وَاِذَا مَسَّ الْاِنْسَانَ الضُّرُّ دَعَانَا لِجَنْبِه۪ٓ اَوْ قَاعِداً اَوْقَٓائِماًۚ فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُ ضُرَّهُ مَرَّ كَاَنْ لَمْ يَدْعُنَٓا اِلٰى ضُرٍّمَسَّهُۜ كَذٰلِكَ زُيِّنَ لِلْمُسْرِف۪ينَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
İnsan bir sıkıntıya uğrayınca, yatarken, otururken, ayaktayken Bize dua eder. Sıkıntısını giderdiğimizde ise, sanki uğradığı sıkıntı yüzünden Bize dua eden o değilmiş gibi geçer, gider. Ömürlerini ve yeteneklerini boşa tüketen o müsriflere, yapmakta oldukları şey böylece hoş görünmüştür.
Yûnus Suresi / 12