Nurdan Haber

Merhum Şehid Bayram Yüksel Ağabey

Merhum Şehid Bayram Yüksel Ağabey
19 Kasım 2016 - 19:13

Nurdanhaber – Köşe Yazıları

BEDİÜZZAMAN TAM ÜÇ KERE ÜST ÜSTE BAYRAM YÜKSEL’İN KÖYÜNE GİTMİŞTİ, NİÇİN?

Bugün Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin varis ve vekil talebelerinden Bayram Yüksel ağabeyimizin vefat yıl dönümüdür.

19 sene önce bugün, 19 Kasım 1997 tarihinde Bayram Yüksel, Ali Uçar ve Mehmed Çiçek ağabeyler Almanya dönüşü elim bir trafik kazasında Resul-ü Ekrem’ine (ASV) ve Üstad’larına kavuştular. Üç kahraman, Kur’an/iman hizmetinden dönüyorlardı, şehid oldular inşallah… Ağabeylerimizi özlemle anıyor, rahmet dualarımızı gönderiyoruz…

Hz. Üstad, Genç Bayram’da Bir Şeyler Görmüştü

Bayram Yüksel 1931 yılında Afyon’un Bolvadin ilçesinin “Çoğu” Köyünde doğdu. 1948 Afyon hapishanesinde Üstad Bediüzzaman Said Nursi ve talebelerini yakından tanıdı, hizmet saflarına katıldı. 1951 yılında Kore Savaşı’nda inkâr-ı Ulûhiyete karşı “Onbaşı” olarak harp etti. Üstad’ının verdiği Risaleleri ilk defa Japonya’ya götürdü. 1953’de Gazi olarak askerden döndü.

Kore dönüşünün ertesi günü Hz. Üstad: Evladım, ben seni vermeyeceğim. Ben seni hizmetime alacağım” diye emretti. Genç Bayram kendi ifadesi ile “Çocukluk hâllerimden ve Üstad’ımı tam anlayamadığımdan…” diyerek baştan nazlandı.

Herhâlde Koca Bediüzzaman’a ısrarlı ihtarlar, işaretler geliyordu ki; yakında en sadık talebelerinden birisi olacak Bayram’ı ısrarla istiyordu.

Hz. Üstad, Bayram talebesinin köyüne tam üç kere gitti, ‘Evladım, ben seni bekliyordum, gel’ dedi. Hz. Üstad, genç Bayram’da bir şeyler görmüştü. Üçüncü köy ziyaretinde tekrar, “Gel evladım” dedi. Hâlbuki çok kimse Bediüzzaman’ın yanında kalmak, hatta 10 dakikacık bile olsa huzura girebilmek için can atıyor, çok uzak yerlerden geliyorlardı. Ama Üstad Bayram’ı istiyordu…

Artık genç Bayram’a da ihtarlar mı gelmişti, bilmiyoruz; “Başüstüne Üstad’ım” deyip yürüdü. Bir daha arkasına hiç bakmadan yürüdü… Yanında binlerce küçük Bayram’larla beraber hâlâ yürüyor…

Vefat yıldönümü vesileyle, Bayram Yüksel ağabeyin ilk hizmet günlerine aid hatıralarını, kendisinden kaydedip yazdığım şekliyle Ağabeyler Anlatıyor-1” kitabından özetleyerek paylaşıyorum.

Ömer Özcan

* * *

Bayram Yüksel Anlatıyor:

İLK DEFA AFYON HAPİSHANESİNDE 16 YAŞINDAYKEN GÖRDÜM ÜSTAD’IMIZI

Üstad hazretlerinin adını, faziletini, kerametlerini hep duyuyor, kendisini görmeyi çok arzu ediyordum. Hatta Üstad’ımız rüyalarıma giriyor, mübarek simasını rüyalarımda görüyordum. İlk defa Afyon hapsinde (1948), 16 yaşındayken gördüm Üstad’ımızı; hem de bütün mühim talebeleriyle beraber yakınında bulunmak nasip oldu. Afyon hapishanesinde Zübeyir Ağabey benimle çok ilgilendi.

