Nurdan Haber

Tenasüp

Tenasüp
11 Nisan 2016 - 4:52

 

 

 

Kâinatta tam bir tenasüp, mükemmel bir ahenk vardır. Tıpkı bir gül goncasının yaprakları, aynı halının desenleri gibi… Gül dalı aynı kökten besleniyor. Halının her deseni aynı bütünün bir parçasıdır.

Âlemdeki bütün unsurlar, diğerlerinin yardımcısı. Yağmur yüklü bulutlar, kuru topraklar için yol alır. Su damlaları, bir tohumu çiçeklerle güldürmek için katre katre iner.

Anne kuş, yavrusuna bir yiyecek bulabilmek için gezer dağ dağ. İncir ağacı çamur yer, insanlara ballı meyvelerini sunar.

Evrende baş döndürücü bir nizam görünüyor. Ancak bu istikametli gidişi bozanlar da vardır. Bunlar, kanserli hücreleri gibi genel uyumu deforme eder. Mesela yırtıcı hayvanların makul yiyeceği ölmüş hayvanlardır. Onlar, buna kanaat etmeyip yanlışlık yaptığında fıtrî bir cezaya çarptırılır. Belki de daha heybetli bir mahlûkun boynuzları arasında can verir.

Bu uyumsuzluk cemiyette olursa daha vahimdir. Merhum Âkif: “Dişsiz mi biri onu kardeşleri yerdi.” derken bunu anlatsa gerek. İnsanların kaynaşması, huzuru dayanışmayla olur. Yardımlar, cemiyetlerin harcıdır.  

Birçok meselede olduğu gibi “yardım” konusunda da duyarlı değiliz. Hayatımızı bencillik üzerine kurmuşuz. Her rekâtta: “Bizi dosdoğru yola hidayet et!” diye yalvardığımız halde…

Her gün yağmur yağdığını düşünün. Ya da aylar boyu kuraklık yaşadığımızı farz edin. Ne kadar sıkıcı olurdu değil mi? Aynen bunun gibi, herkes zengin olsa, ya da fakir… Bu durum da normal olmazdı.

Toplumun katmanları arasında kaynaşmayı sağlamak için yardımlaşma şarttır. Zenginler fukaraya tepeden bakmamalı. Fakirler de zenginlere saygı göstermeli, fakat minnet etmemeli. Bu uçurum da ancak zekât köprüsüyle kapatılabilir. İslâm toplumu, bir vücudun azaları ya da bir fabrikanın çarkları gibidir. Organlarımızdan biri sakatlansa, bir kolumuz kırılsa, diğeri ötekinin yardımına koşar. Bana ne demez. Çarklardan biri arızalansa, fabrika verimliliğini kaybeder.

Kemerlerdeki, kubbelerdeki taşlar sırt sırta verdiklerinde sanat eserleri vücut bulur. Aksi halde o malzemeler, kaba bir taş yığından ibaret kalırdı.

Toplumların saadeti yardımlaşma ile mümkündür. İnsanın, kardeşi açlıktan kıvranırken rahat uyuması mümkün mü? Kur’an-ı Kerim konumuza şöyle işaret eder:

 “İyilik etmek, fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın. Günah işlemek ve haddi aşmak üzerinde yardımlaşmayın.” (maide, 2)
 Efendimiz de şu hadisiyle yardımlaşmanın sınırlarını gösterir:

 “Senden yüz çeviren akrabana verilen sadaka daha faziletlidir.” (Taberâni)

 Başka bir hadislerinde Allah Resûlü (asm) şöyle buyuruyor:

“Kulların sabaha çıktıkları hiçbir gün yoktur ki iki melek inip biri: ‘Allah’ım! infak eden kimsenin infak ettiği malın yerine daha iyisini ver!   

 Öbürü: Allah’ım! infak etmeyip elinde tutanın (cimrinin) malına telef ver!’ demesinler.” (Buharî, Müslim)      

 Aslında verenin kazandığını bilebilsek… Şu tatlı örneğe bakalım:

 Allah dostuna zenginin biri şöyle demiş:

 – Şu kadar altınım var, sana vermek istiyorum. Ne dersin? 

  O da:

  – İyi olur, demiş. Verirsen senin için iyi olur. Vermezsen benim için… 

  Yazımızı bir mütefekkirimizin sözüyle bağlayalım:

  “Muhtaçlara verdikçe zenginleşir, açları yedirdikçe doyarız… Yoksulların uzattığı avuçlar, hazineyle doludur.”

  Selahaddin Şimşek.

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )