Hulûsi bak gaybî ihbarnameye,
Gör Üstadım neler izhar eylemiş
Kitab-ı Sinan’dan edip tefe’ül,
Hakka ki kerâmet ibrâz eylemiş.
“Ümmî Alîm”le “Sinan-ı Ümmî”de,
Hesâb-ı ebcedle var mutabakat.
Görünür bakılınca bu tarikle,
Esmâ-i Üstadla tam münasebet.
Hakkıyla hâdimü’l-Kur’ân’dır Üstad,
İspata kâfidir bu muvafakat.
Hayret-bahş esrara vakıftır bu zat,
İhvâna deriz haber-i beşâret.
Sekiz yüz sene evvelinden görmüş,
Hâdimü’l-Furkan Bediüzzaman’ı
Habib-i Hudâ hem de Gavs-ı Âzam,
Sultan-ı evliya Şâh-ı Geylânî.
Büyük bir hüsn-ü zan eyle, Üstadım
Seni Kur’ân hâdimi eder add…
Kapan secde-i şükre, de, Hulûsi:
Allah’ım, Sen benim Rabbimsin; ben ise Senin bir kulunum.
Bu âciz kulunu muvaffak eyle,
Hizmet-i Kur’ân’la şerefyâb eyle.
Hizbü’l-Kur’ân’dan ayırma tâ ebed,
Bu âsi kuluna merhamet eyle…
Üstadım Said Nursî’den ol râzı,
O Senden, Sen Ondan râzı olan habîbinin hürmetine.
Evliya sultânı Abdülkadir’in,
Himmetin eksiltme bizden İlâhî.
İhbarname-i gaybın izhârının,
Gönül istedi yazmak tarihini.
Yüz bin hamd ü şükret Hakka, Hulûsi
Sana Üstaddır Molla Said Nursî.
Uhrevî kardeşiniz Hulûsi