-حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ. ثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ الْمُحَارِبِيُّ، عَنْ حَجَّاجِ بْنُ أرْطَاةَ، عَنْ عَدِيُّ بْنُ ثَابِتٍ، عَنْ زِرِّ حُبَيْشٍ، عَنْ أُبَيِّ بْنِ كَعْبٍ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للَّهِ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ صَلَّى عَلَى جَنَازَةٍ فَلَهُ قِيرَاطٌ. وَمَنْ شَهِدَهَا حَتَّى تُدْفَنَ فَلَهُ قِيرَاطانِ. وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ! الْقِيرَاطُ أعْظَمُ مِنْ أُحُدٍ هذَا.فِي الزوائد: فِي إسناده حجاج بن أرطاة، وهو مدلس. فا“سناد ضعيف.
Ubey İbnu Ka’b radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kim bir cenaze üzerine namaz kılarsa ona bir kîratlık sevab vardır, kim de defnedilinceye kadar cenazeye iştirak ederse ona iki kîratlık sevab vardır. Muhammed’in nefsi elinde olan Zât-ı Zül-celâl’e yemin olsun. Kîrat, şu gördüğünüz Uhud dağından daha büyüktür.”