Nurdan Haber

Medine’nin Türkiye Şubesi, Diyarbekir

Medine’nin Türkiye Şubesi, Diyarbekir
22 Kasım 2017 - 12:42

Türkiye’nin Medine’si Diyarbekir

Şehir deyip geçmemek lazım, şehir medeniyettir. Şehir, iş bölümünü, uzmanlık alanlarını beraberinde getirir. Şehirler yeryüzüne değer katıyor, onun için köylerdeki “tarla” şehirde “arsa” oluyor.

Şehirleşme beraberinde sanayileşmeyi, yüksek tahsili getirir. Bazı şehirler var ki, tarihin derinliklerine ev sahipliği yapmış, bazıları ise toplama şehirlerdir. Hatta devletler bile öyledir. Mesela ABD toplama bir ülkedir, insanlık tarihine katkısı olmadığı için elindeki güce rağmen dünyaya bir huzur getiremiyor.

Şehre gelince özellikle bu günkü yazımda Diyarbekir örneğiyle, kadim şehrin değeri üzerinde duracağım.

İslam’ı tebliğ niyetiyle Peygamberimizin vefatından sadece 7 yıl sonra Hz. Ömer’in hilafetinde, 639 yılında fethedilmiş Diyarbekir. Kimi tarih analistleri diyor ki “eğer Diyarbekir fethedilmeseydi, 1071 Malazgirt muharebesi kazanılmazdı, Malazgirt muharebesi kazanılmasaydı 1453 yılında İstanbul fethedilmezdi”. Düşünüyorum, haksız da değiller yani.

Fethi esnasında şehit olan Sahabeler bir araya defedilmiş ve daha sonra onların üzerinde bir Cami inşa edilmiş ve bu cami Hz. Süleyman camisi olarak adlandırılmıştır.

Bu ismi 27 şehit sahabe arasında yer alan Halit bin Velid’in oğlu Sahabe Süleyman’dan alıyor. Kendisi hem ordunun komutanı idi, hem de mücahit arkadaşlarıyla birlikte şehit düşmüştür.

Diyarbekir dışında sahabenin valilik yaptığı hiçbir şehir yoktur. Diyarbekir fethedildikten sonra Sultan Sa’sa’ hazretleri 6 ay bu mübarek şehirde valilik yapmış ve burada vefat etmiş.

Bunu kıskanan cumhuriyetin ilk yıllarının belediye başkanlarından biri, bu kabrin yerini bilinmeyen bir yere taşımış, aynı gün iş makinesinin tekerlerinden fırlayan bir taş, kalabalığın içinde başkanın oğlunun gözüne gelmiş ve evladının gözü kör olmuştur. Herhalde bir insan, bu kadar cezalandırılabilir.

Diyarbekir insanı, dinini direk sahabe-yi kiramdan öğrendikleri için bir “tabiin kentidir.”

Beşinci harem-i şerif olarak bilinen ulu cami, Diyarbekir’dedir. Sadece bu camiyi görmek için olsa, Diyarbekir’e gelmeye değer diye düşünüyorum.

Özel yapısıyla, fonksiyonlu mimarisiyle, dünyanın bir numaralı kalesi Diyarbakır’dadır.

Nüfus itibariyle diğer dinlere mensup sakinlerine göre %46 oranında Müslüman nüfusa sahip olup, bir anlamda azınlık olmasına rağmen Müslümanlar tarafından İslam’ın adalet anlayışıyla idare edilmiş ve bu yönüyle Medine’ye benzemektedir. Bu özelliğinden dolayı “Türkiye’nin Medine’si Diyarbekir” ifadesini kullandım. 

İslam ile müşerref olan bu mubarek şehir, o günden beri düşman istilasına duçar kalmamıştır.

Bunu kıskanan kimi bazı sinsi düşmanlar, her fırsatta bu şehrimize saldırdılar. Kimisi Diyarbekir’i Diyarbakır yaptı, kimisi Amid’i Amed yaptı küçük bir örnekle ifade edilirse bu  “ağız bükerek” konuşmaya benzer.

İki tarafın tek derdi, bu Tabiin torunlarının İslami değerlerle bağını kopartmaktır. Neredeyse başarılı olacaklardı ki bu evladıı Tabiin, ümmetin yetimleri olarak tabir edilebilen mütevazi insanlar kendine geldiler ve şu anda başta Türkiye olmak üzere İslam dünyasına yetecek kadar ilim talebelerini yetiştiriyor. İlim medreselerinde “Dört bin” civarında ilim talebesi yetişmekte olup insanlığın kurtuluşuna vesile olacaklar inşallah.

“Güneş balçıkla sıvanmaz” ifadesi ne güzel de Diyarbekir için kullanılabilir değil mi?

Sen Medine halinle hep var ol Şehri Âmid!

Eyüphan Kaya

Kaynak: Nurnet.org

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )