir şekilde beyan edilmiştir. “Her kim kardeşinden affa mazhar olursa, mâktulun velilerinin görevi artık ma’kul ve ma’ruf bir şekilde hareket etmeleri, kâtilin görevi ise, üzerine düşen borcunu güzellikle ödeme­sidir. Bu, Rabbinizden kısas cezasını bir tahfif ve rahmet­tir”[2]. Görüldüğü gibi Kur’an:

  1. Kâtil ile maktûlü kardeş ilan ederek kısascezasının affı­nı ve sulhü zımmen teşvik etmektedir.
  2. Adam öldürmede af yetkisini tamamen maktûlün veli­lerine tanımaktadır. Devletbaşta olmak üzere bu konuda kim­senin af yetkisi yoktur.
  3. Af gerçekleştiği takdirde, kâtilin öldürdüğü aileyi iktisa­dî açıdan desteklemesini emretmektedir. .
  4. Affedilmediğinden kâtil kısasyoluyla öldürülürse, bu­na da hem cemiyet hem de her iki taraf için kan davası yolu­nun kapatılması ve huzurlu hayatın temini olarak göstermek­tedir.

Kısaca İslam Hukukuna göre, kısas cezası kaldırılamaz, devlet tarafından affedilemez. Kaldırılması, sağ insanların ha­yatına kastetmenin müeyyidesini kaldırmak demektir.

 

2- Had Cezası Manasındaki İdam Cezaları

İslam Huku­kunda had yani Allah ve Peygamberinin tayin ve tesbit ettiği cezalar arasında yer alan idam cezaları şunlardır.

  1. Çok ağır olan şartları gerçekleştiği takdirde, evli müslü­man erkek veya kadının işlediği zinasuçunun cezası, recmya­ni taşlayarak öldürme tarzında icra edilen idam cezasıdır. 1400 senelik İslam tarihi boyunca uygulamadaki örnekleri çok az olan bu cezaların asıl amacının suçtan caydırıcılık olduğu ânlaşılmak­tadrır. “İslâm Hukukundaki recm cezasını şiddetle tenkit edenlerin, kız veya karıların, zina halinde gördükleri an, tabanca veya başka bir aletle öldürdükleri haberlerini ga­zetelerde çokça okumak mümkündür” diye İslam Hukuk­çuları, konuyu değişik açılardan gerekçelendir-mişlerdir[3].
  2. Devlete isyan ve silahlı ayaklanma demek olan “bağy” suçunun cezası da, tıpkı cephedeki düşman gibi öldürmedir. Bu da bir had cezasıdır. Tabii ki bunun uygulanması için de bir takım şartlar aranmaktadır.
  3. Üçüncüsü ise İslam’dan dönen erkek mürtedlerin öl­dürülmesidir. Yani İslam’da mürtedin hayat hakkı yoktur. Ce­miyet hayatı için öldürücü bir zehir olarak kabul edilmektedir. Bu arada bir de “Kuttâ’-ı Tarik” denilen yol kesicilere ve hara­milere verilen ölüm cezası vardır ki, bu salb yani günümüzdeki şekliyle iple idam cezasını da ihtiva etmektedir.

Had cezası mânâsındaki idam cezaları, ne devlet ve ne de şahıslar tarafından affedilemez. Affedilmesi nizâm-ı aleme yâni kamu düzenine ihanet sayılır.

İşte İslâm Hukukunda idam cezası denilince bunlar akla gelmez, bunlardan birincisinin adı kısas, diğer üçünün adı ise had cezalarıdır.

Başka idam cezası var mıdır? İslam Hukukunda kısas ve had cezalarının dışındaki cezalara “tazir” cezaları denmek­tedir. Tazir cezaları; kadı’lar veya zamanın yasama organları “Ulûl-emr” tarafından takdir edilmektedir. Hukukçuların bir kıs­mı tazir cezası olarak idam cezasının verilmesine karşıdırlar. An­cak Hanefilerin ve çoğu Hanbelilerin de içinde bulunduğu bir kısım hukukçular kamu yararı gerektiriyorsa, tazir cezası ola­rak idam cezasının verilmesinin caiz olduğunu savunmaktâdırlar. Osmanlılar; bu şekilde kamu yararı gözetilerek verilen ölüm ce­zalarına “idam cezâsı” veya “siyâseten katl” adını vermekte­dirler. Hırsızlığı; homoseksüelliği, uyuşturucu kâçakçılığını ve benzeri önü alınamayan suçları tekrar tekrar işleyenlere ve ve­rilen cezalarla uslânmayanlara, kamu yararı gereği idam ceza- sı verilebilmektedir [4].

İdam cezasının şekli de önemlidir. Günümüzdeki anla­mıyla iple idam şekline İslam Hukukunda “salb” adı verilmek­tedir. Ve bu, yol kesenlere ve haramilere verilen ölüm cezasın­da uygulanır. Kısas’ta kılıç ile öldürme esastır. Devlete isyan “bağy” suçu ve mürtedin durumunda da, kılıçla öldürme yani kesici aletle hayatına son verme söz konusudur.

Ölüm Cezaları Kaldırılmalı mı? İslam Hukukuna göre, kısas ve had cezası manasındaki idam cezalarının kaldırılması teklif dahi edilemez. Zaten kaldırılmaları, cemiyeti felaketlere sürükler. Bunlar dışında kalan ve “idam” yahut “siyâseten katl” denilen ölüm cezalarının kaldırılması veya uygulanması zaten devletin yetkisindedir. Bu tip ölüm cezalarının lehinde veya aleyhinde, delile dayanmak şartiyle tartışma da yapılabi­lir. Ancak neyin kaldırılacağının ve kalacağının iyi bilinmesi şart­tır.

Yüzlerce insanın ölümüne sebeb olmuş bir caninin idam edilmesine “insancılık yaftası” ile karşı çıkanlar, acaba ölen yüz kişinin hakkından onlar adına vazgeçmek hakkını nereden elde etmektedirler? Islahı mümkün olmayan suçların idam ce­zası dışında cemiyetten arındırılamadığını hisseden Avrupa bi­le, yine idam cezalarını kabule yaklaşırken, yüzlerce insanın ölü­müne seyirci kalan bizdeki hümanistlerin, canilerin hayatlarını korumak için gösterdikleri gayret çok dikkat çekicidir. Kanaa­timize göre, “hak, haktır, azına çoğuna bakılmaz; bir ma­sumun hakkı kimse tarafından feda edilemez” Ölüm cezası üzerinde koparılan fırtınalar, kasıtlı ve peşin fikirli insanların kuru kavgalarından ibarettir. Zira insan kanı en fazla bu kesimler için ucuz ve takibe değmezdir.

[1]   Elmalı, Hak Dini Kur’an Dili, 1/608-609; Udeh, Et-Teşrî’-ül-Cinaî, 1/664 vd.

[2]   Kur’an, Bakara, 178-179.

[3]   Udeh, 1/640 vd.

[4]   Udeh, 1/687 vd.

 

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz

KAYNAK: NURDAN HABER

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )