Nurdan Haber

Eğer insanlar senden yüz çevirirlerse…

Eğer insanlar senden yüz çevirirlerse…
25 Ocak 2016 - 7:43

Sünnetin bu asırdaki yansımasına dair uzun zamandır zihnimde, Risale-i nur okumalarıyla derinleşen bir noktayı izah etmek istiyorum. Fakat şunu belirtmek isterim ki, bu çağın zihnine hitap etmeyi başaramamış, sünneti alemin çarşı-pazarında yani bu asrın asri hitabıyla adlandırırsak ‘’sosyal aleminde’’ Hz. Peygamberin düsturlarını icra edememişsek bu bizim ‘’Tebliğ’’ ve ‘’Tesisi İslamiyet’’ te ne kadar tembel ve işlevsiz olduğumuzun açıkça göstergesidir. Asrın İdrakına anlatamadığımız İslamı evvela nefsimize yediremediğimiz gerçeğini ıskalamdan aslında değinmek istediğim konuya geçmek istiyorum. Genelde sünnet-i seniyyenin adap ve ameli cephesine atfen diyanetin ‘’afişledeği’’ ve bizim bilboarlarda ‘’denk’’ geldiğimiz o hadislerden başka hadis ve sünnet şuurumuzun çorak ve verimsiz kaldığını itiraf etmek kendimize ait bir gerçekliktir zannımca. Asrın İslamiyet hafızası niteliğindeki Risaleinur külliyatında denk geldiğim bir nokta bir hayli dikkatimi çekmiş olacak ki, dost meclisinde  değerli bir arkadaşın beni paragraflar arasından kelimelere karşı uyandırmasıyla sünnetin fikri ve itikadi cephesinin izine düşmüş oldum.

“Eğer senden yüz çevirecek olurlarsa.”*

Tevbe suresinde geçen ayetin Hz. Peygamber için ne anlamlar ifade ettiği ve yüz çevirenlere karşı tevhid ve marifet koridoruna akan peygamber kalbinin nasıl bir ilim-marifet yüklü manalar devşireceğini belki de çok geç anlayacaktım. Siyer-i nebide  malum olan Hz. Peygamberin tebliğ noktasında çekmiş olduğu sıkıntılar karşısında ayetin ‘’teselli’’ ve ‘’şifa’’ olup marifet ve sadakat konusunda etrafındaki imana gelmeyen müstakbeldeki sahabelerinin gelecekteki imanlarını pekiştirdiğini, tefekkür aleminde nübüvvetin ağırlığını tam olarak hissettiğini, asırlar sonra gelen asrının temsilcisi Said Nursi’nin nazen Barla köyünde yalnız kaldığı vakitlerde dağlar arasında tefekkür boyutuyla sünnetin belki de hissi ve fikri noktalarındaki tevafukluğunu asrına misal olarak sunduğuna şahit olacaktık. Yani aslında şu açık bir gerçek ki, sünneti seniyye sol ayakla tuvalete girmeyi, namaza başlamadan misvak kullanmayı adap haline getirmiş bir Mü’minin ayrılık-ihanet-yalnızlık-boşluk-kimsesizlik gibi bir çok duygusal zedelenme karşısında da sünnete uymasının mümkün olduğunu ifade etmek, sığ bir sünnet anlayışının kalıplarını insanlık aleminin sonlarına kadar geniş olduğunun resmini çizmek, aslında tebliğ anlamında başka bir derdimiz ve  davamız olmalıdır.

…bütün mevcudat seni bırakıp fenâ yolunda ademe giderse,

…zîhayatlar senden müfarakat edip ölüm yolunda koşarsa…

Yukarıda bahsi geçen cümleler, Risale-i Nur külliyatında sünneti seniyye kısmında yer almaktadır. Ve şunu ifade etmek gerekir ki sünneti seniyye aksiyon ve tebliğ metodları kadar insanların iç dünyasındaki kırılmalara da ayna tutmakta, ayrılık ve ölüm karşısında tefekkür ve marifet silahlarıyla başa çıkmanın farklı yollarını nebevi çizgide bize sunmaktadır. Sünnete ittiba etmenin farklı yansımalarından birini de ‘’muhabbetullah’’ diye tarif ettiğimiz ‘’Allah’ı hakiki bilerek sevme’’ noktasında görmekteyiz. Allah’ın muhabbetinin aslında sünnetin temelinde yatan asli unsur görevi gördüğünü, her amelinde Allah’ı hatırlamanın ön koşulu aslında sünnete uymak olduğu bilmek gerekir. Fena ve adem dediğimiz gizli illetin, yok olma, sahipsizlik hissinin sarıp sarmaladığı anlarda, tükenmişlik sendromu, depresyon ve panik atak gibi asri ve vehimli hastalıkların kökünde yatan sebebin sünnetin fikri yönlerini çalıştıramamak olduğunu bilmeliyiz. Belki de Peygamberimizin ahlakını Müslümanların iç dünyalarına doğru estiremeyişimizin cezasını da çekiyor olabiliriz. Mesela ümmet olarak coğrafyada akan kanın, dolaşan ecnebi parmakların bizi bizle yok etmesinin temel sebeplerinden birisinin ‘’tefekkür’’ ve ‘’donanımlı iç hal’’ yoksunluğundan kaynaklı olduğunu söylemek belki de küçümsenmeyecek bir noktadır.   

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )