Nurdanhaber-Haber Merkezi

Resulullah (s.a.v), Şaban ayının son gününde, bir hutbesinde Ramazan ayı için şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay sizi gölgesine aldı. Bu ay, öyle bir aydır ki bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi o aydadır…” buyurmuşlardır.

Kur’an, müslüman olmanın beş temel şartından biri olan Ramazan orucunun farz olduğunu bildirmektedir. Peygamberimiz de, hem oruç tutarak bu ilahi emri yerine getirmiş ve hem de önemli ve farz bir ibadet olduğunu bildirmiştir.

Resulullah (s.a.v), Şaban ayının son gününde bir hutbesinde şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay sizi gölgesine aldı. Bu ay, öyle bir aydır ki bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi o aydadır. Yine öyle bir ay ki, Allah (c.c), gündüzlerinde oruç tutmayı farz kıldı, gecelerinde teravih namazı kılmayı nafile kıldı. Kim bu ayda hayırlı bir işle Allah’a yaklaşırsa başka aylarda bir farz edâ etmiş gibi olur. Kim bu ayda farz olan bir ibadeti yerine getirirse başka zamanda yetmiş farz yerine getirmiş gibi sevap alır. Bu ay, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennetir…”  buyurmuşlardır.

Ramazan orucu, hicretin ikinci yılının Şaban ayında ve Zekat’tan sonra farz kılınmıştır. Hz. Aişe (r.anha) dedi ki: Resulullah (s.av) Medine’ye geldiğinde hem kendisi aşure günü oruç tuttu, hem de başkalarına, o günde oruç tutmalarını emretti. Ama oruçla ilgili ayetler nazil olunca, Ramazan orucu farz kılındı, aşure orucu ise bırakıldı. Artık isteyen aşure orucunu tuttu,  isteyen tutmadı.”

 Bu rivayetten de anlaşıldığı gibi Mekkeliler, İslam gelmeden önce, daha önceki peygamberlerin getirdiği muharref eski dinlerden bazı dini hükümlere inanıyorlardı. Böylece İslam’ın emrettiğinden farklı olan, bir oruç, bir namaz ve bir hac ibadeti anlayışına sahip idiler.

İnce ve Daha Nazik Olmalıyız

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

Ramazan ayı özellikle Müslümanlar için, hem dini ve hem de sosyal açıdan çok anlamlı bir aydır. Dini açıdan öncelikle bu ayda Ramazan orucunun tutulması, teravih namazlarının kılınması, ibadet hayatına daha bir özen gösterilmesi, fıtır sadakalarının verilmesi ve büyük bir yardımlaşmayı ifade eden zekatın tercihen bu ayda eda edilmesini sayabiliriz.

Sosyal açıdan ise, oruç tutanların özellikle söz ve davranışlarında daha ince ve daha nazik olmaları, yardımlaşmaya daha bir özen göstermeleri, yoğun bir şekilde birbirlerini iftarlara davet etmeleri, mübarek gün-gece ve bayramlarda büyük bir coşku içerisinde bulunmalarını ve ziyaretleşme ve hediyeleşmelerini  hatırlayabiliriz. 

Oruç, güzel huyları edinmede ve kötü huy ve davranışlardan arınmada pek etkili olan önemli bir ibadettir. Çünkü oruçlu, söz ve davranışlarına çok dikkat eder, aslında helal olan yemek-içmek gibi bazı alışkanlıklarını bırakır. Bu durum, alışkanlıkların esiri olmama açısından pek önemlidir.

Yeni Akit.