Ramazanlarda üstadımız, tabi Ramazan her ayın sultanı olduğu için Üstad Hz nin kendi adetini söylüyorum ama..herkesin yapması mümkün olmaz. Memuru var ,çalışanı var. Umumî kaide değil de Üstad kendisi yaptığı için biz de Üstad’la beraber yapardık onu söyleyeyim. Üstad her Ramazan’da, teravihten sonra odasına çekilirdi. Risaleyi en son..evvela Kur’an..Cüz dağıtırdı bize, cüz okurdu kendi âleminde..bütün bu evrad-ı kudsiyeleri okurdu. Baştan ahire kadar okurdu. Evvela üstadın evradları var, yani şimdiki bizdeki Hizb’ul hakaiktan biraz daha büyük, biraz daha fazla, ama hulâsa yaptı , bizim için bunu tavsiye etti yani:Hizbul hakaik. Ben üstadın yaptığını söylüyorum.

Muhakkak her gece, Üstad hayatında teheccüd namazı mutlaka kılardı. Teheccüd namazını hiç geçirmiş değil hayatında. En kısa gecelerde de uzun gecelerde Teheccüd namazını her zaman, Ramazanda’ da kılıyordu.
Genelde Ramazanda ibadet olarak geceyi ihya ettiği için üstadımız, -herhalde ihya etmek ile uğraştığı için -yarısından sonra mesela 12 den sonra 1 e doğru Teheccüd namazı kılardı. Ben öyle anlıyorum yani izah etmezdi de.
Sabah namazından evvel ders yapardı, Risale-i Nur dersi yapardı bize. Bir saat kadar ders okurduk beraber. Üstad da okurdu, bazen biz okurduk, Üstad dinlerdi. Yani dönerli ders yapardı. Ben geçen anlattım ya.. Üstadımızın dersi; başta Bismillah deyip başlıyor, sonra burda okuduğumuz gibi hangi mevzu ise o mevzuyu okuyordu, sırayla, birer ikişer sayfa. Üstad bir sayfadan sonra yeter derdi, bir-iki sayfa duruma göre vakte göre okurduk. Okuduktan sonra Üstad Hz Fatiha derdi.

Duasını yapar, sabah namazını kılar geceyi ihya ederdi. Bilhassa umumi cemaata, büyük üç gece var ya; Kadir gecesi, leyle-i berat ve Miraç gecesi.. ongecelerde hakikaten çok ihya etmeyi tavsiye ediyordu. Hatta sabaha kadar ihya etmesi için -bazı kardeşler, yorgun oluyor felan- Ikindi namazından sonra yatmak mekruh olduğu hâlde, geceyi ihya için namazdan sonra yatabilirsiniz diyordu. Bir saat kadar yani fazla değil. O geceye mahsus, her zaman değil.
Vazifesi vardı herkesin. Bizi Zübeyir ağabey ile ikimizi Üstad özel hizmetinde istihdam ediyordu. Sabah kalkınca ..ta yatıncaya kadar. Işte her türlü özel hizmetinde, yani her türlü ihtiyacıyla meşgul oluyorduk. Uzun zaman böyle devam etti. Tabi Zübeyir abi çok hasta olduğu zamanlarda ben yalnız kalıyordum. Bazı dış işler falan da vardı. Ama elhamdülillah. Üstad ne kadar ağır hasta da olsa, meşgul de olsa o geceyi ihya ediyordu. Kadir gecelerini…bilhassa Ramazan’ın 10’undan sonra, 15’inden sonra bunu tavsiye ediyordu yani leyle-i Kadri bulmak için..yatma demiyordu, tavsiye ediyordu.

Ramazanlarda üstadımız, tabi Ramazan her ayın sultanı olduğu için Üstad Hz nin kendi adetini söylüyorum ama..herkesin yapması mümkün olmaz. Memuru var ,çalışanı var. Umumî kaide değil de Üstad kendisi yaptığı için biz de Üstad’la beraber yapardık onu söyleyeyim. Üstad her Ramazan’da, teravihten sonra odasına çekilirdi. Risaleyi en son..evvela Kur’an..Cüz dağıtırdı bize, cüz okurdu kendi âleminde..bütün bu evrad-ı kudsiyeleri okurdu. Baştan ahire kadar okurdu. Evvela üstadın evradları var, yani şimdiki bizdeki Hizb’ul hakaiktan biraz daha büyük, biraz daha fazla, ama hulâsa yaptı , bizim için bunu tavsiye etti yani:Hizbul hakaik. Ben üstadın yaptığını söylüyorum.

Muhakkak her gece, Üstad hayatında teheccüd namazı mutlaka kılardı. Teheccüd namazını hiç geçirmiş değil hayatında. En kısa gecelerde de uzun gecelerde Teheccüd namazını her zaman, Ramazanda’ da kılıyordu.
Genelde Ramazanda ibadet olarak geceyi ihya ettiği için üstadımız, -herhalde ihya etmek ile uğraştığı için -yarısından sonra mesela 12 den sonra 1 e doğru Teheccüd namazı kılardı. Ben öyle anlıyorum yani izah etmezdi de.
Sabah namazından evvel ders yapardı, Risale-i Nur dersi yapardı bize. Bir saat kadar ders okurduk beraber. Üstad da okurdu, bazen biz okurduk, Üstad dinlerdi. Yani dönerli ders yapardı. Ben geçen anlattım ya.. Üstadımızın dersi; başta Bismillah deyip başlıyor, sonra burda okuduğumuz gibi hangi mevzu ise o mevzuyu okuyordu, sırayla, birer ikişer sayfa. Üstad bir sayfadan sonra yeter derdi, bir-iki sayfa duruma göre vakte göre okurduk. Okuduktan sonra Üstad Hz Fatiha derdi.

Duasını yapar, sabah namazını kılar geceyi ihya ederdi. Bilhassa umumi cemaata, büyük üç gece var ya; Kadir gecesi, leyle-i berat ve Miraç gecesi.. ongecelerde hakikaten çok ihya etmeyi tavsiye ediyordu. Hatta sabaha kadar ihya etmesi için -bazı kardeşler, yorgun oluyor felan- Ikindi namazından sonra yatmak mekruh olduğu hâlde, geceyi ihya için namazdan sonra yatabilirsiniz diyordu. Bir saat kadar yani fazla değil. O geceye mahsus, her zaman değil.
Vazifesi vardı herkesin. Bizi Zübeyir ağabey ile ikimizi Üstad özel hizmetinde istihdam ediyordu. Sabah kalkınca ..ta yatıncaya kadar. Işte her türlü özel hizmetinde, yani her türlü ihtiyacıyla meşgul oluyorduk. Uzun zaman böyle devam etti. Tabi Zübeyir abi çok hasta olduğu zamanlarda ben yalnız kalıyordum. Bazı dış işler falan da vardı. Ama elhamdülillah. Üstad ne kadar ağır hasta da olsa, meşgul de olsa o geceyi ihya ediyordu. Kadir gecelerini…bilhassa Ramazan’ın 10’undan sonra, 15’inden sonra bunu tavsiye ediyordu yani leyle-i Kadri bulmak için..yatma demiyordu, tavsiye ediyordu.