Said Nursi Hazretlerine Kastamonu sürgün yıllarında 8 sene kemal-i sadakatle hizmet eden Mehmet Feyzi Efendi Bediüzzaman’ın ateşli bir hastalığa girftar olduğunu ve doktor çağırdıklarını anlatıyor, daha sonra hadiseyi Kastamonu Lahikasında bir mektubun bir parçasında ifade eden Feyzi Efendi şöyle naklediyor;
“Üstadımızın hiç sesi çıkmıyordu, konuşamıyordu. Hiç beklenilmeden, bir iftar vaktinde bir doktor geldi, elini tuttu. Üstadımız dedi ki: “Ben, hastalığımı muayene ettirmem, ben hekimlere muhtaç değilim; hekim, Cenâb-ı Hak’tır.” Birden canlandı, sesi çıkmaya başladı. Güya kendisi bir doktor şeklini aldı. Doktor ise, hasta vaziyetine girdi. Doktora ehemmiyetli bir mektup okudu. Doktorun derdine deva olacak bir ilâç oldu. Sonra top atıldı.
Doktora dedi ki: “Burada iftar et.”
Doktor dedi ki: “Bugün kusur etmişim oruç tutamadım.” demesiyle çok hayret ettiğimiz Üstadımızın vaziyeti, orucunu bozmuş bir doktorun tıb noktasında hâkimane vaziyetini kabul etmediği için o vaziyet ona verildiğini bildik.
(Kastamonu Lâhikası/99)
Cenab-ı Hak Hakk’ı tanıyan hekim-i Lokmam gibi bahtiyar doktorlarımızın sayısını ziyadeleştirsin. Bediüzzaman “Biliniz ki, mevcudat içinde en kıymettar, hayattır; ve vazifeler içinde en kıymettar, hayata hizmettir …(Tarihçe-i Hayat/206) buyurmakla Hekimlerin ehemmiyetli hizmetlerinin kıymetlerini takdir etmişler..
Nurdanhaber Özel
Said Nursi Hazretlerine Kastamonu sürgün yıllarında 8 sene kemal-i sadakatle hizmet eden Mehmet Feyzi Efendi Bediüzzaman’ın ateşli bir hastalığa girftar olduğunu ve doktor çağırdıklarını anlatıyor, daha sonra hadiseyi Kastamonu Lahikasında bir mektubun bir parçasında ifade eden Feyzi Efendi şöyle naklediyor;
“Üstadımızın hiç sesi çıkmıyordu, konuşamıyordu. Hiç beklenilmeden, bir iftar vaktinde bir doktor geldi, elini tuttu. Üstadımız dedi ki: “Ben, hastalığımı muayene ettirmem, ben hekimlere muhtaç değilim; hekim, Cenâb-ı Hak’tır.” Birden canlandı, sesi çıkmaya başladı. Güya kendisi bir doktor şeklini aldı. Doktor ise, hasta vaziyetine girdi. Doktora ehemmiyetli bir mektup okudu. Doktorun derdine deva olacak bir ilâç oldu. Sonra top atıldı.
Doktora dedi ki: “Burada iftar et.”
Doktor dedi ki: “Bugün kusur etmişim oruç tutamadım.” demesiyle çok hayret ettiğimiz Üstadımızın vaziyeti, orucunu bozmuş bir doktorun tıb noktasında hâkimane vaziyetini kabul etmediği için o vaziyet ona verildiğini bildik.
(Kastamonu Lâhikası/99)
Cenab-ı Hak Hakk’ı tanıyan hekim-i Lokmam gibi bahtiyar doktorlarımızın sayısını ziyadeleştirsin. Bediüzzaman “Biliniz ki, mevcudat içinde en kıymettar, hayattır; ve vazifeler içinde en kıymettar, hayata hizmettir …(Tarihçe-i Hayat/206) buyurmakla Hekimlerin ehemmiyetli hizmetlerinin kıymetlerini takdir etmişler..
Nurdanhaber Özel