Her şey ya bizzat güzeldir ya da neticeleri itibariyle güzeldir. Bunu iman gözü ile anlayan her insan, hem bu dünyada hem de ahirette huzur bulur saadete erişir.

“Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” mühim bir sözdür. Her olay ve işte muhakkak Rabbimizin bizi terbiye ettiğini düşünerek ibret almalı, yine O’na yönelerek dua etmeli ve O’na yalvarmalıyız.

İşte 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü bir şekilde FETÖ örgütüne girmiş veya bulaşmış olanlar için fırsattır. Zira bu darbe sayesinde suçüstü yakalanan örgüt, ne derece tehlikeli ve fena olduğunu ispatlamıştır. Şimdiye kadar uyanamamış ve aklı başına gelmemiş olanlara kolayca bu örgütten kurtulma fırsatı doğmuştur.

Sakın bu sözümü sadece 40-50 senelik dünya hayatı için söylediğimi zannetmeyin. Ben asıl sonsuz hayatımızı tehlikeye sokan yalancılık ve sahtekârlıklarla dolu bir fitne örgütünden bahsediyorum. Bu dünya hayatında çekilen sıkıntılar cehennem azabının yanında nedir ki? Maazallah, bu örgütün tuzağına düşen insanlar dünyasını kaybettiği gibi ahiretini de kaybediyor. En kısa yoldan derhal bu örgütten uzaklaşmak ve dinimizin emrettiği sırat-ı müstakim yani doğru yola intisap etmeliyiz.

İnsan hata eder. Yanlış işler yapar. Kim “ben hiç hata yapmadım, yanlış işlere bulaşmadım” diyor ise bilin ki yalan söylüyordur. Çünkü sadece Allah’ın elçisi olan peygamberler, hata yapmaz. Eğer hata yapacak bir durum söz konusu olursa; Allah onları ikaz edip insanlara doğru yolu göstermesi için yapması gereken yolu gösterir. Kuran’da peygamber kıssalarının hikmeti işte bu sırdandır. İnsan hata yaptığını anladığı vakit; tövbe ederek Allah’a dua etmelidir.

Evet, hata yapmak değil hatadan dönmemek ayıptır. Şimdi Paralel yapı adı verilen terör örgütü ülkemizi sarsacak kadar fena işlere bulaşmış 241 canımızın şehit olmasına sebep olduğu gibi binlerce insanımızın da yaralanmasına neden olmuştur. Bunlar kadar başka bir kötülükleri ise Türkiye’yi darbe ile anılır karmakarışık bir İslam ülkesi şeklinde göstermiş olmalarıdır. Bu ise büyük ekonomik ve sosyal kayıp demektir.

Zaten “bir yolunu bulsak da bu İslam memleketi olan Türkiye’nin başına bir çorap örsek” diye fırsat bekleyen nice İslam düşmanı ve münafık, FETÖ örgütü sayesinde aradığını bulmuştur. İşin daha kötüsü Türkiye’de yapılan faşist Feto’cu darbeyi “Müslümanları tanklar ile eziyorlar” diye tamamen tersine bir propaganda ile dillerine dolamış durumdalar.

Hacca giden nice dost ve yakınımıza 15 Temmuz darbesini soran Müslümanlar, Erdoğan’ın darbe yaptığını zannederek, tankların sivil halkı ezip geçmesini “Erdoğan ve hükümet, Müslümanları katlediyor” diye nazarlara sunuyorlar. Vicdanı tefessüh etmiş Feto okullarında ve işyerlerinde çalışan Türkiye vatandaşı binlerce insan, bu hayasızca yapılan yalanı yaymaya çalışıyor. Şunu her insan iyice anlamalıdır ki; içinde bir parça vicdanı olan bu alçakça darbeyi bu şekilde tersyüz ederek anlatmaz. Yazıklar olsun.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

İşte hacılardan öğrendiğimiz bu kara propagandanın yurt dışında ne derece etkili olduğunu bir arkadaşımdan da öğrendim. Filipinler devletinde okulu olan FETÖ örgütü hazırlamış olduğu bir video filmi ile “Türkiye’de Erdoğan darbe yaptı masum sivilleri katlediyor” diye kara propaganda yaptığına bizzat şahit oldum. Yahu yalan söylenir de böyle sunturlu ve acayip bir yalanı ancak F. Gülen gibi dehşetli bir zındıktan başka kim söyleyip yaptırabilir? Bu sadece öğrenebildiğim bir şey dünyada 100’ün üzerinde okulda işte böyle yalan ve alçakça bir propaganda yapılıyor.

Şiiler yalancılık ve takıyye konusunda “biz bunlar kadar ileri gidemedik” diye hayıflanıyordur. Şeytan fitne konusunda “bu insanoğlu beni utandırdı” demekten kendini alıkoyamıyordur.

İşte şimdi krizi fırsata çevirip bu dehşetli fitne örgütünden kopup kurtulmanın tam zamanıdır. Eğer işinden gücünden olmuş hapse atılmış bir kimse var ise bu sözümü aklından çıkarmasın. Zira her nasılsa zaten bir şekilde hapse girip rızkını orada alacaktı. Madem kaderde böyle bir imtihan açılmış; Hazreti Yusuf Aleyhisselam gibi sabırla karşılayıp “bu fitneyi biraz geç öğrendim lakin bana ders olsun” diyerek örgütün tuzaklarından kurtulmak için çaba göstermelidir.

Hükümet ve Cumhurbaşkanı “etkin pişmanlık yasasından yararlanılması gerektiğini” söylüyor. İşte tam fırsat burasıdır. Bildiği, gördüğü bütün fenalıkları anlatarak bu dehşetli örgütten kurtulup yeni ve temiz bir sayfa açarak hayata başlamak fırsatı doğmuştur. Allah korusun, bu darbe başarılı olup FETÖ örgütü devleti ele geçirmiş olsaydı, bu örgüt üyesi binlerce insan hem ellerini kana bulaştırmış türlü türlü fitnelere ve Yahudi emellerine alet olmuş olacaktı.

Nasıl yani, bu kötülüklerden ruzi mahşerde kurtulacaklarını mı zannediyorlar? Yahu zerre kadar bir günahın dahi kaydedildiği ve karşılığının verileceği o dehşetli hesap gününde hangi insan bu kadar büyük kötülükten kurtulabilir?

Evet, cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değildir. Kimse durduk yere Cehenneme atılmaz. Cennet ise öyle dünyada keyif çatarak gidilebilecek bir menzil de değildir. Musibetlere sabredip verilen nimetlere şükür etmeyi gerektirir, vesselam…