Nurdan Haber

Osmanlı Döneminin Önemli Kişileri-20

12 Mayıs 2018 - 0:50
Osmanlı Döneminin Önemli Kişileri-20

Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Önemli Şahıslar Kimdir ? Alfabetik sıralama

 

Talat Paşa
Talat Paşa, 1874 yılında Edirne’de doğdu. İlk öğrenimini Vize ilçesinde yaptı. Edirne Askeri Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra Edirne Posta ve Telgraf idaresinde katiplik, Alyans İsrail Mektebi’nde Türkçe öğretmenliği görevlerinde bulundu. Çok genç yaşlarda siyasetle ilgilenmeye başladı, Sultan İkinci Abdülhamid’in İstibdat yönetimi aleyhindeki çalışmalara katıldı. Bir süre sonra tutuklandı ve 1898’de Selanik’e sürüldü. Selanik’te Posta ve Telgraf Müdürlüğü’nde memurluk ve başkatiplik yaptı. İttihat ve Terakki Fırkası adını alan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu. Hürriyet ve devrim düşüncesini geniş alanlara yaydı. Saraya şikayet edilerek, Anadolu’ya sürgün, cezasına çarptırıldı. Ancak bu ceza yerine getirilmedi. İki defa İstanbul’a giderek İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin şubesini kurdu ve teşkilatlandırdı. İkinci Meşrutiyet’in ilanında milletvekili oldu. Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinde içişleri bakanlığına getirildi. Birinci Balkan Savaşı’na gönüllü olarak katılan Talat Paşa, Bab-ı Ali baskınını düzenleyenler arasında yer aldı. Edirne’nin Bulgarlar tarafından ele geçirilmesinden sonra ordunun harekete geçerek şehri geri almasını sağladı. Bulgarlarla İstanbul’da yapılan barış görüşmesini birinci delege olarak yönetti. 1917 yılında sadrazamlığa getirildi. Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilen Rusya ile Breslitowsk’da yapılan barış antlaşmasına Osmanlı Devleti adına katıldı. Temmuz 1918’de sadrazamlıktan ayrıldı. Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti için büyük bir yenilgi ile sonuçlanmasından sonra Ahmed İzzet Paşa’ya bıraktığı mektupta, millete karşı hesap vermek üzere geri geleceğini, gerekirse mahkemeye de çıkacağını bildirerek Almanya’ya gitti. Talat Paşa, 1921 yılında bir Ermeni komitacısı tarafından öldürüldü.

Turhan Sultan
Aslı Rus olup on iki yaşlarında iken Kırım Tatarları’nın eline esir düşmüş ve İstanbul’a getirilerek saraya verilmişti. Sultan Dördüncü Mehmed’in annesidir. Devler işlerinde etkili olmuştur. 1597’de Sultan Üçüncü Mehmed’in annesi Safiye Sultan’ın emriyle yapımına başlanan Yeni cami onun emri ve parasıyla tamamlanmıştır. Türbesi bu caminin avlusundadır.

Tarhuncu Ahmed Paşa
Saraydan yetişen Tarhuncu Ahmed Paşa, önce Mısır valisi Musa Paşa’nın, sonra da Hezapare Ahmed Paşa’nın kethüdası olmuştur. 1649’da Mısır valiliğine atanmış, bir süre sonra İstanbul’a gelerek vezirlik rütbesine yükselmiştir. Sadrazam Gürcü Mehmed Paşa, onu kendisine rakip gördüğünden Selanik sancakbeyliğine atamıştır. Girit seferinin uzaması ve Abaza Hasan Paşa’nın ayaklanması sebebiyle, devletin mali durumu çok sarsılınca, Kazasker Hocazade Mesut Efendi’nin tavsiyesi üzerine, Tarhuncu Ahmed Paşa sadrazamlığa getirilmiştir (1652). Sadrazam olunca, Osmanlı İmparatorluğu için, bazı yeni vergiler getiren bir bütçe tasarısı hazırlamıştır. Fakat devleti sağlam bir maliye temeline oturtmayı hedef tutan bu hareket, hazineyi kendi çıkarlarına kullanmaya alışık olanların işine gelmemiştir. Tarhuncu Ahmed Paşa’ya karşı yayılan çirkin söylentilerin etkisinde kalan Sultan Dördüncü Mehmed’in buyruğu ile, 9,5 aylık sadrazamlıktan sonra öldürülmüştür (1653). Üsküdar’da gömülüdür. Tarhuncu Ahmed Paşa’nın ilk bütçe yapım tarihi 1652’dir.

Telli Hasan Paşa
Telli Hasan Paşa, Bosna Valiliği yaptı ve Avusturya’ya karşı yapılan savaşlara katıldı. Buralarda gösterdiği başarıdan dolayı vezirlik payesi verildi. Koca Sinan Paşa’nın üçüncü sadareti sırasında yapılan Avusturya savaşında, 20.000 askeri ile birlikte şehid oldu.

Tevfik Fikret
Tevfik Fikret 26 Aralık 1867 yılında İstanbul’da doğdu. Edebiyat-ı Cedide’nin en önemli temsilcisi olan şair. Toplumsal içerikli şiirleriyle ilerici düşüncelerin simgesi haline gelmiş, Türkiye’de batılı sanat anlayışının yerleşmesinde büyük rol oynamıştır. Tevfik Fikret on iki yaşında öksüz kaldı. Mahmudiye Rüstiyesi’nde okudu. 1888’de Galatasaray Lisesi’ni birincilikle bitirdi. Değişik yerlerde çeşitli memurluklarda bulundu. Ticaret Mekteb-i Ailisi’nde hat ve Fransızca dersleri verdi. 1891’de Mirsad dergisini açtığı şiir yarışmasında birincilik kazanınca edebiyat çevrelerinde adını duyurdu. 1892’de Galatasaray Lisesi’ne Türkçe öğretmeni olarak atandı. 1894’te Malumat dergisini çıkaranlar arasında yer aldı. 1895’te hükümetin memur maaşlarından kesinti yapmasına tepki olarak Galatasaray Lisesi’ndeki görevinden ayrıldı. 1896’da Servet-i Fünun dergisinin yazı işleri müdürlüğüne getirildi; dergi onun yönetiminde Edebeyat-ı Cedide akımının yayın organı durumuna geldi. Aynı yıl Türkçe öğretmeni olarak Robert Kolej’e giren Tevfik Fikret o dönemde aydınlar üzerindeki yoğun baskılar sırasında birkaç kez gözaltına alındı evi arandı. Bir süre sonra dergideki görevinden ayrıldı. 1906’da Robert Koleji’nin hemen yanında bir ev yaptırarak Aşiyan adını verdi. 1908’de II. Meşrutiyetin ateşli savunucularından biri oldu. Meşrutiyet’ten sonra Hüseyin Kazım Kadri ve Hüseyin Cahit Yalçın ile birlikte Tanin gazetesini kurdu. Gazete İttihat ve Terakki’nin yayın organı durumuna getirilmek istenince buna karşı çıktı ve Tanin’den ayrıldı. İttihat ve Terakki iktidarına da karşı çıkarak Aşiyan’a çekildi Ağır bir şeker hastalığına tutulmuştu. Kolundan olduğu bir ameliyattan sonra öldü. Tevfik Fikret, Muallim Naci ve Recaizade Mahmud Ekrem’in şiir anlayışları arasında uzun bir arayış dönemi geçirmiştir. Daha sonra Fransız şiiriyle tanışmış ve özellikle François Coppeden etkilenerek kendi şiirini aramaya başlamıştır. “Rubab-ı Şikeste”‘de (1900,1984) toplumsal konulara ağırlık veren şiirlerinin yanı sıra günlük konuşma diline yakın şiirlerde vardır.

Rubabın Cevabı’ndaki (1911,1945) “sis” şiirinde acı, zorbalık, baskı ve haksızlıkları anlatmış, “Tarih-i kadim’e Zeyl” şiirinde de Mehmed Akif’in suçlamalarına karşılık vermiş, din ve doğa konusundaki görüşlerini ortaya koymuş, kendisinin de doğanın bir izleyencisi olduğunu söylemiştir. “Şermin” ise (1914, 1983) Fikret’in, yalın bir dil ve kısa dizelerden kurulu dolaysız bir anlatımın egemen olduğu şiirlerinden oluşur. Fikret’in düşüncesinde en önemli yan insana verdiği önemdir. Ona göre bütün sorunların üstesinden gelecek, mutlu yarınları hazırlayacak olan insandır. İnsanın üstünlüğünü sağlayan duyarlığı ve sezgi gücü değil, düşünme gücü ve aklıdır. Öbür yapıtları arasında “Tarih-i Kadim” (1905), “Son Şiirler” sayılabilir.

Timur
Timur 1336’da Keş’de doğdu. Türkler kendisine, Aksak Timur derlerdi. Barlas aşiretinin başbuğlarından Emir Turagay ile Tekina Hatun’un oğluydu. 1370 yılında hükümdar olan Timur askeri ve idari düzenlemeler yaptı. 1373’de Harizm seferine çıkan Timur, Kat şehrini ele geçirdi. Daha sonra Celyirlilerin başkenti Hocend üzerine yürüdü ve şehri ele geçirdi. Bu bölgede seferlere ve zaferlerine devam eden Timur giderek güçlendi. 1379’da Harizm’i tamamıyla, 1381’de de Sebzvar’ı, topraklarına kattı. 1384’de Irakı Acem’e giren Timur, aynı yıl Esterabat’ı ele geçirdi. 1386’da Tebriz, Kars ve Tiflis’i aldı. Azebaycan ve Ermenistan bölgelerindeki seferleri sonunda Karakoyunlular’a karşı savaştı ve 1387’de Doğu Beyazıt, Ahlat, Adilcevaz ve Van’ı ele geçirdi. İran’a yönelen Timur, Maraga, Rey ve Isfahan üzerine yürüdü.