Hapisten sonra Üstad, Emirdağ’da kalmaya başladı. Orada Çalışkanlar Hanedanı Üstad’a sahip çıktı. Ben de salı günleri (pazarın kurulduğu gündür) Emirdağ’a gelir, Üstad’ın evini temizler, yemeğini yapar giderdim.

Bayram Yüksel’in, Bediüzzaman’ın hizmetine girdikten birkaç sene sonra çekilmiş fotoğrafı

İNKÂR-I ULÛHİYETE KARŞI SAVAŞMAK LAZIM

1951’de askerliğim geldi ve o sıralarda Kore Savaşı çıktı. Benim kur’am da Kore’ye çıkmıştı. Üstad’a söylediğimde, “Tam, tamam! Ben de Kore’ye bir talebemi; ya seni, ya Ceylan’ı göndermek istiyordum. İnkâr-ı ulûhiyete karşı savaşmak lazım” diyerek memnuniyetini bildirdi. Bana kendi cevşenini vererek “yedi kat muşamba yaptır, hep yanında taşı, sıkıştığın zaman bizi hatırla” diye tembih etti.

KORE SAVAŞINDAN DÖNDÜĞÜMDE ÜSTAD BİZİM KÖYE GİTMİŞ, BENİ SORMUŞ

Kore’den döndüğümde (1953), önce üç gün kadar İzmir’de kalmıştım. İşte bu sırada Üstad bizim köye (eski adı Çoğu, yeni adı Kemerkaya) gitmiş, beni sormuş. “Daha gelmedi efendim” demişler. İzmir’den köye döndüğümde bir gece evde kaldım. Üstad’ın beni aradığını söylediler.

Ertesi günü Emirdağ’a gittim. Emirdağ’a vardığımda Üstad’ım çok sevindi. Ben seni vermeyeceğim” dedi. Çalışkan ağabeylere de “Yatak hazırlayın” dedi. Çocukluk halleri işte, Üstad’ımı tam anlayamadığımdan, “Üstad’ım, ben gideceğim” dedim. Üstad, “Yok, ben seni vermeyeceğim” diyordu. Ben de: “Gideceğim. Ben Kore’den geldim, annem beni bekliyor” diyordum. Üstad: “Ben seni vermeyeceğim, ben seni hizmetime alacağım” diyordu. Baktım Üstad bırakmıyor, “Üstad’ım, gideyim geleyim” dedim. Doğruca köye gittim.

ÜSTAD’IMIZ İKİNCİ KERE KÖYE GELMİŞ, BENİ BEKLİYORMUŞ

Ertesi günü Üstad’ımız köyün yakın bir yerinde bekliyormuş. Zübeyir Ağabey bizim evi bulmuş, “Üstad geldi, seni köyün yakınında bekliyor” dedi. Üstad’a vardık, elini öptüm. Üstad bana Eşref Edip’in basmış olduğu küçük Tarihçe-i Hayat’ı, küçük risalelerden ve yün boyun atkısı getirmiş; bana bunları teberrük etti. “Evlâdım, seni bekliyorum, gel” dedi. Ben de ‘Peki’ dedim, fakat yine Üstad’ı anlayamadığımdan gidemedim.

MÜBAREK ÜSTAD’IMIZ, ÜÇÜNCÜ SEFER KÖYE GELMİŞTİ

Köye yakın bağımız vardı, oraya gitmiştim. Mübarek Üstad’ımız üçüncü sefer köye yakın gelmiş, Zübeyir ağabeyi göndermişti. Çocuklar bağa geldiler, “Hocaefendi seni bekliyor” dediler. Koşarak köye geldim. Zübeyir Ağabey bekliyormuş. Üstad’ımızın yanına beraber gittik, ellerini öptüm. Üstad’ımız şefkatle “Evlâdım, ben seni bekliyordum, gel” dedi. Ben, “Baş üstüne Üstad’ım” dedim.

ZÜBEYİR AĞABEY: “HERKES ÜSTAD’IN YANINDA KALMAK İSTİYOR, AMA ÜSTAD SENİ İSTİYOR”

Zübeyir Ağabey: “Hemen gel, Üstad sana ehemmiyet veriyor. Bak herkes Üstad’ın yanında kalmak istiyor, ama Üstad seni istiyor” dedi. Ertesi gün yatağımı yorganımı aldım, Emirdağ’a Üstad’ımızın yanına gittim. Üstad’ımız çok sevinmişti…

Emirdağ’ında Üstad’ımızın evinin karşısında eski bir ev vardı. Altında keçe ve kepenek dokuyorlardı. Zübeyir ağabeyle ikimiz orada kalmaya başladık. Zübeyir Ağabey benden bir ay evvel Emirdağ’a gelmişti. Benden bir ay sonra da Ceylan Ağabey askerden geldi. Üstad’ımız Ceylan ağabeyi de yanına aldı.

Bayram Yüksel’in el yazısıyla Risale-i Nur’dan bir vecize:

“Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku. Yoksa hayvan ve camid hükmünde insan olmak ihtimali var.”

ÜSTAD 1953 SENESİNDE, ‘YANINA KİMSEYİ ALMAMA’ KAİDESİNİ DEĞİŞTİRMİŞTİ, YENİ BİR DEVRE BAŞLAMIŞ OLDU

1953’e kadar Üstad’ımız hiç kimseyi yanına bırakmazdı. Emirdağ’daki talebeleri ekmeğini, suyunu sırayla getirirler, akşam namazından evvel dışarıdan kapıyı kilitler, giderlerdi. Üstad’ımız da kapıyı arkadan sürgülerdi.

Bir gün ilk defa bizlere “Akşam namazını burada kılın” dedi. Birkaç gün sonra da, “Yatak yorganlarınızı buraya getirin” diye emretti ve yanı başındaki odayı göstererek, orada yatıp kalkabileceğimizi söyledi. Zübeyir Ağabey, Ceylan Ağabey ve ben yanında kalmaya başlamıştık.

Böylece yeni bir devre başlamış oldu. Üstad 1953 senesinde, ‘yanına kimseyi almama’ kaidesini değiştirmişti

BAYRAM’I KERİH GÖRME! İLERİDE BÜYÜK HİZMETLER GÖRECEK!

Ceylan Ağabey bana lâtife yapar, takılırdı. Üstad Hazretleri: “Bayram’ı kerih görme! İleride büyük hizmetler görecek! Menderes gelse, ‘Bayram’ı bana şoför olarak ver, Risale-i Nurları neşredeceğim’ dese, ben Bayram’ı vermeyeceğim!” demişti.

Afyon/Bolvadin’in Çoğu köyünde Bayram Yüksel ağabeyin doğduğu ev…  Önde Bayram Ağabey, sağ arkasında validesi, kapıda ağabeyi Sadık Yüksel. Diğeri Çoğu köyü sakinlerinden…

Bayram Ağabey evine girdi, 3 veya 5 dakika durdu, validesinin elini öptü ve fotoğrafta görüldüğü şekilde askerî adımlarla hızla evden uzaklaştı, birlikte geldiğimiz otobüse döndü.

Fotoğraf 23 Nisan 1970 tarihinde Ömer Özcan tarafından çekilmiştir.

GİT, ANANIN ELİNİ ÖP, GEL

Bayram Ağabey Hz. Üstad’tan aldığı dersi şöyle anlatırdı:

1953 senesinde Üstad’ımın hizmetinde kalmaya başladıktan sonra bir gece bile evde annemin yanında kalmadım. Yalnız Köyüm “Çoğu”nun yanından geçerken Üstad arabada bekler, “Git, ananın elini öp, gel!” derdi. Ben de anamın elini öper, hemen arabaya geri dönerdim.

Bayram Yüksel, Ali Uçar ve Mehmet Çiçek'i rahmetle anıyoruz

Bayram Yüksel ve Ali Uçar ağabeylerin Almanya’da çekilmiş son fotoğrafları

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )