Nurdanhaber – Haber Merkezi

Hal böyle iken Türkiyede bazı yayın organları özellikle “Cumhuriyet Gazetesi”,  fuardaki milli standımızda 15 temmuz darbe girişimi hakkında bilgilendirici kitap dağıtılmasını tenkid etmeyi kendilerine iş edinmişler. Ayrıca ücretsiz dağıtılan ve beşerin en temel ihtiyacı olan “Necisin? Nereden Geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” suallerine muhatap olan beşerin vicdanını tatmin eden Kur’âni izahlar veren ve Dini, Milli kültürümüzün en kuvvetli müdafaacılarından olan Risale-i Nurların teşhir edilmesini lüzumsuz görme lüzumsuzluğunu savunuyor. Cumhuriyet Gazetesi, hem Türkiye hükumetini hem Kültür Bakanlığını hem milli ve dini yayınları aşağılama gayretiyle manşetine aldığı yazıda şunları söylüyor:

“Dünyanın en önemli uluslararası kitap fuarı olan Frankfurt Kitap Fuarı, beş günlük sürecin ardından bugün son bulacak. Ama fuar, ardında Türkiye standıyla ilgili eleştiriler bırakacağa benziyor. Eleştirilerin başında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın maddi desteğiyle kurulan standın Türkiye yayıncılığını değil, Türkiye hükümetini temsil ettiği yorumları geliyor. Yani özetle, Türkiyeli yayıncılar, küresel yayıncılık dünyasının buluştuğu böylesi önemli bir kitap fuarında bakanlık aracılığıyla hükümet propagandası yapılması karşısında hayrete düşmüş vaziyette…”

Risale-i Nurlara tepkilerini sanki tüm standı işgal etmiş gibi sunarak veriyor

Bakanlık bu yıl fuara toplam 320 metrekarelik bir alanda katılım sağladı. Ancak bu alanda Bediüzzaman Said-i Nursi’ye ait “Risale-i Nur”un ve “Dünya Neden Risale-i Nur Okuyor?” adlı bir başka kitabın, ‘ücretsiz’ dağıtılması tepki topladı. 

Gazeteye göre, Ücretsiz 15 Temmuz kitabı ve Sergisi Hükümet Propağandası

“Ücretsiz dağıtılan kitaplar arasında “Turkey’s 15 July” (Türkiye’nin 15 Temmuz’u) adlı bir yayın da vardı. Standda 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin bir sergiye de yer verildi. Ayrıca Türkiye standı “Darbenin Panzehiri Kültürdür” adlı bir panele de mekân oldu. “

Kut’ül Amare” sergisini manasız buluyor

Cumhuriyet Gazetesinin yorumlarına bakılırsa, “en çok standda özel bir köşe ayrılan “Unutulan Zafer: Kut’ül Amare” sergisini ‘anlamlandırmakta’” zorlanmışlar. “Temelde Türkiye yayıncılığını dünyaya sunması gereken standda, sektörün uluslararası temsilcilerine niçin Osmanlı Devleti’nin İngilizleri mağlup ettiği Kut’ül Amare Savaşı’nın anlatıldığını anlamak gerçekten güç…”

Kitap Fuarında Tevafuklu Kur’ana Büyük İlgi

‘Teksesli stand’ iddiası

Türk standının teksesli olduğunu iddia eden gazete, “Türkiye’deki bütün yayıncıların, edebiyatın görünür olmadığı” yönünde görüş sahibi olduklarını iddia etti.

“Bir de Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlere karşı kazandığımız bir muharebenin kitap fuarıyla ne alakası var anlamadım.” diyerek Kut’ül Amare zaferi Fotoğraf sergisi karşısında dehşete düştüklerini yazıyor.

Bazı yayıncıların, farklı bir açıdan meseleye yaklaşıyor olmalarını bile garibseyen gazete, “Türkiyeli yayıncıların fuarda ülke standı aracılığıyla yaptığı satışları etkileyici” bulmuyor. Dahası, “Türkiye standının bulunduğu alanın küçülmesini, zaten fuarın hızla küçülüyor olmasına bağlayarak, normal” karşılamasını bile makul bulmadığı imasında bulunuyor. 

‘Yayıncılığı değil hükumeti temsil ediyor’ iddiası

Cumhuriyet kurulalı Milli stand faaliyetleri Frankfurtta yapılmaya başlandığı günden beri daha bir kaç sene önceye kadar tek tabanca sol zihniyetin ve yayıncılarının gövde gösterilerine sahne olan, Milli stand açılışlarını şarapla konyakla içkili alemli yapmayı milli sayacak kadar ileri gidenleri unutmuş gibi şimdilerde her türlü fikir sahiplerinin ve yayınlarının katıldığı Türkiye standı hakkında: “Türkiye standı Türkiye yayıncılığını temsil etmiyor. Geçmiş yıllarda Türkiye yayıncılarıyla Bakanlık arasında kurulmuş bir denge(!) vardı. Ama stand propaganda yapılan bir alan haline geldi. Yayıncılık bakışları olmayan sergiler ve fotoğraflar var standda. Kitap yok mu? Evet, var. Raflarda dizilmiş kitaplar ama hiçbir sistematiği olmaksızın, yan yana ve karışık.” diyerek kafa yapılarını izhar ediyorlar.

Son görüş işin özeti

“Tüm bu izlenimlerin gösterdiği şey o ki, Türkiye hükümeti tüm toplu taşıma araçlarında, duraklarda, meydanlarda iç kamuoyuna 15 Temmuz’u anlatmayla yetinmemiş, Frankfurt’ta Türkiye yayıncılığına ayrılan 320 metrekarelik alanın önemli bir bölümünü de bu tarihi bu kez dünyaya anlatmaya ayırmış…” diyerek son noktayı koymuş Cumhuriyet Gazetesi.