Nurdan Haber – Haber Merkezi
Esselamunaleykum
Güney Amerikanın en güneyinden, Arjantin’den Türkiye’de ve dünyanın muhtelif kıtalarında, ülkelerinde hizmet eden bütün abi ve kardeşlerimize selam olsun. Uzun zamandan beri havadis-i nuriye yazamadığımızı farkedip bir parça hasb-i hal edelim istedik.
Malumunuz mart ayın başında Üstadımızın mutlak vekili Hüsnü ağabeyimizin Latin Amerika seyahati olmuştu. Elhamdülillah, o seyahatten sonra hizmetlerde çok güzel inkişaflar ve gelişmeler oldu.
Evvela, her yıl katıldığımız Güney Amerika nın en büyük fuarına tekrar katıldık. 50bin kadar Risale-i nur vecizeli broşürleri ve yüzlerce ispanyolca risaleleri başta arjantinliler olmak üzere her milletten insana ulaştırmaya muvaffak olduk. Daha fuarın 3. Gününde bir arjantinli gecenin geç saatlerinde standımıza gelip islamiyet hakkında sorular sordu. Kısa bir soru cevap faslının ardından hayatının belki de en güzel kararını veren Daniel kardeşimiz hemen orada kelime-i şehadet getirerek müslüman oldu. Birçok üniversiteli ve kolejli gençlerle sohbet etme imkanı bulduk, akıllarındaki sorulara risale-i nurdan cevaplar sunduk. Fakat bu sene dikkatimizi çeken ve bizi en çok mutlu eden şu oldu ki; geçen yıl gelip hasbel kader risale alan ziyaretçilerimizden bir çok kişi bu sefer hususen Risale-i Nur Külliyatı’ndan ellerinde olmayan kitapları almak için gelip külliyat ve büyük kitaplardan aldılar. Ayrıca Arjantin devlet televizyonu Kanal 7 de her hafta yayımlanan “calamo y su mensahe” adındaki İslami programdan röportaj için geldiler. Biz de televizyon kanalı vesilesiyle bir çok kişiye bir anda ulaşma imkanı bulduk ve Risale-i Nur külliyatı’nın ehemmiyetinden ve bu asırdaki insanların anlayışına sunulmuş Kuran’ın en son dersi olduğundan bahsettik. Daha sonra ramazan ayında tekrar bu kanaldan gelen davet üzerine bir sahur programına katılmak nasip oldu. Rabbim Risale-i Nurların ülke çapında tanıtımı için külli bir hizmete vesile eylesin, amin.
Ramazan ayında medresemizde iftarlar verip fuarda tanıştığımız yeni arkadaşlarımızı medresemize davet ettik. Arjantin Dışişleri Bakanlığı ve İslam Merkezi’ nin organize ettiği, geleneksel iftar programına davet edildik. Bu iftara Türkiye’den gelen bir heyet ile iştirak edip yeni insanlar tanıma imkanı bulduk. Bu arada bu sene ilk defa olarak Diyanet İşleri Başkanlığı‘ndan iki çok kıymetli hafız hocamız ramazan ayı boyunca hizmet etmek için Arjantine geldiler. Bir ay boyunca farklı makamlarda ezan ve Kuran tilavetleri dinleyen Arjantinli müslümanlar adeta mest oldular. İslam merkezi başkanı Anibal Bakir daha ilk gün şöyle demişti; “Türkiye’den Arjantine görev yapmak üzere ilk defa imamlar geliyor ve bu açıdan bugün tarihi bir gündür, çok önemli bir başlangıçtır.”
Aslında hem bu sözleri hem de Anibal bakir in heyecanından çok rahatça anlıyorduk ki, hem Türkiye’ye verilen ehemmiyet hem de bu doğrultuda ondan beklenilen kuvvet ve destek bizim tahminlerimizin çok fevkinde. Rabbim bu ümitleri, duaları boşa çıkartmasın, amin…
Ramazan bayramında ise yine islam merkezinde düzenlenen bayramlaşmaya gittik. Burada da bir stand açarak Arjantinin muhtelif yerlerinden gelen müslümanlara İspanyolca risaleler ulaştırma imkanı bulduk.
Yine Arjantin islam merkezi başkanı Anibal Bakir’in hususi daveti üzerine “Arjantin’de, İslamiyet Hakkında Basının Doğru Bilgilendirilmesi” konusunda neler yapılabileceğini konusunu ele almak için bir toplantıya katıldık. İnşaallah İslam Merkezinde yapılacak olan basın toplantılarında açıklama yapmak üzere üç kişi vazife aldık.
Son olarak da bir kaç gün önce gelen bir mesajı sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında bu mesaj;
- hem imkanlarımız el verdiği müddetçe kitap fuarlarına katılmanın ne kadar elzem ve hizmete vesile olduğunu ,
- hem de İslamiyeti doğru olarak tanıtmak ve İman hakikatlerine sağlam birer ayine olmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Rabbim bizleri bu yolda ihlas ve sadakatle istihdam etsin, amin. Mesaj şöyle;
“Ben Ornela. Fuarda tavsiye ettiğiniz kitap olan Asa-yı Musa’yı aldıktan sonra hemen dikkatlice okumaya başladım ve farklı konulara Kurani izahlardan oluşan bakış açısı ve İslam dini çok ilgimi çekti. Okuduklarımdan temel olarak şu sonucu çıkarttım ki, insanlar bilgi sahibi olmadan İslamı ve bir o kadar da müslümanları yargılıyorlar. Benim projem ise insanların İslamiyet hakkındaki önyargıları ve bu problemin nasıl çözüleceği ile ilgili. Tam olarak yapmak istediğim, insanları İslam dini hakkında doğru olarak bilgilendirmek ve anket yoluyla toplumun yüzde kaçının önyargılı olduğunu öğrenmek. Şimdiden bu projeye katkınız için teşekkür ediyorum.”
Düşünün ki bu çalışmayı yapan kişi bir gayr-i müslim ve islamiyetin doğru anlaşılması için tek başına böyle bir çalışma yapıyor. Bize de Kader bahsinden şu satırları hatırlamak kalıyor;
“Sen, ey riyakâr nefsim! “Dine hizmet ettim” diye gururlanma.
اِنَّ اللهَ لَيُؤَيِّدُ هٰذَا الدِّينَ بِالرَّجُلِ الْفَاجِرِ
sırrınca, müzekkâ olmadığın için belki sen kendini o racül-ü fâcir bilmelisin. Hizmetini, ubûdiyetini, geçen nimetlerin şükrü ve vazife-i fıtrat ve farîza-i hilkat ve netice-i san’at bil, ucüb ve riyadan kurtul.”
Biz de Türkiye’den binlerce kilometre uzakta olmamıza rağmen Risale-i Nur’dan aldığımız derse binaen manen yanımızda hissettiğimiz, hayalen yanınızda olduğumuz bütün abi ve kardeşlerimize teşekkür ediyor “Allah razı olsun” diyoruz. Zira biliyoruz ki oradan yapılan samimi dualar burada yankılanıyor ve bu hizmetleri netice veriyor. Dua eder, dualarınızı bekleriz, vesselam
Arjantin Nur talebeleri