Nurdan Haber

GÜZEL BAKMANIN FARKI

GÜZEL BAKMANIN FARKI
15 Şubat 2016 - 7:55

 Şu dünyaya gelen her insanı bir sürü sürpriz karşılar: Güzellikler, çirkinlikler; neşeler, kederler; dostlar, düşmanlar… Bu curcunada kimimiz, ne yapıp edip kendimizi mutsuz edecek şeyler bulur; bazılarımız da hayatın güzel yanlarına bakıp mutlu olmayı başarırız.  

Çocuklarımıza doğru bakmasını, iyiye nazar etmesini öğretmemiz gerekiyor. Onlara öyle bir bakış açısı sunmalıyız ki, hayatları cennete dönsün. Gördüğü her olumsuz şeyin etkisinde kalarak ümitsizliğe düşmüş nesillerden ne beklenir…

 Siyah gözlükleri bir çıkarabilsek, apaydınlık bir âlemle, farkına varamadığımız bir cennetle yüz yüze geleceğiz.

Pencereye bakmakla, pencereden bakmak ayrı şeylerdir. Cama bakanlar camdaki lekeleri, camdan bakanlar ise âlemdeki güzellikleri görürler. “Yarısı boş bardık” benzetmesini hatırlayın.    Olayları olumlu yorumlayan birisi, bardağın dolu tarafına bakar. Bedbin birisi ise bardağın yarısının boş olduğunu görür. İşte size iki bakış açısı…

Ömrünü kara tahtanın önünde harcamış öğretmen, tahtaya beyaz bir kâğıt yapıştırır. Sonra da tam ortasına bir nokta koyar.

Ardından öğrencilerine sorar:

– Ne görüyorsunuz?

İstisnasız, hepsinden aynı cevap gelir:

– Siyah bir nokta…

Tecrübeli hoca şu anlamlı açıklamayı yapar:

– Hayret, hiçbiriniz koskoca beyaz kâğıdı göremedi!

Şu hikâye de çok anlamlı:

“Hindistan’da, dağın tepesine kurulmuş görkemli bir yapı vardı. Adı da ‘Bin Aynalı Tapınak’tı.  Nasılsa köpeğin biri o dağa tırmandı. Tapınağa girdi. Tapınağın bin aynalı salonuna geçtiğinde bin tane köpek gördü. Korkarak tüylerini kabarttı. Bin köpek de tüylerini diktiler. Köpek, paniğe kapılarak tapınaktan kaçtı. Zavallı ondan sonra bütün dünyayı, korkunç köpeklerle dolu sandı.  
Daha sonra, başka bir köpek dağa çıktı. “Bin Aynalı Tapınak”ın salonuna geldiğinde bin tane köpekle karşılaştı. Çok sevindi. Kuyruğunu salladı neşeyle. Oradan oraya zıpladı. Bin köpek de kuyruğunu sallayıp, neşeyle onun oyununa ortak oldular… O da tapınaktan çıktı. Ancak bu, ötekinin aksine dünyanın dost ve sevecen köpeklerle dolu olduğuna inanıyordu.”

Zaten biz istesek de istemesek de hadiseler kader çizgisinde gelişiyor. Hareket eden treni durdurmaya çalışmak ya da hayat trenini itekleyerek hızlandırmaya çabalamak akıl kârı değildir.

En iyisi, görevimizi hakkıyla yaptıktan sonra pencerelerden âlemi seyretmek olsa gerek.

“Bin kaygının bir borç ödemediği”ni herkes bilir. O halde “Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.” Sözünü bir lâmba yapıp geleceğimize emin adımlarla yürüyelim.

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )