Hz. Nur Üstad’ın merhum talebelerinden Abdulkadir Badıllı Abinin bulduğu ince bir tevafuk, latif bir nükte ve hikmetli bir nokta Mustafa Sungur Ağabey’i çok sevindirmişti.
Zaif bir tevafuktur diye kaydeden Badıllı Ağabey şöyle nakleder ki:Üstâd Bediuzzaman’ın eski lakabı olan Kürdî kelimesi,cifir ve ebced hesabıyla 234 rakamını gösterdiği gibi,Barla isminin ebcedi makamı da yine aynı rakamı göstermektedir.Bu zaif tevafukla,Barla ismi hakiki müsemmasını bulmuş olarak ve yeryüzünde ve dünyada bu ismin hürmetle anılmasına ve mübarekiyet kazanmasına vesile olmuş olarak;isim ile müsemma birbirini bulmuş ve artık Hazret-i Üstâd eski lâkabını bırakmış,Kûrdi’yi Nursi yapmıştır,Belki bu remizli mana ile artık Barla olmuştur denilebilir.”
Badıllı Ağabeyin zaif bir tevafuk diye keşfedip naklettiği mevzuya Hz. Nur Üstad’ın vekili ve evladı ve hizmetkarı Merhum Muallim Mustafa Sungur Ağabey şu notu düşmüştür ;
“Bu tevafukâ ve bulan zata Barekellahü elfün …M.Sungur.”

Cenab-ı Hak Barla’da yazılan Kur’an Nurlarının harflerinin kıyamete kadar okunacak harfleri ile darbından hasıl olacak sevabı dar-ı beka’ya giden Nurun kahraman ve fedai talebelerinin defter-i a’maline yazsın ve bizleri de sadakat ile onların yolunda devam eden kafiley-i makbuline dahil etsin. Amin.
NurdanHaber Özel

Risale-i Nur’u Okumanın Ehemmiyeti Barla Lahikası