Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın ülkede önce genel, ardından da devlet başkanlığı seçimlerinin yapılması yönündeki açıklamaları, siyasi analistleri ikiye böldü.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 7 Ekim’de, genel seçimlere gidilmesi ve birkaç ay sonrasında da devlet başkanlığı seçimlerinin gerçekleştirilmesine hazırlanmak için Filistin Seçim Merkez Komitesi Başkanı Hanna Nasır’a ilgili gruplar ve partilerle derhal temasa geçmesi talimatı vermişti.
Siyasi analistler, henüz ne zaman gerçekleştirileceği netleşmeyen bu adımla ilgili farklı görüş dile getiriyor. Bazı analistler Abbas’ın seçimlerin düzenlenmesi konusunda ciddi olduğunu belirtirken, diğer grup ise bunu siyasi manevra olarak değerlendiriyor.
Fetih Hareketi yöneticileri, Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğün sona erdirilmesi için Hamas’tan seçimlerin yapılmasını kabul etmesini istiyor.
Seçimlere gidilmesini kabul eden Hamas ise devlet başkanlığı ve genel seçimlerin eş zamanlı yapılmasını şart koşuyor.
Filistin devlet başkanlığı ve genel seçimlerinin eş zamanlı yapılmasını istediklerini açıklayan Hamas, Fetih Hareketi’ne, Filistin ulusal uzlaşısının sağlanması için 8 grup tarafından sunulan, devlet başkanlığı ve genel seçimlerin eş zamanlı olarak yürütülmesine uygun zemini hazırlayacak girişimi onaylama çağrısında bulunuyor.
Grupların sunduğu girişim, bölünmüşlüğü sonlandırmak için önceki uzlaşı anlaşmalarının referans kabul edilmesi, Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) Geliştirme ve Etkinleştirme Komitesi’nin toplanması, Ekim 2019 ile Temmuz 2020 tarihleri arasındaki sürenin geçiş aşaması olarak kabul edilmesi ve 2020’nin ortasında yasama, başkanlık ve ulusal konseyi de dahil kapsamlı seçimlerin yapılmasını içeren 4 maddeden oluşuyor.
Abbas’ın seçim çağrısı ciddi
Yazar ve siyasi analist Abdulmecid Suveylim, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın, genel seçimlerin yapılması konusundaki çağrısında ciddi olduğunu söyledi.
Suveylim, konunun ulusal diyalog görüşmelerinde ele alınacağını ve uzlaşıya ulaşmak amacıyla tüm gruplarla diyaloğa başlamak için komisyonların oluşturulduğunu belirtti.
Seçimlerin yapılması konusunda uzlaşıya varılamamasının Filistin yönetimini seçimlerin demokratik bir şekilde yapılmasını sağlayacak başka araçları aramaya yönlendirebileceğini aktaran Suveylim, bunun, Filistin yönetiminin, Filistin davasına yönelik zorluklar göz önüne alındığında siyasi sistemi olduğu gibi bırakamayacağından kaynaklandığını dile getirdi.
Abbas’ın genel ve başkanlık seçimlerinin ayrı ayrı yapılması konusunda ısrar etmesi halinde Hamas’ın seçimlere katılmayı reddedebileceği öngörüsünde bulunan Suveylim, şöyle konuştu:
“Önce genel seçimlerin yapılması ve ardından da başkanlık ve ulusal konsey seçimlerine gidilmesi Hamas’a ne zarar veriyor? Hamas, imkansız şartlar koşuyor ve siyasi sistemin yeniden inşasından kaçınıyor. Çünkü onun için önemli olan Gazze’de hakimiyetinin devam etmesidir ve 2006 seçimlerinde aldığı oyları bugün alamayacağının farkında.”
Olumsuz işaretler
Yazar ve siyasi analist Teysir Muhaysin ise Suveylim’den farklı düşünerek, içeride uygun siyasi ortam sağlamadan genel seçimlere gitme çağrısında bulunmanın bizzat kendisinin başarısızlık içerdiğini söyledi.
Muhaysin, “Çağrının sınırlarını belirlemeden geniş bırakmak, kamuoyunu ve Filistinli grupları yanlış yönlendirmeyi amaçlıyor. Seçim çağrısı öncesindeki tüm işaretler Filistin yönetimi ve liderlerinin seçimle ilgili tutumunun ciddi olmadığını gösteriyor.” dedi.
Filistin’in siyasi ve yargı ortamının bu seçimler için hazır olmadığını belirten Muhaysin, “Seçim sonuçlarına yönelik itirazları karara bağlamak için mutlaka bir karar mercii belirlenmelidir. Bölünmüş durumdayız, Gazze’de ve Batı Şeria’da iki farklı yargı sistemi ve farklı karar mercileri var.” diye konuştu.
Halkın bu seçimler için güvence istediğini aktaran Muhaysin, Gazze ve Batı Şeria’da 2006’da düzenlenen ve yüksek mahkemenin “siyasi kararla” iptal ettiği belediye seçimlerinin yeniden denenmesinin bölünmeyi güçlendireceğini söyledi.
Seçimlerin başarısı için gerekli şartlar
Yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim de seçimlerin gerçekten yapılması konusunda ciddi olunduğuna şüpheyle yaklaşıyor.
Gelecekte düzenlenecek herhangi bir seçimin bölünmüşlük çatısı altında değil, Filistin ulusal uzlaşısı zemininde yapılması gerektiğini vurgulayan İbrahim, uzlaşıya varılmadan gerçekleştirilen seçimlerin olumlu bir sonuç vermeyeceğini kaydetti.
İbrahim, seçimlerin başarılı olması için bölünmüşlüğün sonlandırılması, seçimlere hazırlık için bir ulusal birlik hükümeti kurulması ve Gazze ve Batı Şeria’da yasaların birleştirilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti.
Seçim sürecinin uzlaşma sürecinin bir parçası olduğunu ve bunun sürekli bir mücadeleye ihtiyaç duyduğunu dile getiren İbrahim, genel özgürlüklerin yaygınlaştırılması, yasalara saygı duyulması ve Filistinli grupları Batı Şeria ve Gazze’de siyasi çalışma yürütmelerine izin verilmesi gibi Filistin altyapısının hazırlanmasının, seçimlere gidilmesi konusunda gerçek niyetin varlığının güçlü bir işareti olduğunu aktardı.
İsrail’in tutumunun da seçim sürecini etkileyen dış etkenlerden biri olduğunu söyleyen İbrahim, “İsrail, işgal altındaki Kudüs’te seçim yapılmasına izin verecek mi? İzin vermezse sadece Batı Şeria ve Gazze’de mi düzenlenecek?” sorularını yöneltti.
İç ve dış ihtimaller
Yazar ve siyasi analist Husam ed-Deceni de Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın seçim çağrısının zamanlamasının içeriye ve dışarıya dönük siyasi manevranın da aralarında bulunduğu birçok ihtimalleri olduğunu söyledi.
Deceni, “Abbas çağrısıyla içeriye dönük olarak, grupların uzlaşı girişimini zayıflatarak halk arasında itibarsızlaştırmak hedefiyle Filistin arenasını meşgul etmeye çalışıyor olabilir. Dışarıya dönük ise ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail-Filistin meselesine ‘çözüm bulmak’ amacıyla hazırladığı öne sürülen ‘Yüzyılın Anlaşması’ planını boşa çıkarmayı hedefliyor olabilir.” diye konuştu.
Siyasi analist Deceni, Abbas’ın, bu adımıyla uluslararası topluma siyaset ufkunun tıkanmasının kendisinin siyaset sahnesinden çekilmesini gerektireceği ve böylece Hamas’ın yönetime gelmesinin yolunun açılacağı uyarısında bulunmayı hedeflemiş olabileceği öngörüsünde bulundu.
AA