Nurdan Haber

Edep ya hu ve Mevlid-i Nebi!

Edep ya hu ve Mevlid-i Nebi!
12 Kasım 2019 - 15:50

Prof. Dr. Ahmet Maranki

Edep ya hu ve Mevlid-i Nebi!

Hicri 1441 Rebiülevvel’indeyiz. Bu ayın 12’sinde Kâinatın Sultanı Efendimiz dünyaya teşrif etmiş. Peki, Sünnet-i Seniyye nedir ve niçin önemli? Bediüzzaman hazretlerinin 11. Lem’asından bazı tespitlere dikkat edelim:

“…Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etmiş: ‘Fesad-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir!’ Hususan bid’aların istilâsı zamanında Sünnet-i Seniye’ye ittiba etmek daha ziyade kıymetdârdır. Hususan fesad-ı ümmet zamanında Sünnet-i Seniye’nin küçük bir âdâbına müraat etmek, ehemmiyetli bir takvayı ve kuvvetli bir imanı ihsas ediyor. …Ve ondan şâri-i hakikî olan Cenab-ı Hakk’a kalbi müteveccih olur, bir nevi huzur ve ibadet kazanır. İşte bu sırra binaen Sünnet-i Seniye’ye ittibaı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevabdar yapabilir.”

Bugünün ‘firak ve nifak’ına tam manasıyla oturan ve geçmişe nazaran uyulmasının güçlüğünden ehemmiyeti artan, ‘sünnette bağlılığa’ dikkatleri celbetmiş Bediüzzaman. Allah’ın habibinin cem edici vasfıyla yeniden bir uhuvvet şuuruna vesile olacağını göstermiş.

Yine aynı eserde, Müceddid-i Elfi Sani İmam-ı Rabbani Hazretlerinin bir tespiti var:

“İmam-ı Rabbanî Ahmed-i Farukî (r.a) demiş ki: “Ben seyr-i ruhanîde kat’-ı meratib ederken, tabakat-ı evliya içinde en parlak, en haşmetli, en letafetli, en emniyetli; Sünnet-i Seniye’ye ittibaı, esas-ı tarîkat ittihaz edenleri gördüm. Hattâ o tabakanın âmi evliyaları, sair tabakatın has velilerinden daha muhteşem görünüyordu.”

Hocam derdi ki: “Oğlum, kimiler membaından nasiblenir; kimileri tali yolda debelenir..!” Bugün ölenin de öldürenin de tekbir getirdiği, garabete düçar olmuş İslâm coğrafyasının kurtuluş reçetesi olarak, herkesin memnuniyetle birleşeceği Efendimiz’i göstermiş, İmam-ı Rabbani hazretleri.

“De ki: “Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir!” (Âl-i İmran 31)

“KUR’AN BİZE YETER!”?!

124.000 peygamber niye gönderildi..?! Ve hepsinin tabii olduğu, dinin kemâle erip tezahür ettiği Efendimiz as..?! bu mübarek günler hürmedine, her zamankinden büyük bir hürmet muhabbetle sarılmalıyız!

“Şüphesiz ki yüce bir ahlâka sahipsin!” (Kalem 4)

Hazret-i Âişe-i Sıddıka annemiz gibi sahabe-i güzin, Hazret-i Peygamber (a.s’ı) “Hulukuhu-l Kur’an” diye tarif ediyorlardı. Yani: “Kur’an’daki ahlâk timsali! Peki, ahlâk sadece küfürsüz konuşmak mıdır? Yani çeki dönen birine ahlâklı denebilir mi? Söz verip de sözünü tutmayan münafıklara ne demeli? Ya da yalan söyleyen tacire? Peki ya emanete ihanet edenler..? Bugün herhalde en çok bu konudan muzdaripiz! Çocuklarımız eğitim sistemimize emanet!

Sağlığımız ve yedik içtiklerimiz de devletin tarım ve orman bakanlık ve mensuplarına veya ilim erbabı üniversitelerimize emanet..!? Ülkemizin % 98’i ilaç kullanıyor!!! 1500 ana gıdanın yaklaşık 500’ünde % 100 domuz katkısı var! Yani emülgatörler!

Eğitim kültür, ahlak, tamamen dip yapmış durumda, kararı siz verin. Sonuç: İhanet mi, hezimet mi?

“ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR!”

Her mecranın kurtuluş reçetesi, Efendimiz’in ‘örnek’ hayatıdır! Tabii Efendimiz’i anlamak ve anmak, Kur’an şekilli kremalı pasta kesmek, hep aynı ağlak ilâhilerle zikretmek midir? Yoksa akıletmek midir?!

Akıl sahiplerinin idrakine bırakıyorum..!

HAYAT, LÂF-I GÜZAF DEĞİLDİR!

Hayat-ı İçtimaiye’yi yani sosyal hayatın her noktasını kaide ve kurallarıyla ‘kitap ve sünnet’ merkezli yaşamışız. Fakat bugün herkes âfâki, mâleyâne ve kof lâkırdılarla, kendi cemiyet ve yolları dışındaki herkesin sırtına binerek yücelme gayretinde..! Bu hazin ahvâlden sıyrılması ancak ve ancak Efendimiz’in öğretilerinin, asrın idrak ve izanıyla anlaşılıp, anlatılmasıyla mümkündür! Bu noktada İmam-ı Rabbani’den Mevlâna Hâlid-i Bağdadi ve Bediüzzaman’a kadar eser vermiş asrın müçtehid ve müceddidi ulemanın te’vil ve açılımlarıyla müşahhas hadisâta, bugünün sorunlarına çözüm aranmalıdır!

SÜNNETİ SENİYE EDEPTİR!

Rabbim; Kâinatın Sultanı Efendimiz’in sünnetine uymada muvaffak olarak yüz şehit sevabını, Peygamber Efendimizin hoşnutluğunu, şefaatini, Cennet-ül Firdevs’te komşuluğunu ve Rabbimizin Rızasını kazanabilmeyi O habibin hürmetine, Kur’an hürmetine, Esma’ül Hüsna ve İsmi Azam hürmetine nasip etsin.

Sünneti seniye edeptir! Edebin bütün envaını-çeşitlerini Cenab-ı Hakk habibinde cem etmiştir..!

Birileri ‘Kur’an bize yeter!’ derken biz yine de onun edebiyle edeplenmeye bakalım! Edepsizler kategorisinde yer almayalım!

Edep ya hu diyelim!!!

Vesselam!

Not: Sayın Devlet Başkanımızın Trump ile görüşmesi metafizik boyutta ve pek çok maddi ve manevi pek çok ek etkilere sebep olacaktır!

Akdeniz’de başta otel, turizm ve yatırım ortaklıkları ortaya çıkacak!!!

Başka sürprizlere de hazır olalım!

Ülkemizin geleceğini ipotek altına koymayacak akıllı ve tedbirli kararlar alalım! 

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )