-Abdurrahman İraz’ın haberi-

Yıllardır Sabah namazı akınları düzenleyen Akıncıları anlatmaya Çalışacağım bugün Size.

Hep duyardım, Adapazarı’nda Muzaffer Avcı Sabah namazı vaktinde 30-40 kişiyi bir araya getirerek camiye gidiliyor, sonra Sakarya’da, parkta Risale-i Nur sohbeti yapılıyor diye;
Bir müddet sonra, yani 2015 yılının yedinci ayında ismi ‘sabah namazı akıncıları’ olan ve içinde benimde bulunduğum bir Whatsapp gurubunun kurulduğunu gördüm. İsimler ve yapılan paylaşımlardan bu gurubun genel olarak Sakarya’daki Sabah namazı akıncıları olduğunu anladım.
Önceleri fıkhi ve imani bahislerin paylaşıldığı bu guruba daha sonra sosyal ve siyasi yorumlarda eklenmeye başlanınca bu sefer adı ‘vatansever arkadaşlar’ olan bir grup kuruldu iki grubunda kurucusu aynı isimdi; Muzaffer Avcı.
Vatansever Arkadaşlar grubundan genel olarak sosyal meseleler ve siyaset tartışılırken, daha sonra adı ‘sadık arkadaşlar’ olacak ‘sabah namazı akıncıları’ grubunda ise fıkhi ve imani meselelerden başka konunun paylaşılmamasına azami dikkat gösterildiğini gördüm.
Her gün grup üyeleri bir camiye davet ediliyor, Cumartesi Pazar günleride başta Bolu, Düzce, Bursa, Sakarya, İstanbul olmak üzere otobüsler kaldırılıyor, sabah namazına gidiliyordu. Fakat daha güzeli ve en önemlisi ise 6. vakit teheccüd ile ilgili paylaşımlar yapılıyor, fazileti anlatılıyor ve grup üyeleri teheccüd namazına büyük bir gayret, aşk ve şevkle ile teşvik ediliyordu.
Sabah namazı akıncıları, ya da sadık arkadaşlar; isimlerinin bir önemi yoktu, sanal gruplarda sanal yazılarınında bir önemi olmayacaktı, fakat onlar yazdıklarını canlandırarak değerli kıldılar.
Hani Zübeyir ağabey diyordu ya: “İman tekniğe meydan okudu.” diye; işte bu “sadık arkadaşlar” da da iman uykuya meydan okudu, ruh’larıda yorgana…
Bu ihlas ile her gün biraz daha büyüdüler, her sefere bir kişi daha kattıIar. Kemiyet halis olunca keyfiyete denk ettiler.

Geçen Pazar günü Beylerbeyi Camii tarihi bir gün yaşadı. Zira, cemaati Sakarya’dan, Eskişehir’den, Bursa’dan gelmişti. Eski ve yeni dostların bir araya gelişindeki keyfi bu satırların okuyacakları bilirler. Böyle kalabalık ortamlarda üstadımızın şu güzel vecizesini hep hatırlarım. “Muhabbet şu kainatın bir Sebeb-i Vücududur”. Evet okuduğumuz iman hakikatlarının mabeynimizde tesis ettiği şu muhabbetin tekrarı, tazelenmesi ve yaşanması için servetin olsa bu yolda sarfederdim ki, Muzaffer ağabey de bunu yapıyor.
Önce Cami Cemaati ile namaz kılındıktan Sonra tesbihat, ” Süphaneke ya Allah taaleyte ya rahman ecirne minen nar bi Afvike ya rahman” dendikçe, boğazın dalgaları inleyen bir kudüm edasıyla adeta amin, amin diyorlardı. O gün Sabah namazında müezzin başka, imam başka coşmuştu. O muhteşem ambiyansın tam ortasında mükemmel bir Ruh huzuru vardı. Tesbihler tehliller ve tekbirler Namazdan Sonra niyaza mukaddime yapıldı, aminler arşa yükseldi, cevap, imamın Muhteşem davudi Sesi ile geldi لَا يَسْتَـو۪ٓي اَصْحَابُ النَّارِ وَاَصْحَابُ الْجَنَّةِۜ اَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمُ الْـفَٓائِزُونَ (Haşr-20) Amenna ve saddakna. Elbette Cennet ve Cehennem ehli bir olmazdı ve elbette cennet ehli üstün olanlardı.
Oluşan halkada Prof. Dr. Muhammed Gör hocanın mesail-i imaniye karşısında alacağımız tavır, şer ve fitneyi anlamak ve ona göre duruş sergilemeyi anlatan 12. mektubu şerhi ile Üstadımızın 60-70 Sene sonra sorulacak sorulara 60-70 Sene önceden cevap verdiğini gördük, yeterki biz üslup ve adab sınırlarını zorlamayalım.
ders ve cemaatle birlikte yapılan kahvaltıdan sonra Muzaffer Avcı abiye mikrofonu uzattım ve Nurdanhaber.com okuyucuları adına tek bir soru sordum.
Ağabey böyle Sabah namazı akınları ile neyi hedefliyorsunuz?
İŞTE CEVABI:
Bildiğiniz gibi İslam’ın beş şartında biri namazdır. Namazında en zoru, en kısası olan sabah namazıdır.
Zorluğu, uzun bir uykunun arkasından gelmesinden, yani o vakitte uykuyu kesip namaza kalkmanın güçlüğündendir.
İşte bu yüzden hem ülkemizde, hemde tüm dünyadaki Müslümanların en çok kazaya bıraktıkları ve yarım yamalak kıldıkları namaz, maalesef SABAH NAMAZLARIDIR.

İhmale uğrayan, mühimsenmiyen sabah namazından dolayıdır ki, hem ülkemizde, hemde dünyadaki Müslümanların iki yakası bir araya gelmiyor ve zülümden kurtalamıyorlar diye inanıyorum.

Bizler yüce Rabbinizin, bu kıymetli emrini Müslümanlara hatırlatmak ve ehemmiyetini vurgulamak için, sabah namazlarını, sabah namazlarında Müslümanlar tarafından öksüz ve yetim bırakılan, bu camilere, uzak mesafelerde olsa, seferler tertip ederiz.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

Bilhassa İstanbul gibi büyük şehirlerde, ecdadımızın bu asrın Müslümanları için inşa ettikleri o mübarek camilerin, on kişilik cemaat ile sabah namazı kılmasına gönlümüz razı olmuyor.

Günümüz Müslümanları sünnete muhalif olarak geceleri çok geç yattıklaından sabah namazına kalkmakta üşüyerek söylüyorum zorlanıyorlar.

Halbuki bir insanı, sabah namazına kalkması için mani olacak, sabah namazından daha önemli ne olabilir ki ?

Gece namazın ehemmiyeti konusunda konuşma yaparız, fakat sabah olunca namaza kalkamayız.

İşte burada konuştuğunu yaşamayan bir insan tipi ortaya çıkar ki, bu insanlar inandırıcılığını kayıp ederler.
Anlattığımızı bizler önce tereddütsüz yaşamamız gerekir.

Bizler bu yanlış toplumsal davranışı ortadan kaldırmak için, sabah namazlarına kalabalık gruplar halinde seferler düzenliyoruz.
Bu davranışımızın da yurt sathındayayılması gayret ediyoruz…

Nurdan Haber