Nurdan Haber

Cumhuriyet’in İlanı Bir Oldu Bittiye mi Getirildi? “2”

Cumhuriyet’in İlanı Bir Oldu Bittiye mi Getirildi? “2”
02 Kasım 2016 - 6:34

Nurdanhaber – Haber Merkezi – Misafir Köşe Yazıları

Oysa Karabekir Paşa, Mustafa Kemal Paşa’nın en kötü, en savunmasız, en aciz anında yani hakkında yakalama emri çıktığı bir anda ona bu istiklal yolunda yalnız olmadığını kendisinin de yanında olduğunu belirterek Erzurum’da bir gövde gösterisi yapar ve herkesin gözü önünde,

“Kumandamda bulunan zabitan ve efradın hürmet ve tanzimlerini arza geldim. Siz bundan evvel olduğu gibi bundan böyle de muhterem kumandanımsınız. Kolordu komutanına mahsus araba ile maiyetinize bir takım süvari getirdim. Ben, askerlerim, ordum hepimiz emrinizdeyiz..” [1] 

Diyerek Mustafa Kemal Paşa’yı yüreklendirir ve sönmek üzere olan kurtuluş ateşini yeniden harlandırır. Oysa o an için Mustafa Kemal Paşa tutuklanmayı ve İstanbul’a gönderilmeyi beklemektedir. Bu beklenmeyen durum karşısında gözleri dolan Mustafa Kemal, Karabekir’in boynuna sarılarak bu eski arkadaşını birkaç kez öper. Kurtuluşun yıldızı o gün Erzurum’daki tarihi konakta parlamıştır. Bu olaydan sonra da Kâzım Karabekir ile Mustafa Kemal arasındaki haberleşme düzenli olarak devam etmiştir.

İşte 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyetin ilan edildiğini gazetelerden öğrenen Kazım Karabekir milli mücadelede böylesine bir noktadadır. İlan edenler tarafından da bir “oldu bitti” şeklinde yapıldığı inkar edilmeyen cumhuriyet kendinden önce var olan her şeyi reddederek ve silerek işe başladı. Bu hızlı kabuk değişimine ayak uyduramayanlar ise rejim tarafından çok sert bir biçimde uyarıldı, cezalandırıldı. Neler yapıldı cumhuriyetin ilanından sonra sadece başlıkları bile incelense bu kabuk değişimine gözle şahitlik yapılabilir;

Cumhuriyet’in ilanından sonra;

1- 3 Mart 1924’de Halifelik kaldırıldı, Osmanlı Hanedanının tümü yani 155 kişi yurt dışına sürüldü. Şeriat Bakanlığı kaldırıldı, yerine Diyanet İşleri Başkanlığı getirildi.

2- 2 Ocak 1924’de İslam dini gereği olan hafta sonu tatili Cuma’dan dünyaya entegre olabilmek için Pazara çevrildi.

3- 25 Şubat 1925’de daha önce var olan Hıyanet-i Vataniye kanununa din

maddesi eklendi ve kanunlara, devrimlere karşı çıkanlar sonu idama kadar giden cezalara çarptırıldı.

4- 3 Haziran 1925’te Türkiye çapında Karabekir Paşa önderliğinde girdiği her seçimden zaferle çıkan ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Partisi kapatıldı.

5- 25 Kasım 1925’te Sarık, takke, fes gibi başlıkların giyilmesi yasaklandı ve şapka giyme mecburiyetini getiren şapka yasası çıkartıldı

6- 30 Kasım 1925’te Tekke ve türbeler kapatıldı. Dini kıyafet giymek yasaklandı. Bey, ağa, paşa, beyefendi, hanımefendi, mürit, mürşit, şeyh gibi sıfatların kullanılması yasaklandı.

7-16 Aralık 1925’te Lozan’da halledilemeyen bir mesele olan Musul Irak’a yani İngiltere’ye bağlanarak halledildi.

8- 26 Aralık 1925’te İslami usulde kullanılan ezanî saat düzeni ve hicri-rumi takvim kaldırılarak Avrupaî tarzda takvime geçildi.

9-17 Şubat 1926’da Osmanlı Medeni Kanunu olan Mecelle kaldırıldı yerine İsviçre Medeni Kanunu kabul edildi.

10-  Osmanlı İslami Ceza Kanunu kaldırıldı, İtalyan Ceza Kanunu kabul edildi.

