Bazen insanın insanlığını unutmak istediği zamanlar olur ya..

Hani bazen geçmişin muhasebesini yaptığımızda hayalen hatırlaması bile canımızı acıtır, ruhumuzu daraltır ya..

Hani hatırlamak bile istemeyeceğimiz, iyi ki geçmiş diyeceğimiz zamanları olur ya insanın…

Ama tüm bunlardan daha elimi olanı, geçmiş fakat geçmişte kalmamış hala devam eden, insanı insan nesline intisabından pişman edecek kadar zalimane ve vahşi canavarlardan daha vahşiyane bir şekilde masumların ve silahsız savunmasız çocuk, yaşlı, kadın, erkek pek çok insanın, sadece kuru bir dünyalık rekabeti için kanlarının ve canlarının çer-çöp muamelesine tabi tutulmuş olmasıdır.

İşte bu derin yarayı derin bir iç muhasebe ile kaleme alan bir doktor akademisyen ahbabımız,  hepimiz adına kendini ve bizi tam uyandırmak için bu derin yarayı sorgulamış, sosyal medyada paylaşmış.

AZİZ VE MUHTEREM KARDEŞLERİM…

Bugün 26 ŞUBAT 2018… …

Iraktaki gaddar Avrupa zalimleri ile Asya’daki münafıkların işbirliği ile başlatılan savaşın 15 yılı, Suriye’deki savaşın ise 7. Yılı… …

Bizler birazdan sıcak yataklarımıza girecekken bu kardeşlerimiz her an başlarına düşecek bir bombanın korkusuyla çadırlarında veya derme çatma evlerinde yaşamaya gayret ediyorlar…

Beşeriyet tarihte daha beterini elbette gördü, ama bu ciğerleri parçalayan görüntüleri elbette ki bizim gibi sıcak evlerinde HD plazma TV ‘lerin karşısında yemek yerken izleme talihsizliği hiçbir dönemde olmadı. Bu da tabi ki 21.yüzyıl insanının bir imtihanı…

Birinci ve ikinci Dünya savaşlarında 100 milyona yakın insan kaybeden insanlık bundan ders çıkarıp Birleşmiş Milletleri kurdu. Ama maalesef çarpık yapısı nedeniyle ve en önemlisi bu teşkilatta Müslüman devletlerin yönetimde temsil edilmemeleri nedeniyle bu yapı da artık iflasa doğru gidiyor… İnsanlık ya bunu görüp süratle tedbirini alacak ya da Müslümanların da bu keşmekeşliği ve bölünmüş parçalanmış yapısıyla kendi iç meselelerini çözememesi nedeniyle de BM yapısı iflas etmiş ve tabeladan ibaret bir teşkilat olarak kalacaktır…

Yıllardır İsrail zalim devletinin yaptığı zulümleri en fazla basit bir kınamayla geçiştiren BM ‘nin yaptığı iş, mızrağın çuvala sığmaması meselesidir…

Ey âlem-i İslam… Uyan… Kurana sarıl… Kurtuluş reçeten Kur’an ve Sünnet-i Seniyyedir… “İnneme’l-mü’minûne ihvatün” ayetine sarsılmazsak işimiz zor, zor, zor…

Ey Müslüman, Mümin, Muvahhid kardeşim…

Ne olur sıcak yatağına girmeden önce Irak, Suriye, Filistin, Yemen, Afganistan, Miyanmar, Doğu Türkistan vb… nerede mazlum bir kardeşin varsa hiçbir şey yapamıyorsan O’na dua et… O’nun yaşadıklarını anlamaya çalış, ölüsüne Fatiha oku, geride kalanlara Sabır dile…

“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” Hadis-i Şerifini hatırla…

“Dicle’nin kenarında ayağı yaralanmış bir Koyundan ben sorumluyum” diyen Hz. Ömer (r.a.)’ı hatırla…

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

Şefkat ve merhamet kahramanı Hz. Ebubekir-i Sıddık (r.a.)’ı hatırla…

Allah’ın Aslanı Hz. Hamza (r.a.) ve Hz. Ali (r.a.) hatırla…

Hayâ, şefkat ve merhamet sahibi Hz. Osman (r.a.) Zinnûreyn’i hatırla…

“Milletimi selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya hazırım diyen” Bedîüzzaman Hazretlerini hatırla…

Ayağına diken batmasın diye geceleri uyanıp sana dua eden şefkat kahramanı Anneni hatırla…

Gece üstünü açıkta bırakır diye endişelenip üstünü sık sık kontrol ettiğin evladın gibi yüzbinlerce evladın karda-kışta, açıkta-çadırda yatmaya çalıştığını hatırla…

Nerede bir mazlum varsa ona koşan Türkiye Cumhuriyeti ve onun şefkatli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dua et, onları hatırla…

Ve en önemlisi Erhamurrahimin olan Âdil-i Mutlak’ı hatırla…

Kahhar ve Cebbar Allah’ı hatırla…

Müntaqim ve planları bozan Allah’ı hatırla…

O’na yalvar, O’na yakar…

YA ALLAH, YA HANNAN, YA MENNAN; ACİZİZ, FAKİRİZ, GÜNAHKÂRIZ,  ZÂLİM VE CÂHİLİZ…

Bizleri affet, Bizlere Rahmetinle afv ve mağfiret nasip et ve halas eyle… Âmin… Âmin… Âmin…

26.02.2018

Dr. Orhan Ayyıldız

Diyarbakır…