1389 yılında Altınordu Devleti üzerine sefere çıkan Timur, iki kez zafer kazandı. 1391 yılında Mazerdan bölgesini ele geçirdi. Timur, bütün Şiraz ve Kirman’ı ele geçirdikten sonra Bağdat, Tekrit, Erbil ve Musul’a hakim oldu. Urfa’yı ele geçiren Timur bir süre sonra Akkoyunlu ve Karakoyunlu beylerini kendine bağladı. 1395 yılında Derbendi ele geçirerek kuzeye yönelen Timur, Ukrayna ve Kiev üzerine yürüdü. Özi ırmağı kıyısında bulunan Kırım ve Azak çevresindeki Ceneviz kolonilerini ele geçirdi ve Moskova’ya dayandı. 1398’de Hindistan’a girdi. Delhi’yi ele geçirdi. 1400’de toplanan kurultaydan sonra Gürcistan Seferine çıkma kararı aldı. Ardahan ve Kars üzerinden Bingöl’e geldi. Ahmed Celayir ve Kara Yusuf, Timur’dan kurtulmak için Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid’e sığındılar. Bayezid, Timur’a bağlı olan Erzincan’ı ele geçirdi. Timur ise 1400 yılında Erzincan’a tekrar hakim oldu ve Sivas, Malatya ve Behisni şehirlerini ele geçirdi. Suriye üzerine yürüyen Timur Halep’i aldı ve Şam’ı kuşattı ve aldı. 1402 yılında Erzurum, Erzincan, Kemah ve Kayseri üzerinden Ankara’ya doğru hareket etti. Ankara’da Çubuk ovasında yapılan savaşta Osmanlı kuvvetlerini büyük bir bozguna uğratan Timur, Yıldırım Bayezid’i esir aldı. Bir yıl Anadolu’da kalan Timur bütün Anadolu illerini ele geçirdi. 1403’de Gürcistan, 1405’de Çin seferine çıktı. Pir Muhammed’i yerine veliaht bırakan Timur, Otrar’da öldü.

Tiryaki Hasan Paşa
Osmanlı komutanı ve devlet adamı Tiryaki Hasan Paşa, gençliğinde Enderun adı verilen saray okuluna girmiştir. Enderun’u bitirince önce sarayda, sonra taşradaki görevlerde çalışmıştır. 20 yıl kadar Zigetvar beylerbeyliğinde bulunmuş, 1594 yılında Bosna beylerbeyliğine, sonra da Kanije Kalesi’nin komutanlığına atanmıştır. 9 Eylül 1601’de başlayan savaşta Kanije Kalesi’ni, 100.000 kişilik bir Avusturya ordusuna karşı başarıyla savunmuş ve düşmanın kaleyi almasını önlemiştir. Bu başarısından ötürü devrin padişahı Sultan Üçüncü Ahmet tarafından kendisine vezirlik rütbesi verildi. Bundan sonra yine Bosna’ya gönderilen Tiryaki Hasan Paşa daha sonra sırayla Budin ve Rumeli valiliklerine atanmıştır. O sırada başkaldıran Celali eşkiyasından Canpolat ve oğlunun ayaklamasını bastırdıktan sonra yine Budin valiliğine getirilmiş, bir süre sonra 1611 yılında Budin’de ölmüştür.

Torlak Kemal
Simavnalı Şeyh Bedrettin’in isyancı müridi olan Torlak Kemal’in, musevi asıllı olduğu söylenir. Manisa ve çevresinde Simavnalı Bedreddin Mahmud’un düşüncelerini yaydı. Börklüce Mustafa ile birlikte Şeyh Bedreddin adına bir isyan hareketi başlattı. Sultan Birinci Mehmed, oğlu Şehzade Murad (İkinci Murad) ile Bayezid Paşa’yı bu isyancıların üzerine gönderdi. Torlak Kemal, Karaburun’da öldürülen Börklüce Mustafa’nın kendisine katılan müridleri ile birlikte, Bayezid Paşa’ya karşı savaştı. Yenilgiye uğradı ve Manisa’da yakalanarak asıldı (1419).

Tökeli İmre
Tökeli İmre 1657’de Kesmark’da doğdu. Avusturya yönetimindeki Protestan Macarların şefiydi. Protestanlar Avusturya İmparatoru’nun Katolik mezhebine geçmeleri için yaptığı teklifi kabul etmediler ve başlarında Tökeli İmre olduğu halde İmparatora karşı ayaklandılar. Tökeli İmre, Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa’ya başvurarak, OsmanlıOsmanlıOsmanlı

himayesine girmek istediğini bildirdi. Avusturya ile barışı bozmak istemeyen Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa, olumlu karşılık vermedi. Buna rağmen savaşa devam eden Tökeli İmre, yukarı Macaristan’ı ele geçirdi. Fakat taraftarlarından çoğu kendisini terk edince Fazıl Ahmed Paşa’ya yaptığı teklifi, 1681 yılında Kara Mustafa Paşa’ya tekrarladı ve ona hediyeler göndererek yakınlık kurdu. Tökeli İmre’ye Orta Macaristan kralı ünvanı verildi. Türklerden aldığı kuvvetlerle bir çok Avusturya Kalesi’ni ele geçirdi. Ancak İkinci Viyana bozgunundan sonra önceden aldığı kaleleri kaybetti. 1688 yılında teslim oldu ve Viyana’ya götürüldü. Serbest kaldıktan sonra ordusunda görev aldı. Türk ve Tatar kuvvetlerinin başında Transilvanya’ya girdi ve Germen Ordusu’nu yenilgiye uğrattı. Bu başarısından dolayı Tökeli İmre’ye Transilvanya prensliği verildi. Zenta yenilgisinden sonra İzmit’e çekildi. Karlofça barış görüşmelerinde Avusturyalılar, Tökeli İmre’nin kendilerine teslim edilmesini istedilerse de Devleti bunu kabul etmedi. Tökeli İmre 1705 yılında İzmit’te öldü.

Tumanbay
Memlük Sultanı Kansu Gavri’nin kardeşinin oğlu olan Tumanbay, Kansu Gavri’nin, Osmanlıların Mısır’ı istila etmelerini önlemek için Suriye’ye gitmesi üzerine, Kahire’de amcasına vekalet etti. Mercidabık Savaşı’nda ölen Kansu Gavri’nin yerine Memlük sultanı ilan edildi (1516). Yavuz Sultan Selim’in Kahire’nin Osmanlılara bağlanması teklifini reddetti ve Kahire’yi savunmaya hazırlandı. Sina Çölü’nü geçen Osmanlı ordusu ile Ridaniye’de karşılaştı (1517). Yapılan savaşı kaybedince kaçtı. Kahire, Osmanlı hakimiyetine girdi. Tumanbay, tekrar Kahire’yi geri almak için çalıştı, fakat yakalanarak idam edildi (1517).

Turgut Reis
Turgut Reis, Anadolu’da Menteşe yöresinde fakir bir ailenin oğlu idi. Genç yaşta levend olarak korsanlığa başladı. Kısa süre sonra reis oldu ve Barbaros’un hizmetine girdi. Preveze deniz savaşına katıldı ve yedek donanmayı kumanda etti. Dalmaçya kıyılarında Venediklilerin eline geçmiş olan Castelnuavo kalesini geri aldı. 1540’da Korsika’da bulunduğu sırada Cenovalılara esir oldu ve 3 yıl bir gemide forsa olarak kaldı. 1543’de Cenova’yı kuşatan Barbaros tarafından kurtarıldı. Napoli körfezindeki İspanyol gemilerini batırdı. Cerbe adasını kendisine üs yaptı. İspanyollar daha sonra Cerbe adasını kuşattılarsa da Turgut Reis’i ele geçiremediler. Turgut Reis, bundan sonra Fas limanlarına üslendi. 1551’de İstanbul’a çağrıldı ve kendisine Karlı ili sancakbeyliği verildi. Trablusgarb’ın fethi ile görevlendirilen Turgut Reis, şehri aldı. 1552 yılında donanma ile Akdeniz’de bulunan Turgut Reis, Andrea Dorya kumandasındaki bir donanmayı Ponza adası yakınlarında yenilgiye uğrattı. Bastiya limanını ve kalesini ele geçirdi ise de burada fazla kalmadı. İstanbul’a dönen Turgut Reis, 1554 yılında Trablusgarb Beylerbeyliği’ne getirildi. Cerbe Savaşı’na katıldı. Malta kuşatması sırasında kaleden atılan bir mermi ile şehid oldu (1565) ve Trablusgarb’daki türbesine gömüldü.

Alfabetik sırlama ile Osmanlıda önemli kişiler

A B C-Ç D E F G  H I-İ J
 K L M N O-Ö P R S Ş

 

 

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )