Nuradanhaber – Haber Merkezi

Sofya’da bir Yüksek İslam Enstitüsü

Bulgaristan’da halkımızın bilmediği bir Yüksek İslâm Enstitüsü Sofya’da faaliyet göstermektedir. Bu enstitü maalesef aşılabilecek bir engele takılmış durumda. Bu problemi de YÖK çözebilir. Önce enstitüyü tanıtalım, sonra da problemin ne olduğunu ortaya koyalım. 

Sofya Yüksek İslâm Enstitüsü, 1990 yılında 3 yıllık bir Yarı Yüksek İslâm Enstitüsü olarak açılmıştır. 1998 yılına gelindiğinde Bulgaristan genelinde tüm Yarı Yüksek okullar 4 yıllık Yüksek okullara dönüştüğünden Yarı Yüksek İslâm Enstitüsü de 4 yıllık bir Yüksek İslâm Enstitüsüne dönüşmüştür. 

Aynı yıl okulun tüm finansmanı Türkiye Diyanet Vakfı tarafından üstlenilmiş olup hâlen de devam etmektedir. Bu okulun resmiyeti Bulgaristan’daki Dinler Yasası’na dayanmaktadır. Bakanlar kurulu kararıyla Başmüftülüğe bağlı bir yükseköğrenim kurumudur. Milli Eğitim Kanununa göre kurulmuş bir okul değildir. 

1998 yılından bu yana Yüksek İslâm Enstitüsü’nden, 62’si bayan olmak üzere, toplam 207 kişi mezun olmuştur. Mezunların büyük bir kısmı bölge müftüsü, vaiz, imam-hatip, din dersi öğretmeni, imam-hatip lisesi öğretmeni, belletmen, Kur’an kursu hocası ve müftülük memuru olarak görev yapmaktadırlar. 

2002 yılında Bulgaristan Milli Eğitim Bakanlığı’nın devlet orta öğrenim okullarındaki seçmeli din dersleri okutulması hakkında çıkartılan yönerge ile sadece Sofya Yüksek İslâm Enstitüsü mezunlarına devlet okullarında seçmeli “İslâm Dini” dersi okutma hakkı verilmiştir. 

2940 ders saatinden oluşan ilahiyat lisans programının 1425 saati İslâmi ilimlere tahsis edilmiş iken kalan kısmı genelde pedagojik formasyon ve Arapça, İngilizce, Türkçe ve Osmanlıca gibi dil derslerinden oluşmaktadır. 

Avrupa Birliği Entegrasyonu Problemi

Uzun yıllar problemsiz bir şekilde enstitü mezunları hem Bulgaristan içinde, hem de yurtdışında farklı üniversitelerde yüksek lisans yapma imkânına sahip olmuşlardır. Ancak Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne girmesiyle birçok yasanın değişmesi ve üniversite düzeyinde olan tüm okulların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından zorunlu akreditasyona tabi tutulması enstitü diplomasının birçok eğitim kurumu tarafından tanınmamasına sebep olmuştur. 

Prof. Ali Alaş: ‘Gençlerimizin ruhunu da eğitmeliyiz’

Akreditasyon için şart koşulan kendi eğitim binasına sahip olma ve belli sayıda doçent ve doçent üstü kadrosu bulunmaması sebebiyle 2012 yılından bu yana yapılan tüm çalışmalar olumlu bir netice ile sonuçlanmamıştır. 

Son üç yıl enstitü mezunları yüksek lisans eğitimi için Edirne Trakya Üniversitesi’ne yönelmişken 2015-2016 eğitim-öğretim yılında bazı enstitü mezunu öğrencilerin kayıtları okulun YÖK’ün listesinde bulunmaması gerekçe gösterilerek Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından silinmiş bulunmaktadır. 

YÖK’e sorulduğunda, “bir üniversitenin YÖK tarafından tanınması için ilk önce kendi ülkesinde tanınmış olması şart” cevabı alınmıştır. Hâlihazırda enstitü mezunları hiçbir yerde yüksek lisans yapamıyorlar. 28 Şubat sürecinin devam ettiği 2000’li yıllarda bazı enstitü mezunları Ankara Üniversitesi bünyesinde fark dersleri vererek Türkiye ilahiyat diploması alma hakkını elde edip yüksek lisans ve doktora eğitimlerine devam etmişlerdir.

Çözüm Basit, YÖK konuya ilgi göstermeli!

Çözüm aslında basit. Bulgaristan’daki akreditasyon meselesi halledilinceye kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin YÖK vasıtasıyla yüksek lisans yapmak isteyen enstitü mezunlarını Trakya Üniversitesi gibi Bulgaristan’a yakın bir üniversiteye yönlendirerek fark dersleri vermek suretiyle onlara ilahiyat diploması alma imkânı sağlayabilir.

Bulgaristan Müslümanları YÖK’ten bu sorunlarına el atmasını ve kendilerine yardım etmesini talep ediyorlar. Kardeşlerimizin bu sorununa eğilmek dinî ve millî görevimizdir. 

Yazan: Serdar Demirel

Kaynak: Yeni Akit