GENÇ KALMADIK, GEÇ KALDIK
Gençken şu gençliğimiz geçmeyecek sanılır,
Hâliyle aldanılır.
Hangi kervan konmuş da konduğu yerde kalmış,
Herkes oyuna dalmış?
Ya hangi kervansaray, dolmuş da boşalmamış,
Kervanları salmamış?
Misâfirler eşyâya göz dikmez, bel bağlamaz,
Ayrılınca ağlamaz.
Nazlı bir kelebeksen birkaç gün ömrün olur,
Bir rüzgâr seni bulur.
Rengârenk çiçek olsan yaprakların ya solar
Ya bir el seni yolar.
Şu ihtiyar dünyâda genç ve tâze kalan kim?
Eskiyoruz nitekim.
Genç kalmadık, geç kaldık anlamakta dünyâyı,
Ok uçtu, kırdık yayı.
Hangi hülyâlar bizi gerçeklerden kopardı?
Ateş bacayı sardı…
ÂDEM SIYAM