Osmanlı döneminde de Bediüzzamanın eseri yasaklanmış.
İstibdadın Garibüzzamanı,
Meşrutiyetin Bediüzzamanı,
Şimdikinin de Bid’atüzzamanı
diyerek kendine zulmedenlerin maksadını anlamadıklarını eserlerinde ifade eden Said Nursi, Hareket ordusunun İstanbul’u işgal etmesiyle başlayan dönemleri ve Divan-ı Harp mahkemesindeki müdafaatını aktardığı “İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnâmesi” veya “Divan-ı Harb-i Örfi” nam eserini matbaada bastırıp neşretmişti. Hareket ordusu komutanlığı, Eminönü Polis Merkezi ve Divan-ı harb kontrolündeki dâhiliye nezareti birimleri, bu eserden ele geçirdiklerini mahkemeye ve emniyet görevlilerine ulaştırarak raporlar hazırlatma gayretine düşmüş. İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi adlı kitabın toplattırılıp imha edilmesi için yazışmalar tertip etmişler.
Bediüzzaman Said Nursi’nin ilim ve cihad meydanına atıldığı andan itibaren ne çeşit manilerle karşılaştığının güzel bir numunesi daha böylece meydana çıkmış oldu.