Nurdan Haber

II. Abdülhamid Han’ın torunu: Osmanlı’ya herkes hasret

II. Abdülhamid Han’ın torunu: Osmanlı’ya herkes hasret
07 Ocak 2016 - 9:20

Nurdanhaber-Haber Merkezi

Osmanlı tarihinin Ulu Hakan II. Abdülhamid Han’ı, beşinci kuşaktan torunu Nilhan Osmanoğlu’ndan dinledik. Osmanlı’dan Türkiye’ye, Anadolu’dan Ortadoğu’ya kadar birçok konuyu Ayasofya Camii içerisinde Akit’e değerlendiren Osmanoğlu, “Osmanlı’ya kim hasret değil ki! Biz bu topraklarda yaşıyoruz, biz bile hasretiz. Filistin’de bulunma şansım oldu. Filistinlilerin gözlerindeki aşkı, sevgiyi, bekleyişi görmeniz lazımdı” dedi. İşte tarihi röportaj…

Osmanlı hanedanının bir üyesi olarak Türkiye’de yaşamak size ne hissettiriyor?

Nilhan Osmanoğlu: Bazen hüzün, bazen sevinç diyebilirim. Ama ne olursa olsun bu topraklarda doğmuş olmam ve en önemlisi Müslüman olarak yetişme imkanımın olması benim gönül kırgınlığımdan çok daha önemli. Başka bir dil, din ve ırkın arasında yetişmek zorunda kalmadım; bunun için Allah’a ne kadar şükretsem azdır.

 

‘BİZE EMİR OLUNAN BU KADARDI’NIN SIRRI

Abdulhamid Han; üzerinde çokça tartışılan, resmi tarih ve sözüm ona aydınlar tarafından bilinçli olarak sistematik bir karalamaya maruz kalan bir isim. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Nilhan Osmanoğlu: Evet, tam da öyle, sistematik ve bilinçli bir karalama. Eli kalem tutan her “aydın’’, dedeme hakaret etmiş, onu anlamamış veya anlamaya çalışmamış. Sultan Abdülhamid Han’ın İttihat ve Terakki kapısında iken “bize emir olunan, bu kadardı” demesini ne zamandır araştırıyordum. Tam da bu dönemlerde oğlum Mehmed Vahideddin’in doğum mevlüdünü okutmak için Yıldız Camii hocasıyla konuşurken caminin belirli bir süre tadilatta kalacağını öğrendim. Sonra, Yıldız Camii’nden Balmumcu yokuşundan yürürken sol tarafta gördüğüm caminin güzelliği ilgimi çekti. İçeriye girdiğimde o caminin Sultan Abdülhamid-i Sani’nin daha şehzade iken tanıştığı ve bağlandığı Muhammed Zâfir Efendi’nin türbesinin bulunduğu ve dedemin kendi şeyhi için yaptırdığı bir cami olduğunu öğrendim. Cennet Mekanı anlamaya çalışırken Rabbimin gösterdiği ne güzel bir yoldu. Şeyh Muhammed Zafir’in Sultana şehzadelik zamanındayken, tahta ne vakit çıkacağını ve ne süre ile tahtta kalacağını söylediğini öğrendim. “Bize emrolunan bu kadardı” sözündeki sırrı çözdüm. Aslında ümmete bıraktığı en büyük miras buydu. Dedemin tüm emekleri günümüz için önlem alma çabalarıydı. Bunu anladıktan sonra günümüzde de yaşanan her olayı anlamak daha kolay oldu.

AYASOFYA HER ŞEYİN BAŞLANGICI

Ayasofya konusunda Rus bir milletvekilinin tekrar kilise olması yönünde bir teklifi vardı. Ayasofya hakkında ne söylersiniz?

Nilhan Osmanoğlu: Ayasofya benim için şu demektir; ‘’Her şeyin başlangıcı ve her şeyin yeniden başlangıcı’’. Bu çok derin. Beni şu an okuyanlar anlamaya çalışsın. Ayasofya’yı daha çok ziyaret edin; turist gibi değil Müslüman gibi hissederek orada bulunun ve asla Ayasofya’yı yalnız bırakmayın.

Osmanlı’nın hakim olduğu ve sonradan kaybettiği topraklarda bugün Osmanlı’ya bir hasret duyulduğu ortadadır. Türkiye’nin dış politikası çerçevesinde bu durumu nasıl okumamız gerekiyor?

Nilhan Osmanoğlu: Osmanlı’ya kim hasret değil ki! Biz bu topraklarda yaşıyoruz, biz bile hasretiz. Filistin’de bulunma şansım oldu. Filistinlilerin gözlerindeki aşkı, sevgiyi, bekleyişi görmeniz lazımdı. Bunu tarif edemem. Beni gördüklerinde ağlamaya başladılar, ne yapacağımı şaşırdım. İnanın çok farklı bir histi. Türkiye’nin körfez ülkelerine daha ılımlı davranarak doğru yaptığını düşünüyorum. Osmanlı döneminde Müslüman coğrafyası tespih tanesine benzetilirdi. Her tane bir ülke ve bu ülkeleri toplayan imame Osmanlı idi. Ümmeti Muhammedim diyenler birbirlerine sıkı sıkı sarılmalıdır. Avrupa’dan bir fayda olmadığı kanaatindeyim.

‘KEMALİSTLERİN DERDİ CEHALETLERİYLE’

Sosyal medya üzerinden Kemalistlerle zaman zaman tartışıyorsunuz. Açık sormak gerekirse Laikçi ve Kemalistlerin Osmanlı ile dertleri nedir?

Nilhan Osmanoğlu: Onların dertleri Osmanlı ile değil cehaletleriyle. Biri bunlara at gözlüğü takmış, Osmanlı’yı karalamış. Bunlara Osmanlı devleti “şeriatçıdır, irticacıdır” diyerek öcü gibi gösterilmiş. Tüm dünya ekonomisinde, eğitiminde, siyasetinde ve sanatında Osmanlı’yı örnek almıştır. Bir uyansalar bunu anlayacaklar ama… Osmanlı’yı sevmenin ve saymanın vermiş olduğu maneviyatı tadamadan bu hayata gözlerini yumacaklar, üzgünüm.

Hanedan mensubu biri olarak nasıl yetiştiniz?

Nilhan Osmanoğlu:Sarayda verilen harem eğitimini alamadım. Ancak daima sorumlu olarak yetiştim ve sonrasında kendimi geliştirdim.

ENDERUN EĞİTİMİ VERİYORUZ

Osmanlı’yı yad etmek veya açılışlar yapmak için organizasyon düzenliyoruz. Ecdadın izlerini birisi duyurmak istediğini söyleyince, biz canla başla çalışıyoruz. Nilhan Sultan Derneğimiz kuruldu. Bu dernek 3-8 yaşındaki çocuklara, Enderun eğitimi verip vatanımıza ve milletimiz için üst düzey yöneticiler çıkartmayı hedeflemektedir. En önemlisi ise, bu uygulamayı ceddimiz gibi 3 kıtada yapmayı amaçlıyoruz.

Kitabınızdan bahseder misiniz? Aslında her yazarın bir gayesi vardır, sizin topluma vermek istediğiniz neydi?

Nilhan Osmanoğlu: Tabiki; yaptığım her iş gibi Kadın Padişah Mahpeyker Kösem Sultan adlı kitabımın da bir gayesi var. Öncelikle devletçi “Devlet ebed müdded’” anlayışı taşıyan biri olarak ailemi anlamaya çalıştım. Aslında “yargılamadan sorgulayarak’’ yaklaştım ve taşıdıkları imanın büyüklüğü karşısında onur duyarak yazdım. Ayrıca bir anne olarak yazdım. Fatih Sultan Mehmed Han’ın, IV. Murad Han’ın, Cennet Mekan Sultan Abdülhamid Han’ın ve nicesinin kanını taşıyan biri olarak ruhunu anlamaya çalışarak yazdım.

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )