Nurdan Haber

Diyarbakır’ın kadim çınarlarından Askeri Yıldız ağabey dua bekliyor

Diyarbakır’ın kadim çınarlarından Askeri Yıldız ağabey dua bekliyor
22 Şubat 2016 - 10:31

Nurdanhaber-Özel

Diyarbakır’ın son 60-70 yıllık Nurculuk tarihi yazılacaksa elbette Askeri Yıldız ağabey en başta yazılacak ağabeylerden birisidir. 1934 yılında Diyarbakır’ın Eğil ilçesine bağlı Gürünlü köyünde dünyaya gelen Askeri ağabeyimiz Risale-i Nur’ları tanıdığı 1950’li yıllarda Mehmed Kayalar ağabey’in 500-1000 kişiyi bulan meşhur Fiskaya mahallesi derslerini anlatırken halen aynı heyecanı yaşıyor, gözleri ışıl ışıl oluyor. Kayalar ağabey ve o günkü Nur talebeleri ile yaşadığı mahza nur’lu günleri anlatınca gözleri nemli oluyor. O yaşlarda ezberlediği parçaları hasta yatağında aynı netlikle duraksamadan anlatan Askeri ağabey Nur talebesi kardeşlerinden dua bekliyor.

Geçmiş fedakar ve halis-muhlis nur talebesi ağabeylerin pek çoğunda olduğu gibi Askeri ağabeyde İlkokul’u bile dışarıdan bitirmişti. Ancak köylerine öğretmen olarak tayini çıkan Konyalı Nur kahramanı rahmetli Mustafa Özsoy’dan Risale-i Nur’u duyup okumaya başladıktan sonra pekçok mektebliye taş çıkartacak şekilde bir okuma aşığı olmuştu. Askeri ağabey deyince akla ihlas, samimiyet, fedakarlık, uhuvvet, fena fil hizmet gibi hasletler gelir. Nafakalarını teminle mükellef olduğu çok sayıda evladının maişetini düşünmeden gece gündüz hizmete koşturan, hayatının önemli bir kısmı evi yerine Medrese-i Nuriye de geçen Askeri ağabey 1950’den bu yana Nur tarihinin yaşayan canlı son temsilcilerinden biridir. İsmi gibi uzun yıllar çalıştığı Askeri hastanede kahraman askerlerimize sadece sağlık hizmeti değil aynı zamanda onların Ahiretini kurtaracak hizmetlerde de bulunmuştur. O günün ceberrut askerlerine Nur’u ve Üstadı nasıl tanıttığını hep bizlere anlatırdı. Geçmişte rahmetli Mevlüt Polat vb. pekçok asker kökenli Nur talebesi ağabeyle sayısız hatırasını dinlemişimdir. Şimdilerde son 1 yıldır hasta yatağında ziyaretine giden Nur kardeşleriyle de konuştuğu yegane şey hizmete ait, Nur’lara ait şeylerdir. Adeta hizmeti Nuriye dışında bir hatırası yok gibidir. 1 saat önce olanları hatırlamakta zorlanan Askeri abi 50 yıl önce ezberlediği Nur’a ait bir vecizeyi ise hiç takılmadan söyleyebilmektedir.

Tüm diğer Nur ağabeylerde olduğu gibi kendi şahsıyla ilgili fazla konuşulmasından hoşlanmayan Askeri ağabey; Başta Hulusi Yahyagil, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel, Abdullah Yeğin, Said Özdemir, Mehmed Kayalar, Hüsnü Bayram, Ahmed Aytimur, Mehmed Fırıncı, Mehmed Emin Birinci, Av.Bekir Berk gibi ağabeyler olmak üzere rahmetli Ali Uçar, Mehmed Kırkıncı, Nazım Gökçek, Ali Mutlu vb. ehli hizmet ağabeylerin tümüyle çok sayıda hatıra sahibidir. Kısacası yaşayan bir nur hatırasıdır. Merhum Kayalar ağabeyin derslerine gidebilmek için yaşadıkları zorlukları anlatırken bir seferinde çamura saplanan ayakkabısıyla vakit kaybetmemek derse yetişebilmek için ayakkabıyı nasıl bıraktıklarını hoş bir hatıra olarak anlatırdı. Yine Kayalar ağabeyin o zaman hizmetlere mani olan Polis amirine nasıl çıkıştığını, polis amirinin de nasıl özür dilediğini ve Kayalar ağabeyin kahramanlık ve cesaretini anlata anlata bitirmemezdi. Gittikleri nezaretler, hapisler ve en önemlisi Bekir Berk abi’nin mahkemeleri O’nun bize heyecanla anlattığı hatıralarındandır. Rahmetli Dişçi Kadri’nin cömertliğini, Eski İçişleri bakanı Abdulkadir Aksu genç bir mülkiyeli iken beraber gittikleri hizmetleri anlatırken gözleri dolardı.  Yine bir süreliğine Diyarbakır 10 numara dersanesinde ikamet eden merhum Ali Uçar ağabey’in Diyarbakırdan ayrılma kararı aldığında arkasından otogar’a kadar nasıl ağlayarak gittiğini anlatırdı.  Bölgemizde sayısız Nur talebesi yetişmesinde büyük emekleri olan Askeri ağabey bir dönem hizmette Güneydoğu Anadolu bölgesinin umumi temsilciliği görevini de yapmıştır. Fikret Özdemir, İbrahim Karaş, Dilek ağabey, İsmail Yıldız, Ali Köprücü, H.Ali Bakgör, Abdurrahman Taşkale, Mehmed Çetinkaya, Mehmed Menteş, Kokucu Salih, Şerif Nazlıcan gibi yakın tarihlerde kaybettiğimiz ağabeyler ise onun canı ciğeri kardeşleri idiler. Askeri ağabeyin hem 50 yıllık   hemde halasının eşi olan Abbas abi’yi ise anlatmak ancak Askeri abi gibi ayrı bir yazı konusu olur. 90 yaşını geçmiş olmasına rağmen yakın bir zamana kadar evinden 2-3 km uzak Ulu Cami’ye her sabah yürüyerek namaza giden, namazdan sonra çay ocağındaki arkadaşlarına Nur dersleri yapan Abbas abi ise ayrıca ulu bir Nur çınarı. Diyarbakır Ulu Camii’nde yıllarca imamlık yapmış Hafız Ali, Batmandan H.Mirza, Mehmed Uçar, Said Dolgun, Van’dan Selahaddin Akyıl ağabey, Raif Zernekli, İzzet Oflas, Şehabettin Öztürkçü, Ata Hoca, Midyattan Nuri Akıncı gibi yaşayan Nur talebeleri de O’nun en sevdiği ve halen haberleştiği kardeşleridirler. 1980 darbesinden sonra 3 Mehmed’lerin bulunduğu veya gazete cemaati olarak bilinen Yeni Asya, Yeni Nesil çizgisinde hizmetlerine devam eden Askeri ağabey içtima-i ve siyasi hadiselerin merkezinde olmuştur hep. Ama O her zaman birinci davası olan Nur davasından hiçbir zaman taviz vermemiş o çok sevdiği Yeni Asya gazetesini 2010 referandum’u ve sonrasında izlediği yol’dan dolayı son yıllarda bırakmak durumunda kalmıştır.  Ancak asıl davası olan Kuran ve İslam davasında azalmayan enerjisiyle yatağa düştüğü güne kadar terk etmediği Medrese-i Nuriyesine devam etmiştir. Şimdilerde ise Nur kardeşleri O’nu ziyaret ederek yalnız bırakmıyorlar. Yani anlayacağınız Askeri ağabey nasıl yaşıyorsa öyle ölecek, inşallah öyle de diriltilecek.

Hayatı, Evi ve Nur medresesi içerisinde geçen Askeri ağabeyin hepimize hüsnü misal olan bir hayatı var. Yakın çevresi, akrabaları ve aile efradına da Nur’un parıltılarını aksettiren Askeri ağabey şimdilerde şeker hastalığının verdiği ağır rahatsızlık ile Diyarbakır Dicle üniversitesi Endokrinoloji bölümünde yatıyor. Bu kısa hayat bilgisine yattığı hastanede ulaştık. Ancak Askeri ağabeyi anlatacak ciltler dolusu hatırata ise en yakın Diyarbakırlı Nur kardeşlerimiz şahittir.

Askeri ağabeye Allah’tan şifalar dilerken, Allah Askeri ağabey ve tüm nur talebelerine Cemalullah ile müşerref olmayı, Peygamber Efendimiz (asm)’in şefaatine nail olmayı ,O’na komşu olmayı ve Üstad Bediüzzaman’ın şemsiyesi altında huzuru Peygamber’de bulunmayı nasip eylesin…( âmin )

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )