Talebesi Bediüzzaman’a, ‘Üstadım, biz de korkuyoruz ama senin ödün patlıyor. Bizim gibi rahat otursan’ deyince…
Nasır
İbadet ve duayla meşgul olurken, saatlerce diz üstüne oturur, saygısından ayaklarını uzatmazdı.
Bu şekilde oturmaktan ayak parmakları yara olmuş, nasır bağlamıştı.
Talebesi Molla Resul’e parmağını göstererek bir merhem sürmek istediğini söyledi.
Molla Resul kendisinden yaşça büyük, âlim ve faziletli bir zattı. Bu sırada ateş yakmaya çalışıyordu.
Bediüzzaman’a:
– Üstad’ım, biz de Allah’tan korkuyoruz, ama senin ödün patlıyor. Bizim gibi rahat otursan ayağın yara olmayacaktı, dedi.
Bunun üzerine Bediüzzaman:
– Molla Resul! Kısa ömürde, kısa dünyada, ebedî hayatı kazanmaya gelmişiz. Hem burada rahat oturayım, hem Cennet dava edeyim, olmaz böyle şey! Onun için cesaret edemiyorum rahat oturmaya…
(Bediüzzaman’la Yaşayan Öyküler, Ömer Faruk Paksu)