Nurdanhaber-Haber Merkezi

Dünya Müslüman Alimler Birliği ve İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin düzenlediği “Uluslararası Aile Sözleşmesi Konferansı” İstanbul’da başladı. 

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Sekreteri Ali Kurt, Batı dünyasına bakıldığı zaman sağlıklı bir aile yapısının görülmediğini belirterek, “Çünkü devam etmeyen, parçalanan bir aile yapısı var. Üstelik bugün bu durum, bizim dünyamıza model olarak takdim ediliyor.” dedi. 

Programın açılışında konuşan Kurt, konferansın aileyi esas alan uluslararası bir sözleşmeyi deklare etmeyi amaçladığını ifade ederek, İslam dünyasından ciddi itirazlarla karşılanan “Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi”ne kendi değer yargıları ekseninde bir alternatif oluşturup, uluslararası platformlara ileteceklerini söyledi. 

Kurt, toplumun çekirdeğini aile kavramının oluşturduğunu, bu kurum üzerine İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliğinin son yıllarda  çok önemli çalışmalara imza attığını dile getirdi. 

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliğinin 63 ülkede 300’ü aşkın STK’yı bir araya getiren çatı kuruluş olduğunu aktaran Kurt, “Bugün de burada Dünya Müslüman Alimler Birliği ile iş birliği içinde ‘aile sözleşmesi’ dediğimiz bir metin üzerinde çalışacağız. Bu çalışma neticesinde bir sonuç bildirisi oluşturacağız. Bu metinde, bize göre ‘ailenin temel referansları nelerdir?’ sorularına cevap veren bir aile sözleşmesi metnini deklare edeceğiz.” diye konuştu. 

– “Ailevi değerlerimizi dünya ile paylaşmalıyız” 

Ali Kurt, metinde İslam dünyasının aileye nasıl baktığı, aile konusunda referanslarının neler olduğu gibi konulara açıklık getirileceğini vurgulayarak, birçok uluslararası metinde İslam dünyasının aile anlayışına ters düşecek dayatmalar yapıldığına şahit olduklarını ifade etti. 

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

İslam dünyasının aileye yönelik temel referanslarını dile getirmek istediklerini belirten Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizler biliyoruz ki ailede yuvayı kuracak unsurların kendi aralarında son derece uyumlu, muhabbetli ve saygılı olması gerekir. Batı dünyasına baktığımız zaman, sağlıklı bir aile yapısı görmüyoruz. Çünkü devam etmeyen, parçalanan bir aile yapısı var. Üstelik bugün bu durum, bizim dünyamıza model olarak takdim ediliyor. Halbuki en başarılı örnek, bizim kendi aile yapımızdır. Bu yapının düzgün bir şekilde anlatılması ve dile getirilmesi için çalışmalar yapmak zorundayız. Sadece yakınmak değil, işin doğrusunu göstermeliyiz. ‘Mutlu yuvanın devamı nasıl sağlanmalıdır, mutlu yuvanın temel özellikleri neler olmalıdır?’ bunları gündeme getirmeliyiz. Türkiye’de gittikçe savrulan ve çözülmeye yüz tutan bir aile yapımız var. Bunda medyadaki dezenformasyonun da büyük etkisi söz konusu. Bizler bu tehlikenin farkındayız. Oysa bizim özümüzde aileyi koruyacak ve devamlılığını sağlayacak çok önemli değerlerimiz var. Ailevi değerlerimizi dünya ile paylaşmalıyız. Eşlerine tek bir fiske dahi vurmamış bir Peygamberin ümmetiyiz. Bugün eşe ve aileye uygulanan şiddeti, bizim benimsememiz mümkün değil.” 

Kurt, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Yemen, Mısır, Suriye, Ürdün, Irak, Malezya, Endonezya ve Sri Lanka başta olmak üzere 30’un üzerinde ülkeden katılımcının konferansta yer aldığını kaydetti. 

Konferansa, Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali El-Karadaği ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Mütevelli Heyeti Üyesi Abdulhamid Alnaccar’ın yanı sıra, aile ilişkileri, dini ilimler, insani ve toplumsal konularda uzman araştırmacılar katıldı. 

AA.