11-28 Mayıs 1927’de Osmanlı Padişahlarının simgesi olan Tuğra sembolünün resmi dairelerin kapılarından kazınmasına dair yasa çıkartıldıç

12 Şubat 1928’de İstanbul Cağaloğlu’nda Yerebatan Camii’nde İlk Türkçe hutbe okutuldu.

13- 10 Nisan 1928’de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndan Türkiye bir İslam devletidir ibaresi kaldırıldı.

14- 21 Mayıs 1928’de Uluslar arası rakamlar kullanılmaya başlandı.

15- 1 Kasım 1928’de bin küsur senedir kullanılan  Arap alfabesi kaldırıldı, yerine Latin harfleri kullanılmaya başlandı.

16- 22 Ocak 1932’de İstanbul Yerebatan Camii’nde hafız yaşar Okur tarafından ilk defa Türkçe ezan okundu.

17-  26 Kasım 1934’de daha önce taslağı hazırlanan Efendi, bey, paşa, ağa, hacı, hafız, hoca, beyefendi, hanımefendi, hanım, hazret gibi sıfatların kullanılması çıkarılan bir yasa ile yasaklandı.

18- 1 Şubat 1935’de Fatih Sultan Mehmed Han’ın fethin nişanesi olarak camiye çevirdiği Ayasofya Camii altında Mustafa Kemal Paşa’nın imzasının bulunduğu bir Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevrildi.

18- 27 Mayıs 1935’de çıkartılan bir yasa ile daha önce uygulanmaya başlanan hafta sonu tatilinin cumadan pazara çevrilmesi hakkındaki yasa yürürlüğe girdi.

20- 5 Şubat 1937’de CHP’nin altı oku Anayasaya girdi. Böylelikle dokunulmazlık kazandı.[2]

Cumhuriyetin ilanından itibaren 15 sene içerisinde herşey, her kavram, her inanç dogması ışık hızıyla değişti. O kadar değişti ki Türkün İman ettiği “Amentüsü” bile değişti Devlet gözünde muteber bir yeri olan Yahudi Moiz Kohen .Türkün Yeni Amentüsünü yazdı. Şöyle der bu Yahudi açısından hazırlanan Türkün Amentüsü;

“Kahramanlık örneği olan ve vatanın istikbâlini yoktan var eden eden Mustafa Kemal’e, o’nun cengaver ordusuna, yüce kanunlarına, savaşçı analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına iman ederim.

İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medeni cihanda en büyük mevkiyi kazanacağına, hamaset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve gazi’nin Allah’ın en sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulusi ile şehadet ederim”[3]

 

Akıl sağlığınızı korumanız dileği ile…

 

Türkün iman etmesi gereken “Amentü” maddeleri bile Yahudi olan ve Türkiye’deki Türkçü hareketin lideri Moiz Kohen tarafından hazırlanmıştır.

 

Sonraki zamanlarda Tekinalp ismini de kullanacak olan Türkiye’deki Türkçülük hareketinin liderlerinden Yahudi Moiz Kohen

 

 

Cumhuriyetin İlanını kutlayan İstanbul İstiklal caddesi

Cumhuriyetin Kurulması için elinden geleni yapan Anadolu halkı

 

28 Mayıs 1927’de çıkartılan bir yasa ile kazınan galata Kulesinin kapısındaki tuğra

 

Millet efendi olarak gösterilen köylü ve onu ziyarete gelen bürokrat yetkililer…

 

Çıkartılan bir yasa gereği Türkçe okunmaya başlanan ezanın Cumhuriyet gazetesinde yapılan haberi

 

Özlenilen ve oluşturulmaya çalışılan Cumhuriyet Nesli

  “O olmasaydı” diye başlayacak olan cümlelerin gerçek sahibi ve kendilerine dua borcumuz olan Milli Mücadele kahramanları

 

[1] Mustafa Armağan, Kâzım Karabekir’in Gözüyle Yakın Tarihimiz, Timaş Yayınevi, Mayıs 2011

[2] Bahir Mazhar Erüreten, Türkiye Cumhuriyeti Devrim Yasaları, Cumhuriyet Gazetesinin yayını, s.119

[3] Cumhuriyetin Şeref Kitabı, İşaret Yayınları, s.6

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )