Nurdanhaber – Haber Merkezi
“ÖZÜR DİLEYİN!” DİYORSUNUZ, ÖYLE Mİ? ORADA VAN MİNİT!
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bir fazilet ve erdem örneği göstererek “Ben bu adamlara ‘alnı secdeye gidiyor’ diye güvenmiştim. Onlara devlet dairelerinde göreve gelmeleri için yardımcı olmuştum, (Kemalist darbecilerin İktidarı boğma girişimleri karşısında) bir can simidi olarak sarılmıştım. Hata etmişim özür dilerim” demişti.
Pusuda bekleyen laikçi Kemalistler, sahipçi/cuntacı psikolojisi ve bir sazan kıvraklığı içerisinde bu açıklamaya atladılar. ‘SÖZCÜ’ leri başta olmak üzere televizyon kanallarında laikliğin ve Kemalizm’in faziletlerinden bahsetmeye, dindarları, şer-i şerif üzere hareket eden ve darbeye kahramanca direnen cemaatleri ötekileştirmeye kalkıştılar.
15 Temmuz öncesi bu adamların gazete ve televizyonlarında boy gösterip hükümete çeşit çeşit çaktıklarını unutarak, bir büyük pişkinlik içerisinde, Hükümetten, Balyozcular için özür beklediklerini söyleyip, tamtamlar çalıp ulu manituları adına baltalar atmaya başladılar.
Demek siz, Ey laikçi Kemalistler, sahipçi/cuntacılar! Kaç defa çelme takıp düşürmeye çalıştığınız şu Uzun Adam’ın hükümetinden özür bekliyorsunuz öylemi? Orada “Van minit!”
…………………..
Bundan 66 yıl önce, 27 Mayıs 1960’da ülkenin seçilmiş iktidarını devirerek, “Yahu bu ülkede ben general oldumsa herkes general olur” diyen bir zavallıyı, General Cemal Ağa’yı Devletin başına geçirip, Yassıada’ya vahşice doldurduğunuz milletvekillerini dövüp, hamile olan Perihan Arıburun’u taciz edip, Kurtuluş Savaşı madalyalı insanları hücrelere atıp, Başbakan ve Bakanlarını asıp, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere bütün devlet yöneticilerini hapislerde süründürüp, 5500 subayı ordudan,147 öğretim üyesini üniversiteden atıp, Türkiye’nin insan kaynağını yok edip, atanmışların ebedi olarak iktidarda kalacağı yeni bir düzen kurdunuz.
Tekmiliniz birden Millete, Devlete ve Tarihe kocaman bir özür borçlusunuz. Önce siz bir özür dileyin bakalım!
27 Mayıs 1960’da hızınızı alamadınız. Bir generalin deyimiyle ‘Altınızı tutamadınız’. Harp Okulu Komutanı yaptığınız Albay, gözünüzün içine baka baka 22 Şubat 1962’de darbeye kalkıştı. Ceza Kanunu’na aldırmadan darbecileri affettiniz. Darbeciler gözünüzün içine baka baka bu kez 21 Mayıs 1963’de yeniden darbeye kalkıştılar. Türkiye’yi yıl başına düşen darbe sayısı ile muz cumhuriyetlerinden beter ettiniz. (Neredeyse her yıla bir darbe düştü). Bu kez Darbeci Albayı ve Binbaşıyı idam ederek olayı örtbas ettiniz. Darbeye kalkışan Harp Okulu öğrencilerini ise üniversitelere kaydırarak kolladınız.
Sonraki Dönemin Genel Kurmay Başkanı General Cemal Tural’a darbe için destek verdiniz. Gazetecileri dövdürdünüz. Olmayınca başka göreve kaydırdınız.
9 Mart 1971’de Hükümeti Devirmek üzere kuvvet komutanları olarak bir cunta oluşturdunuz. Tapucu memur tapuyla, postacı memur postacılıkla uğraşırken siz de memleketin güvenliğini sağlamak yerine aksine güvenliği için tehlike oluşturdunuz.
Darbe planladınız. Dönemin MİT Başkanı General Fuat Doğu ve Cumhurbaşkanı General Cevdet Sunay’ın başkanlığında Çankaya’da yapılan toplantıda MİT Başkanı General Fuat Doğu “Bir cunta girişimi var. Aralarında kuvvet komutanları da var!” deyince Hava Kuvvetleri Komutanı olan General Muhsin Batur “Mesela kim?” dedi. MİT Başkanı General Fuat Doğu “Mesela siz” dedi. Bu cuntayı bile örtbas ettiniz. Nasılsa alan memnun, veren memnundu. Bedeli halk ödüyordu.
12 Mart 1971’de bir muhtıra ile hükümeti devirip CHP’li Nihat Erim’in Başbakanlığında bir kabine kurdurdunuz. İlk iş olarak ABD’nin talimatını uyguladınız. Afyon’da afyon ekimini yasaklattınız.
Yaptığınız Balyoz Harekatı ile İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere 6 ilde sıkıyönetim ilan edip binlerce insanı gözaltına alınarak işkence ve sorgudan geçirdiniz.
1977 yılında Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı General Namık Kemal Ersun’a darbe için destek verdiniz.
12 Eylül öncesi “Şartlar olgunlaşsın” diyerek anarşiyi kasten önlemediniz. Türkiye’de günde 20 kişinin öldüğü bir iç savaş çıkarttınız. Sonra darbeyle yönetimi devirdiniz. Yıllardır bitmeyen anarşi bir günde bitiverdi.
Her düşünce kesiminden vatan evlatlarını astınız, hücrelerde hayatlarını söndürdünüz.
Yaptığınız harekat ile 650 bin kişi gözaltına alındı, ağır işkencelerden geçirildi.1 milyon 683 bin kişi fişlendi. Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 7 bin kişi için idam cezası istendi. 517 kişiye idam cezası verildi.
Şubat 1997’de bir generaliniz Başbakana küfür etti. Başbakanlık koridorunda bir teğmene Başbakanı dövdürmeye çalıştınız. 28 Şubat 1997’de Hükümeti devirdiniz.
2500 subayı sırf namaz kılıyor diye, hanımlarının başı örtülü diye ordudan attınız. “Balans ayarı yapıyoruz” dediniz. ‘Topyekün imha’ diye Hürriyet Gazetesi’ne başlık attırdınız. Binlerce başörtülü genç kızın hayatlarıyla ve geleceği ile oynadınız. İkna odalarında Hitler Baskısı yaptınız. İmam Hatip Okulları Mezunlarını üniversitelere giremez hale getirdiniz.
2002 yılında iktidara gelen Ak Parti’ye yapmadığınız ayak oyunu kalmadı. Siz zalimler ve darbeciler dost, geri kalanlar ise yok edilmesi gereken düşmandı.
2007 yılında mevlit ve kandil programlarını gerekçe göstererek Hükümeti devirmeye çalıştınız, başaramadınız. 2008 yılında Ak Parti’ye kapatma davası açtınız, başaramadınız. 2009 yılında 1. Ordu Komutanlığı’nda ‘plan semineri’ adı altında darbe planı ve hazırlığı yaptınız.
Siz şimdi; bir büyük arsızlık ve pişkinlikle, bütün bu boğma çalışmalarından kurtulmak isteyen iktidarın ‘suya düşen yılana sarılır’ misali paralelcilere sarılmasından itibaren tarihi başlatmaya çalışıyorsunuz.
15 Temmuz’a kadar Hükümete karşı aşna-fişna olduğunuz adamlar darbeyi başaramayınca şimdi başımıza demokrat kesildiniz.
Bu milletin hafızası ve zekasıyla alay etmeyin. Haddinizi bilin! Bir miktar adamlığınız kaldıysa eğer tekmiliniz birden Milletten, Devletten ve Tarihten özür dileyin!
Mehmet coşkun