Nurdan Haber

Cemaatler ve Şeriat

Cemaatler ve Şeriat
18 Nisan 2016 - 9:19

Nurdanhaber-Haber Merkezi

Bu yazımın herhangi bir yapıya bağlı olmayan Müslümanlarla bir ilgisi yok. Cemaâtlerden kastım ise hiyarerşik bir yapısı olan veya biat alma veya el alma adı altında teşkilatlananlardır. Yoksa anlayış birliği içinde olmak veya beraber kitap okumaktan öteye geçmeyen toplulukları mevzubahis etmiyorum.

Cemaât dinde ibadet etmek için bir araya gelen topluluklara denir. İslâm’da ayrıca tasavvuf ve benzeri hareketlerde, belli bir görüş ve inanca sahip gruplar için de kullanılır. Tasavvuf cemaâtine tarikat denmektedir.

Sosyoloji literatüründe ise cemaât kavramı, cemaâtin üyelerinin ortaklaşa paylaştıkları bir şeye (genellikle ortak bir ideolojiye ya da bir kimlik duygusuna) dayanan, özel olarak oluşturulmuş bir toplumsal ilişkiler bütünüdür.

İslam tarihinde zannedildiği gibi cemaâtler bugünkü gibi güçlü ve kalabalık değildiler çünkü devlet İslam-î idi insanların ekstradan fazla bir şeye ihtiyacı yoktu. Genel olarak halk camî cemâti idi. Medreseler ve Tekyalar devletin birer resmi kurumlarıydılar. Ondokuzuncu yüzyıldan itibaren İslam beldelerinin peş peşe işgale uğramaları ve Osmanlının ardı arkası kesilmeyen mağlubiyetleri neticesinde İslam-î tedrisatın sekteye uğraması eğitim ve öğretimin kalitesinin düşmesine sebep oldu. Aynı zamanda merkeze uzak yerlerde ciddi asayiş sorunları meydana geldi. Bu durum ister istemez Tarikat şeyhlerinin işine yaradı çünkü ağa veya beylerin zülmünden kaçan halk onlara sığındı. Onların art niyetlileride bu durumu sadece kişisel nüfuzlarına kullandılar. Ve saltanat gibi şeyh,likde babadan oğula geçmeye başladı.

Bugün dünyada İslami cemaâtlerin en zayıf olduğu ülkeler başta Suudi Arabistan olmak üzere körfez ülkeleridir. Nedenide oralarda devletin ciddi İslam-î eğitim ve öğretimi var. Bu durum insanların herhangi bir cemaâte olan ihtiyacını ortadan kaldırıyor.

Gerek Türkiyede gerekse halkı Müslüman olupta demokrasi veya dikdatörlükle yönetilen Laik ülkelerde ise ciddi bir dini eğitim olmaması, ayrıca dini yayınların denetlenmemesi ve Diyanet kurumlarının rejimi temsil etmesinden dolayı halk ister istemez cemaâtlere yöneliyor. Cemaâtlerde din olarak onlara neyi sunuyorlarsa onu alıyorlar. Bu cemaâler in başında bazen babadan oğula geçen yetersiz şeyhler veya art niyetli hocalar olabiliyor. Bazende bizzat rejimler tarafından organize edilebiliyorlar. Genelde devletler ve cemaâtler bir birinden şikayetçi olmazlar taki cemaâtler devleti ele geçirmeye çalışıncaya kadar. Tıpkı bugünkü paralel- devlet kavgası gibi.

CEMAÂT REİSLERİ ŞERİÂT’ÇIMI? VEYA HANGİ ŞERİAÂT

Hiç kuşku yok ki cemaâtlerin tabanları şerâtçıdır. Ancak Şeyhleri veya Hocaları ne öğretmişse şeriât diye onu isterler. Peki şeyhleri veya hocaları şeriât istermi? İsteyip istemediklerini anlamak için önce birkaç noktada şeriât, demokrasi ve cemaât ilişkisine bakmak lazım.

1-Bugünkü ortamda demokrasi ve fikir özgürlüğü adı altında cemaât liderlerinin dini anlayışını veya dini diye yazdıkları kitapları ve yayın organlarını denetleyecek bir kurum veya kanun olamadığından tamamen denetimsizdirler. Amma şeriât bunları mutlaka denetler ve şeiâta uygun olmayanlardan hesap sorar.

2-Şeriât,ta zekatı devlet toplar devlet dağıtır. Kur’an ve sünnet,te bu açıktır. Devlet haricinde hiçbir şahıs ve kurum zekat toplayamaz ve kullanamaz ama bugün her cemaât çeşitli vakıf ve dernekler aracılığıyla legal veya illegal zekat ve bağış toplar ve hiçbir denetimede tabi tutulmazlar. Bu paraların nerelere ve nasıl harcandığını ümmet asla öğrenemez. Şeriât buna asla izin vermez.

3-Cemaâtler tekya ve medreselerinde istedikleri gibi eğitim yapıyor veya zikir ediyorlar. Yaptıklarının İslama uygun olup olmadığını kimse denetleyemiyor çünkü sözde inanaç özgürlüğü var. Şeriât bunada izin vermez.

4-Cemaâtlerin eğitim kurumu açmasına şeriât izin vermez çünkü hoca yetiştirmek ve halka dinini öğretmek devletin işidir.

5-Tv,lere çıkıp yalan yanlış hikayelerle dini tahrif edemezler, veya kitap sünnete uygun olmayan menkıbelerle halkın fikrini iğfal edemezler.

6- Camii ve Kur’an kurslarını şucu veya bucu diye paylaşamazlar. Bunların denetimi, idamesi ve tedrisatı devlet eliyle yapılır.

7-Her cemaât reisi kendisini Mehdi, Asrın İmamı, Gavs, Kutub gibi her türlü makamda olduğunu ilan edebilir veya ettirebilir çünkü demokrasilerde bunlar subjektif kavram olarak kabul edilir ve hesap sorulmaz. Amma şeriât bunları ciddiye alır ve hesap sorar.

8-Her cemaât lideri kendisinin seyyid olduğunu iddia eder veya etrafına iddia ettirir çünkü demokrasilerde bu mübarek soyun bir anlamı yok. Amma şeriât Seyyidliği ciddiye alır çünkü seyyid,lerin bir takım hakları var bundan dolayı Seyyid,lerin kayıtlarını tutan ve takip eden kurumlar ihdas eder. Seyyid olduğunu iddia edenler ispatlayamazssa ciddi cezalar verilir.

Bu listeyi dahada uzatmak mümkündür ancak buna gerek olmadığı kanaatindeğim. Peki vaziyet böyleyken bu reisler şeriât istermi? Eğer kendilerinin arzu ettiği şekilde ve merkezinde kendileri olmak şartıyla isterler. Buna Allah’ın şeriâtı denilebilinirmi? Elbette denilmez. Ve şunu rahatlıkla söyleyebilirimki bunlara baktıkça anlaşılıyorki cemaât reislerinin şeriat istemelerinin hiçbir sebebi yok. Tam aksine varlıklarını demokrasiye borçludurlar. Onun içinde seçim zamanlarında hangi partiye oy verecekleri konusunda kavga ediyorlar çünkü onlar hangi partiden daha çok istifade edeceklerini hasaplıyorlar. Devletin bir an önce Diyanet İşleri Başkanlığını güvenilir bir kurum haline getirmesi ve İslam-î tedrisatı yaygın hale getirerek halkı bu cemaât liderlerinden kurtarması lazım. Yoksa Müslümanlar sahih bir inanaca sahip olamayacakları gibi müslümanlar arasında birliği temin etmekte mümkün olmaz. Ayrıca bügün hepimizin şikayet ettiği paralel yapı hiç bitmeyecek. Biri gidecek yerine bir başkası farklı bir isimle gelecek. Cenab-ı Hak hepimize istikamet nasip etsin. Amin. Selametle.

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )