Nurdanhaber-Haber Merkezi
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Karadağ:
– “Alınan satılan ürünler itibarıyla, Müslümanların güvenli şekilde alabildiği çok fazla ürün veya ürünler noktasında standart belirleyecek kurumsal bir mekanizmamız henüz yok”
-“Biz borsa olarak buna önümüzdeki dönemde aktif şekilde katkı vermeye çalışacağız”
-“Vatikan’ın karşısında İtalyan Merkez Bankasının altında bile Sharia Board (Fetva Heyeti) var”
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, Müslümanların güvenli bir şekilde alabileceği ürünlerin çeşitlendirilmesine ve bu alanda standart belirleyecek kurumsal mekanizma oluşturulmasına önümüzdeki dönemde aktif şekilde katkı vermeye çalışacaklarını belirtti.
Karadağ, Cihannüma İstanbul tarafından düzenlenen “İktisatçılar Buluşması”nda, kapitalizmin bahsettiği ekonomik insan kalıbıyla İslam’ın bahsettiği insan kalıbının birbirinden farklı olduğunu kaydetti.
Kuran-ı Kerim’de ticaret ve kardan bahsedildiğini aktaran Karadağ, iktisat alanına daha fazla kafa yorulması gerektiğini, gelecek dönemde Borsa tüzel kişiliği altında da bu alanı mümkün olduğunca desteklemeye çalışacaklarını dile getirdi.
Karadağ, ilk dönemler düşünüldüğünde borsanın klasik bir pazar yeri olduğunu belirterek, “Borsada temel olarak mal ve hizmetleri fiziken değil de, onları temsil eden kağıtları satıyoruz.” dedi.
“Şu an İslami hassasiyeti olan insanlar veya Müslümanlar olarak borsanın neresindeyiz?” sorusunu dile getiren Karadağ, sözlerine şöyle devam etti:
“Platform olarak pazarın dinen herhangi bir sıkıntısı olduğunu düşünmüyoruz. Burada neyin alınıp, satıldığına biraz bakmak lazım. Alınan satılan ürünler itibarıyla, Müslümanların güvenli bir şekilde alabildiği çok fazla ürün yok. Veya bu anlamda alabildiğimiz ürünler noktasında standart belirleyecek kurumsal bir mekanizmamız yok henüz. Temel eksiklerimizden, çalışmamız gereken alanlardan biri de bu.”
Finans kurumlarının danışma heyetlerinde yer alan hocalar olduğunu ama onlar arasında da görüş farkı oluştuğuna işaret eden Karadağ, bu nedenle hem ulusal hem de uluslararası düzeyde daha aktif bir standart belirlemeye ve bunu yaygınlaştırmaya ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Karadağ, bu konuda bir kaç kuruluş olsa da, bu konunun biraz daha geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Biz Borsa olarak buna önümüzdeki dönemde aktif şekilde katkı vermeye çalışacağız.” ifadesini kullandı.
-“Vatikan’ın karşısında Sharia Board”
İslam ülkelerinin İslami Finansal Hizmetler Kurulu olduğunu anımsatan Karadağ, bu kurulun toplantılarından birinin geçen yıl İtalya Merkez Bankası ev sahipliğinde Roma’da gerçekleştiğini anlattı.
Karadağ, İtalya Merkez Bankasının sukuk ihraç ettiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Vatikan’ın karşısında İtalyan Merkez Bankasının altında bile Sharia Board (Fetva Heyeti) var. Adamlar kurmuşlar düşünün. Bizde şeriat kelimesinin öcü gibi karşılandığı, herkesin ‘Ya şimdi şeriat diyorum; borsa, ekonomi, yarın gazetede ne çıkar? Dikkat etmek lazım, aman…’ dediği, bizden arkadaşların bile böyle durduğu bir konuda, İtalya Merkez Bankası, Roma’da ve Vatikan’da ‘Biz Sharia Board kurduk’ diyor. Niye? Ürün dizayn ediyor, bunun İslami usullere de uygun olmasını sağlıyor. Diğer finans kesimleri de alırsa alır, eyvallah, herhangi bir kaygıları yok. Aynı şekilde Londra’da da, Amerika’da da İslami finans alanında şeriat uyumlu ürünler geliştirme anlamında bizden halen daha ilerideler. Benim olaya yaklaşımım da; farklılığın hangi noktada gelişmesi konusunda önemli bir adım olur. Borsa İstanbul mudur onun yeri, Borsa İstanbul’un altında bir danışma kurulu mudur, Türk Standartları Enstitüsü müdür, Diyanet’in belli bir yerinde midir? Konuşup istişare etmek lazım.”
Karadağ, Müslüman olarak ticaretin ve finansın mutlaka standardını bilmek istediğini belirterek, “Nasıl gıda ve ette aşağı yukarı nasıl helal olur, nasıl haram olur biliyorum. Ben tüccar bir peygamberin ümmetiyim. Ben ticaretimde ne yaparsam, yarın Allah bana hesap sormaz, yani haram işlemiş olmam, düzgün ticaret yapmış olurum. Ne yaparsam risklidir? Beyaz, siyah ve gri alanların belirleniyor olması lazım. En doğal hakkımız değil mi?” şeklinde konuştu.
– “Batının en fazla ilgi gösterdiği alanlardan biri İslami finans”
İslami finans konusunun seküler alanla çelişen bir kavram olmadığını vurgulayan Karadağ, şu ifadeleri kullandı:
“Şu an Batı finans camiasının, en fazla ilgi gösterdiği alanlardan biri İslami finans alanı. Neden? Ürün olarak daha güvenli görüyorlar. Özellikle bu 2008 finansal bunalımından sonra, iktisadi anlamda Batı çok ciddi bir krizin içerisinde. Amerika’da ve Avrupa’da finansal sistemi biraz rahatlatmaya çalışıyorlar ama hala sorun çözülmüş değil. Finansal genişlemeyle bir şekilde ötelemeye, bir şekilde toparlanmaya çalışıyorlar.”
Sermaye piyasaları veya borsa açısından bireylerin tasarruflarının az olmasını, sermaye piyasalarına katkılarının az olmasını da bu alanda yeterli ürün çeşitliliği olmamasına bağlayan Karadağ, “Dinen herhangi bir sıkıntısı olmayan, şu an en sağlam ürünümüz ne? Hisse senedi… En fazla yıpratılan ürünümüz de hisse senedi maalesef. Bu Konya’daki holdinglere kadar uzanıyor.” diye konuştu.
-“Bu konuda trene en son binen Türkiye”
Toplantıda İstanbul Zaim Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak da “İslam Ekonomisi” başlıklı bir sunum yaptı.
Yumuşak, sunumunda, İslam ekonomisiyle alakalı çalışmaların farklı disiplinlerde birbirine çok da paralel olmayan biçimde devam ettiğini anlattı.
İktisatçıların bu konuya kafa yormalarının oldukça yeni olduğuna dikkati çeken Yumuşak, “İktisatçılar, ‘Acaba ekonomik hayatın gidişatını İslami kurallara göre nasıl dizayn edebiliriz, bunun kurumsal yapısını nasıl oluşturabiliriz ya da diğer taraftan, çoğunlukla yapılan da bu, acaba kapitalist sistemin bize dikte ettiği İslami olmayan kurumları bundan nasıl ayrıştırabiliriz, çıkarabiliriz? biçiminde bu çalışmalara devam etti.” diye konuştu.
Yumuşak, son 3-4 yıldır Türkiye’de İslam ekonomisiyle ilgili yapılan bütün çalışmalara mümkün olduğunca katılmaya çalıştığından bahsederek, Türkiye’deki üniversitelerde İslami ekonomisi ile ilgili verilen eğitimleri ve programları anlattı.
İslami finans, katılım ekonomisi denildiğinde akademisyenlerin önemli bir kısmının bu konuda hiçbir bilgisinin olmadığını vurgulayan Yumuşak, bu alanda lisans, yüksek lisans ve doktora programları bulunduğunu ancak bu konuda çok geç kaldığını, trene en son binenin Türkiye olduğunu dile getirdi.
Cihannüma İstanbul Başkan Yardımcısı Halim Tosun ise toplantıda Cihannüma İstanbul’un faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
İslami iktisat anlamında bazı şeylerin öğrenilmesi gerektiğini düşündüklerini belirten Tosun, İslami finans dendiği zaman akla sadece finans kurumlarının gelmemesi gerektiğini dile getirdi.
Bu arada açılışı Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan ve moderatörlüğünü Meslekte Birlik Grubu Başkanı Salih Ünal’ın yaptığı toplantıda konuşmalardan sonra Cihannüma İstanbul Başkanı Rıza Yorulmaz tarafından Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak’a günün anısına Kelime-i Tevhit tablosu hediye edildi
AA