Nurdan Haber

‘Ben de İslam oğlu Selman!’

‘Ben de İslam oğlu Selman!’
19 Nisan 2016 - 17:53

KAVMİYETÇİLERE GÖZ KARARTAN CEVAP

Önceki gün Diyarbakır’da gerçekleştirilen programa yüzbinlerce insan katıldı. İstanbul’da gerçekleştirilen etkinliğe ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı İsmail Kahraman ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’dekatıldı. Görmez hoca konuşmasında Selman-ı Farisî ile ilgili Mescid-i Nebevi’de yaşanan bir hadiseyi nakletti. İranlı Selman hazretlerinin “Ben de İslâm oğlu Selman” ve Hz Ömer’in de “Ben de İslâm oğlu Ömer, İslâm oğlu Selman’ın kardeşiyim” sözleri kavmiyetçilik davası güdenler için unutulmaz bir cevaptı.

BİZE ASLA ‘KULA KULLUK’ YAKIŞMAZ

‘Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet’ temalı programda konuşan Cumhurbaşkanı, “Tevhid, yani Yaradan’ın birliği. İhlas Suresi’nde ifade edildiği gibi ‘De ki o Allah’tır, birdir, Allah eksiksizdir, O doğurmamıştır, doğurulmamıştır, hiçbir şey ona denk ve benzer değildir.’ Vahdet, yani yaratılmışların birliği” ifadelerini kullandı. “Bize asla ‘kula kulluk’ yakışmaz” diyen Erdoğan, “Allah’tan başka hiçbir güce kul olmadık, olmayacağız. Ne yazık ki insanoğlunu aldatıp da birilerine farkında olmadan kul olmaya sevk edenler var” diyerek FETÖ’deki sapkınlığa dikkati çekti.

CİHAD İHYA, İNŞA DİRİLİŞ VE MÜCADELEDİR

‘Filanca efendi bize şah damarımızdan daha yakın’ diyenlerin olduğunu aktaran Erdoğan, “Bize şah damarından daha yakın olan Allah’tan başka hiçbir güç yok. Bunu böyle bilecek, böyle inanacağız. Allah’a itaat şart ama dikkat ediniz, hemen arkasından Peygambere de itaat de emrediliyor” dedi. “Cihad asla terör değildir. Cihad diriliştir, hayat vermedir, ihya etmedir, inşa etmedir, cehaletle ve fitneyle mücadele etmektir” dedi ve günümüzde mezhepçilik, kavmiyetçilik ve terör olmak üzere üç temel sorunumuzun olduğuna vurgu yaptı.

‘BAHARIMIZI KIŞA ÇEVİRMEK İSTİYORLAR’

Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef baharımızı kara kışa çevirmek, umutlarımızı daha yeşermeden kurutmak isteyenler var. Bunların bir kısmı, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) nübüvvetinin müjdelendiği günden beri zaten gördüğümüz, bildiğimiz, tanıdığımız kesimlerdir. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın, Anadolu merkezli mücadelemizin karşısında da hep bunlar olmuştur. Maalesef her dönem olduğu gibi bugün de kendilerini İslâm dairesinde gösteren, kendilerine Müslüman diyenler arasında da aynı gayeye hizmet edenler bulunmaktadır. DAİŞ adıyla, Boko Haram adıyla, El Kaide adıyla ortaya çıkan, İslam’a dair ne varsa hepsini de pervasızca istismar edenlerin tüm zulümleri, sadece ve sadece Müslümanlara karşıdır. Açık konuşuyorum, bu terör örgütlerinin İslâm’a verdiği zararı, en azılı İslâm düşmanları dahi veremez, verememiştir.”

AKTARILANLAR İSLÂM DEĞİL

Diyanet İşleri Bakanı Görmez ise yatığı konuşmada, “İslâm dünyasına baktığımızda, İslâm selama dönüşmüyor, her yerde savaş, cinayet şebekeleri, terör, din adına işlenen cinayetler… İstirham ediyorum, bilhassa son on yıllarda İslâm dünyasında çıkan bu yanlış düşünceleri kendi ülkelerinize, coğrafyalarınıza, çocuklarınıza taşımayınız” dedi.

AMERİKA’DA SİNEK İLACI YASAK

Etkinliklerde yaptığı konuşmada ABD’de yaşadığı bir hadiseyi nakleden Görmez hoca şunları söyledi: “Geçen hafta Amerika’da açtığımız caminin etrafı ormanlık, çokça sinek var. Bir sinek ilacı yok mu dedim, ‘Hocam Amerika’da sinek ilacı kullanmak yasaktır’ dediler. ‘Maşallah’ dedim. Çünkü tabiatın dengesini bozuyormuş. Bir maşallah daha çektim, sonra dedim ki (ah keşke Irak’ta 1 buçuk milyon insan ölürken de bu kadar hassas olabilseydiler.) Bir örnek de bizden, geçen sene Arafat’ta sivrisinek doluydu, ihramlı olduğumuz için sinek geliyor, ‘afiyetle yiyin’ diyorsunuz, dokunamıyorsunuz. İhramla Allah müminlere ders veriyor. Sivrisineklere dokunamadık Arafat’ta. Sonra geldik Cemerat’a, şeytanı taşlarken binlerce kardeşimizi, ezerek öldürdük. Allah bizi bu çelişkilerden kurtarsın. Allah biz insanlığa yeniden merhamet lütfetsin.”

SELAM VE İSLÂM’I YAYINIZ

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez şunları kaydetti: ”İslam’ın yeryüzündeki en büyük gayesi selamdır, selam barış demektir. Kimi görürsek, tanıyalım, tanımayalım ‘selamünaleyküm’ diyoruz. Sen barışsın, selam sendendir ya Rabbi diyoruz. Ancak bugünlerde İslâm dünyasına baktığımızda, İslâm maalesef selama dönüşmüyor. Niçin İslâm selam getirmiyor? İkincisi iman, iman güveni beraberinde getirir, iman emanı getirir. İmanın olduğu yerde güven olur. Mümin aynı zamanda güvenilir demektir. Tevhid de vahdet getirir. İslam dünyasına baktığımızda, İslâm selama dönüşmüyor, her yerde savaş, cinayet şebekeleri, terör, din adına işlenen cinayetler… İstirham ediyorum, bilhassa son on yıllarda İslam dünyasında çıkan bu yanlış düşünceleri, kendi ülkelerinize, coğrafyalarınıza, çocuklarınıza taşımayın. Bunun yolu, onları dinimiz konusunda, daima doğru bilgilendirmekten geçmektedir. İman neden eman oluşturmuyor. Güven ülkeleri neden oluşmuyor. Tevhid neden vahdete dönüşmüyor?”

HZ SELMAN’IN KIYAMETE KADAR GEÇERLİ CEVABI

Etkinlikte açılış konuşması yapan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Asr-ı Saadet’te yaşanan ve dün, bugün ve yarınımıza ışık tutacak ürpertici bir hadiseyi şöyle nakletti: “Konuşmamı Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mescidi Nebevisinde yaşanan güzel bir tabloyla bitirmek istiyorum.

Sahabeden bir grup, bir halka yapmışlar oturmuşlardı. Aralarında sohbet ediyorlardı. İçlerinden birisinin Hz. Selman ile bir problemi vardı. Selman-i Farisi Mescid-i Nebevi’nin kapısından girdiğinde, Selman ile arasında sorun yaşayan sahabeden o insan Selman işitecek şekilde konuyu değiştirdi.

Etrafındaki arkadaşlarına “وما حسبك وما نسبك” soyun-sopun nedir, sülalen nereye dayanıyor, hangi kabiledensin? diye sormaya başladı. Soruya cevap olarak her birisi kendi soyunu-sopunu anlattı. Birisi dedi ki, “أنا من مضرّ إبن فلان إبن فلان ” ben Mudar kabilesindenim, falan oğlu falanım. Bir başkası, ben Evs kabilesindenim, benim babam Medinelilerin en şereflilerinden falan oğludur. Dedem şudur, dedemin babası şudur, diye kendi soyunu-sopunu anlatmaya başladı. Bir başka sahabe, “أنا من تميمن إبن فلان إبن فلان ” ben de Temim kabilesindenim, falanın oğlu falanım. Bir başkası ben Hazrec kabilesindenim. Bir başkası da “أنا من قريش أشرف الناس” ben de Kureyş kabilesindenim, insanların en şereflilerinin soyundanım dedi.

Sohbet bitince, sohbeti yöneten zat Hz. Selman’a döndü: Ya Selman, “وما حسبك وما نسبك” “senin soyun-sopun nereye dayanıyor, sen nerelisin, sen hangi kabiledensin?” diye sordu. Selman, kıyamet sabahına kadar yeryüzündeki bütün Müslümanlara örnek olabilecek bir cevap verdi. Ve dedi ki, “أنا سلمان إبن الإسلام” Ben de İslâm oğlu Selman’ım. Ve sonra gözleri dolarak şöyle hitap etti: “كنت ضالا فهداني الله بمحمد” Ben dalalette, sapıtmış bir insandım, Allah beni Muhammed Mustafa (s.a.s) ile hidayete erdirdi. “ كنت فقيرا فأغناني الله بمحمد ” Ben fakir, yoksul bir insandım, Allah beni Muhammed Mustafa (s.a.s) ile zenginleştirdi. “كنت مملوكا فاعتقني الله بمحمد” Ben basit bir köle idim, Cenab-ı Hakk beni Muhammed Mustafa (s.a.s) ile özgürlüğüme kavuşturdu. “أنا سلمنان إبن الإسلام” Benim soyumu-sopumu öğrenmek mi istiyorsunuz? Ben de İslâm oğlu Selman’ım, dedi.

Hz. Ömer uzaktan bu sözleri duydu, ayağa kalktı, topluluğunun yanına geldi. Onlara dedi ki, benim de soyumu-sopumu öğrenmek istiyor musunuz? Ben de “أنا عمر ابن الإسلام أخو سلمنان إبن الإسلام ” Ben de İslâm oğlu Ömer, İslâm oğlu Selman’ın kardeşiyim, dedi.”

Kaynak: Yeni Söz 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )