وعن أبى ثَعْلَبَةَ الخُشَنِّى رَضِيَ اللَّهُ عَنْه قال: ]قال رَسُولُ اللَّه #: إنَّ اللَّهَ فَرَضَ فَرَائِضَ فَŒَ تُضَيِّعُوهَا، وَحَدَّ حُدُوداً فََ تَعْتَدُوهَا، وَحَرَّمَ أشْيَاءَ فََ تَقْرَبُوهَا، وَتَرَكَ أشْيَاءَ عَنْ غَيْرِ نِسْيَانٍ فََ تَبْحَثُوا عَنْهَا[. أخرجه رزين
Ebû Sa’lebe el-Huşenî (radıyallâhu anh)anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Allah bir kısım farzlar koymuştur, siz bunları daraltmayın. Bir kısım da sınırlar (yasaklar) koydu. Bunlara tecavüz etmeyin. Bazı şeyleri de haram kıldı, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri de (farz, sınır, haram diye tavsif etmeden mutlak) bırakmıştır. Bunları, unutarak bırakmış değildir. Öyle ise onları (farz mı, haram mı.. vs. diye didikleyip) araştırmayın.” [Rezîn ilavesidir. Bunu Dârakutnî, Sünen’inde Radâ bahsinde (4, 184) tahric eder. ed-Dürru’l Mensûr’da Suyûtî, başka rivayetler de kaydeder