Mealistler ve ürettikleri algı terörü

Mealistler ve ürettikleri algı terörü

KURÂNDAN BAŞKA KİTAP OKUMAYIN ALGISI

İslam gibi yüce bir medeniyet ve tüm âlemlere kıyamete kadar yetecek bir yaşam kılavuzu; herhangi bir meal yazarının kafa feneriyle Kur’ân’dan anladığı şeye indirgenemez.

“Kur’ân’dan başka kaynak okumayın” diyenler yalan söylemiyorsa, kendilerine gerek kalmayıp eline Arapça/Türkçe sözlük alan herkes onların yaptığı işi zaten yapamaz mı?

⛔ Sizi “Kur’ân’a çağırdığını” söyleyenlerin “Kurândan başka kitap okumayın” konulu 50 tane kitapları var!

Bize “sadece Kur’ân okuyun” diyenleri dinleseydik bile Kur’ân’ı okuyunca Kur’ân’ın bize; “benden başka Resulü de okuyun” dediğini görürdük.

Bir kaç örnekle ;

— (Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Al-i İmran 32]

— (Resulüme uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]

— (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

— (Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.) [Ahzab 36]

— (Allah ile Resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.) [Nisa 150, 151]

— (Resulullahın size verdiklerini alın, yasakladıklarından sakının!) [Haşr 7]

Birkaç âyet-i kerime meali de şöyledir:

— (Resulüme uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]

— (Resulüm, kendi arzusu ile konuşmaz. Onun [din işlerine ait] sözü vahiydir.) [Necm 3, 4]

— (İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’an’dan] ve Resulünden [sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

— (Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih etme, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]

— (İhtilaflarda seni hakem edip verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmeyen iman etmiş olmaz.) [Nisa 65]

Bu ayetlerde Resul yerine Mustafa İslamoğlu geçseydi “Resul Kur’ân’ın dışında birşey mi söyledi” diye tevil etmek zorunda kalmayacaktı mealistler!

⛔ Ama Mustafa İslamoğlu geçseydi de Kur’an’ın dışında 50 tane kitap yazdığını nasıl açıklayacaktı ki bu kendiyle çelişen müfteriler?

Kur’ân’da olmaması ile Kur’ân’a aykırı olması arasındaki uçurum; mealistlerin RESUL Kur’an’dan başka bir şey yaşamadı ve demedi algısı…
⛔ Hadisin Kur’ân’a uyması KURNAZ bir algı operasyonudur.

Peygamberimiz (sav) Kur’ân’a aykırı olacak değil fakat onu tamamlayan ve izah ile GENİŞLETEN kişidir.

Yani teknik olarak yaptığı izahın Kur’ân’da olması zâten mümkün değil. Genişlemiş şeyin genişleyen şeyde özü/özeti/remzi/işareti olur.

Hadisin Kur’ân’da olmaması ile uyması kavramlarını karıştıranlar, hadisin aynısını ayette arıyorlar ve varsa kabul yoksa reddediyorlar.

BİR HADİSİN KABULÜNÜN ÖLÇÜSÜ; “AYNIYLA KURÂNDA OLMASI” DEMEK HADİSİ İPTAL ETMEK DEMEKTİR.

ZATEN KUR’ÂN’IN DIŞINDA YAŞAMAMIŞ VE KONUŞMAMIŞ DİYE SİHİRLİ BİR SÖZ KULLANAN ZEVATIN İSE KUR’ÂN DIŞINDA KAÇ KİTABI OLDUĞU VE BUNUN DIŞINDA KAÇ YÜZBİN TWeeT ATTIĞI İSE BU YALANININ EN BARİZ İSPATIDIR..

— KANDİLLER VE MÜBAREK GECELER ÜZERİNE; PEYGAMBERİMİZ (S.A.V) ZAMANINDA YOKTU ALGISI

— Ekmek kadayıfının üzerine kaymak koymak bid’attır!

— İlk dönem ekmek kadayıfları şekersiz yapılırdı!

— Ekmek kadayıfı hurafedir. Ne Peygamberimiz, ne de sahabi ekmek kadayıfı yememişlerdir!

SİZE KUR’ÂN’DAN SORULACAK, BAŞKA KİTAPLARDAN DEĞİL, ALGISI…