Nurdan Haber

Tevafukat ise, ittifaka işarettir; ittifak ise, ittihada emaredir, vahdete alâmettir

Tevafukat ise, ittifaka işarettir; ittifak ise, ittihada emaredir, vahdete alâmettir
21 Ekim 2016 - 7:27

Nurdanhaber – Haber Merkezi

 

Sekizinci Risale olan Sekizinci Mes’ele

[Şu Mes’ele altı sualin cevabı olup “Sekiz Nükte”dir.]

Birinci Nükte: Bir dest-i inayet altında hizmet-i Kur’aniyede istihdam edildiğimize dair çok enva’-ı işarat-ı gaybiyeyi hissettik ve bazılarını gösterdik. Şimdi o işaratın bir yenisi daha şudur ki: Ekser Sözler’de tevafukat-ı gaybiye var. {(Haşiye): Tevafukat ise, ittifaka işarettir; ittifak ise, ittihada emaredir, vahdete alâmettir; vahdet ise, tevhidi gösterir; tevhid ise, Kur’anın dört esasından en büyük esasıdır.} Ezcümle:

Resul-i Ekrem” kelimesinde ve “Aleyhissalâtü Vesselâm” ibaresinde ve “Kur’an” lafz-ı mübarekesinde, bir nevi cilve-i i’caz temessül ettiğine bir işaret var. İşarat-ı gaybiye ne kadar gizli ve zaîf de olsa, hizmetin makbuliyetine ve mes’elelerin hakkaniyetine delalet ettiği için bence çok ehemmiyetlidir ve çok kuvvetlidir. Hem gururumu kırar ve sırf bir tercüman olduğumu kat’iyyen bana gösterdi. Hem hiç medar-ı iftihar benim için birşey bırakmıyor, yalnız medar-ı şükran olan şeyleri gösteriyor. Hem madem

  • Kur’ana aittir ve
  • i’caz-ı Kur’an hesabına geçiyor ve
  • kat’iyyen cüz’-i ihtiyarîmiz karışmıyor ve
  • hizmette tenbellik edenleri teşvik ediyor ve
  • risalenin hak olduğuna kanaat veriyor ve
  • bizlere bir nevi’ ikram-ı İlahîdir ve
  • izharı tahdis-i nimettir ve
  • aklı gözüne inmiş mütemerridleri iskât ediyor;

elbette izharı lâzımdır, inşâallah zararsızdır.

İşte şu işarat-ı gaybiyenin birisi de şudur ki:

Cenab-ı Hak kemal-i rahmet ve kereminden, Kur’ana ve imana hizmet ile meşgul olan bizleri teşvik ve kulûbümüzü tatmin için; bir ikram-ı Rabbanî ve bir ihsan-ı İlahî suretinde hizmetimizin makbuliyetine alâmet ve yazdığımız hak olduğuna işaret-i gaybiye nev’inden, bütün risalelerimizde ve bilhâssa Mu’cizat-ı Ahmediye ve İ’caz-ı Kur’an ve Pencereler Risalelerinde, tevafukat-ı gaybiye nev’inden bir letafet ihsan etmiştir. Yani, bir sahifede, misil olarak gelen kelimeleri birbirine baktırıyor. Bunda bir işaret-i gaybiye veriliyor ki: “Bir irade-i gaybî ile tanzim edilir. İhtiyarınıza ve şuurunuza güvenmeyiniz. İhtiyarınızın haberi olmadan ve şuurunuz yetişmeden, hârika nakışlar ve intizamlar yapılıyor.” Bahusus Mu’cizat-ı Ahmediye Risalesinde lafz-ı Resul-i Ekrem ve lafz-ı Salavat bir âyine hükmüne geçip, o tevafukat-ı gaybiye işaretini sarih gösteriyor. Yeni, acemî bir müstensihin yazısında, beş sahife müstesna, mütebâki ikiyüzden fazla salavat-ı şerife birbirine müvazi olarak bakıyorlar. Şu tevafukat ise; şuursuz yalnız on adedde bir-iki tevafuka sebeb olabilen tesadüfün işi olmadığı gibi, san’atta meharetsiz, yalnız manaya hasr-ı nazar ederek gayet sür’atle bir-iki saatte otuz-kırk sahifeyi te’lif eden ve kendi yazmayan ve yazdıran benim gibi bir bîçarenin düşünüşü dahi elbette değildir.

İşte altı sene sonra, yine Kur’anın irşadıyla ve İşarat-ül İ’caz olan tefsirin dokuz اِنَّا nın tevafuk suretiyle gelen irşadıyla sonra muttali’ olmuşum. Müstensihler ise benden işittikleri vakit, hayret içinde hayrette kaldılar. Nasıl ki lafz-ı Resul-i Ekrem ve lafz-ı salavat; Ondokuzuncu Mektub’da, mu’cizat-ı Ahmediye’nin bir nev’inin, bir nevi küçük âyinesi hükmüne geçti. Öyle de: Yirmibeşinci Söz olan i’caz-ı Kur’anda ve Ondokuzuncu Mektub’un Onsekizinci İşaretinde lafz-ı Kur’an dahi; kırk tabakadan, yalnız gözüne itimad eden tabakasına karşı, bir nevi mu’cizat-ı Kur’aniyenin, o nev’in kırk cüz’ünden bir cüz’ü, tevafukat-ı gaybiye suretinde bütün risalelerde tecelli etmekle beraber, o cüz’ün kırk cüz’ünden bir cüz’ü, lafz-ı Kur’an içinde tezahür etmiş. Şöyle ki:

Yirmibeşinci Söz’de ve Ondokuzuncu Mektub’un Onsekizinci İşaretinde; yüz defa Kur’an lafzı tekerrür etmiş; pek nâdir olarak bir-iki kelime hariç kalmış, mütebâkisi bütün birbirine bakıyor. İşte meselâ: İkinci Şua’nın kırküçüncü sahifesinde yedi “Kur’an” lafzı var, birbirine bakıyor. Ve sahife ellialtıda sekizi birbirine bakıyor, yalnız dokuzuncu müstesna kalmış. İşte şu -şimdi gözümüzün önünde- altmışdokuzuncu sahifedeki beş lafz-ı Kur’an, birbirine bakıyor. Ve hâkeza… Bütün sahifelerde gelen mükerrer lafz-ı Kur’an, birbirine bakıyor. Pek nâdir olarak, beş-altı taneden bir tane hariç kalıyor. Sair tevafukat ise, -işte gözümüzün önünde- sahife otuzüçte, onbeş aded اَمْ lafzı var; ondördü birbirine bakıyor. Hem gözümüzün önünde şu sahifede dokuz iman lafzı var, birbirine bakıyor; yalnız birisi, müstensihin fasıla vermesiyle az inhiraf etmiş. Hem şu -gözümüzün önündeki- sahifede iki “mahbub” var, -biri üçüncü satırda, biri onbeşinci satırdadır- kemal-i mizanla birbirine bakıyor. Onların ortasında dört “aşk” dizilmiş, birbirine bakıyorlar. Daha sair tevafukat-ı gaybiye bunlara kıyas edilsin.

Hangi müstensih olursa olsun; satırları, sahifeleri ne şekilde olursa olsun alâküllihal bu tevafukat-ı gaybiye öyle bir derecede var ki; şübhe bırakmıyor ki, ne tesadüfün işi ve ne de müellifin ve müstensihlerin düşünüşüdür. Fakat bazı hatta daha ziyade tevafukat göze çarpıyor. Demek, şu risalelere mahsus bir hatt-ı hakikî vardır. Bazıları, o hatta yakınlaşıyor.

Garaibdendir ki, en mahir müstensihlerin değil, belki acemîlerin yazılarında daha ziyade görülür. Bundan anlaşılıyor ki; Kur’anın bir nevi tefsiri olan Sözler’deki hüner ve zarafet ve meziyet kimsenin değil; belki muntazam, güzel hakaik-i Kur’aniyenin mübarek kametlerine yakışacak mevzun, muntazam üslûb libasları, kimsenin ihtiyar ve şuuruyla biçilmez ve kesilmez; belki onların vücududur ki, öyle ister ve bir dest-i gaybîdir ki, o kamete göre keser, biçer, giydirir. Biz ise içinde bir tercüman, bir hizmetkârız.

Mektubat ( 381 – 383 )
 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )