Nurdanhaber-Haber Merkezi
Bağcılar Belediyesinin düzenlediği “Adanmış Ömürler” söyleşilerinin nisan ayı konuğu Mehmet Fırıncı, Bediüzzaman Said Nursi’nin 1. Dünya Savaşı’ndaki mücadelelerini anlattı.
Bağcılar Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Gazeteci-Yazar Demet Tezcan’ın moderatörlüğündeki programda konuşan Fırıncı, kendi çocukluğunda yaşadıklarını anlattı.
Fırıncı, çocukluğunun Mahmutpaşa’da geçtiğini belirterek, o yıllarda mezarlık taşlarının yıkıldığına ve kabirlerin kaldırıldığına şahit olduğunu söyledi.
“Bizzat gördüm, kabir taşları kırıldı. Kemikler çuvallarla toplanarak alındı.” ifadelerini kullanan Fırıncı, ezanın Türkçe okunduğu yıllarda da Müslümanların sıkıntı yaşadığını aktardı.
Fırıncı, 2. Dünya Savaşı’nda Balkanlarda başlayan işgallerle birlikte İstanbul’daki halkın göç etmeye başladığını anımsatarak, “Necip Fazıl da büyük mücadeleler verdi. O zor şartlarda dahi İslamiyet’e hizmet etti.” dedi.
Nuruosmaniye Kur’an Kursu’nda eğitim aldığını da ifade edenFırıncı, arkadaşlarıyla Said Nursi’nin risalelerini okuduklarını anlattı.
Fırıncı, “Evimizin bir odasını depo yaparak çalışmalarımızı sürdürdük. Isparta’nın köylerinde risaleler yazılıyor ve dağıtılıyordu. Çobanlar bile risaleleri çoğaltıp dağıtıyordu. Risale-i Nur’lar böyle basılıyordu. Jandarma baskın yapıyor, köylüleri tehdit ediyordu. Şimdi ise Diyanet İşleri Başkanlığı risaleleri neşrediyor.” ifadelerini kullandı.
Fırıncı, Said Nursi ile arkadaşlarının o dönem ülkeyi yönetenler tarafından çoğu kez takibata uğradığını ve mahkum edildiğini belirterek, o dönemde tefrikaların durdurulmasının istendiğini anlattı.
Bediüzzaman’ın 2.Abdülhamit döneminde Ruslara esir düştüğünü ancak sağ olarak kurtulmayı başardığını anımsatan Fırıncı, şu anekdotu anlattı:
“1.Dünya Savaşı’nda 300 kişilik gönüllü ordusuna komutanlık yaptı, bu sayı daha sonra 7 bine çıktı. Erzurum’daki Pasinler cephesinde düşmana talebeleriyle mukabele ediyorlar. Vücuduna mermi bile isabet ediyor. 1.Dünya Savaşı sırasında Ayasofya’da bulunurken İngilizler çevresini sarıyor. ‘Ayasofya’yı bombalayın.’ diyorlar. Ancak, komutanın yanındakiler, ‘Bu büyük bir alimdir. Bu saldırıyı yapmakla bir şey elde edemezsiniz.’ deyince vazgeçiyorlar.”