“Aleykümselam kıymetli Reis-i Cumhurumuz!”
Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin evlad-ı manevisi Hüsnü Bayram Ağabeyimiz ile kırktan fazla ülkelerde hizmet-i imaniye ve Kuraniye hadimleri ile video konferans yoluyla görüştük.
Bu yaşında hem alem-i islam’ın dertleriyle hem de muhtelif hizmet meseleleri ile meşgul iken binlerce kilometre uzaktan bizleri düşünmesi, dua etmesi ve bu alakadarlığını her fırsatta dünyanın her yerindeki nur talebeleri ile görüşerek göstermesi, bu garib diyarlarda hizmet etme gayretindeki bizler için müthiş bir kuvve-i maneviye ve şevk vesilesi idi. En son gerçekleşen görüşmemizden az evvel latif bir tevafuk ile Reis-i Cumhurumuz Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Hüsnü Ağabeyimizi aramış ve “Tüm kardeşlerimize selam ediyorum, dualarını istiyorum” demiş. Bizler de bu güzel selama kemal-i memnuniyet ve sevinç ile “Aleykumselam ve Rahmetullah” diyoruz. Zaten bizler Risale-i Nur’dan istifademize ve Üstadımızın hizmetkarı ve talebesi Hüsnü Bayram Ağabeyimizin uygulamalarına binaen Reis-i Cumhurumuz Recep Tayyip Erdoğan’a ve onun dava arkadaşlarına yaptıkları ve yapacakları hayırlı hizmetlerde muvaffakiyetleri, vatan, millet ve alem-i islam’ın selameti için dua ediyoruz.
Bizler 2011 senesinden bu yana Kur’an ve iman hakikatlerinin neşri için çıktığımız hizmet seyahatlerimizde yaşadıklarımızdan anladık ki, alem-i islam içerisinde bulunan gayr-i müslim memleketlerdeki müslüman kardeşlerimizin Türkiye’den ve dahi Reis-i Cumhurumuz Recep Tayyip Erdoğan’dan tam bir kuvve-i maneviye alıyorlar. Belki de bunun bir sonucu olarak kat’i bir kanaatle ifade edebiliriz ki; bu kardeşlerimizin Türkiye’den beklentileri tahminimizin çok fevkindedir. Gittiğimiz her ülke ve şehirde sanki sözleşmiş gibi – güya biz reis-i cumhur ile doğrudan görüşebiliyoruz – diyorlar ki; “Lütfen Başkan Tayyip Erdoğan’a söyleyin de buraya da bir cami yapsın!” Evlerinin en güzel köşesini Türk Bayrağı ile süsleyenler, anlamasa dahi televizyonlarında sürekli Diyanet televizyon kanalını açık bırakıp dinleyenler, İstanbul’a gidip oradaki tarihi camilerde namaz kılma hayali ile yananlar, Türkiye’den olduğumuzu duyduklarında bize ayrı bir muhabbetle sarılanlar vesaireler… Sadece Müslümanlar değil ekser Latin Amerika insanları da Türkiye’yi görmek ve ziyaret etmek arzusundalar. Hatta pasaport kontrollerinde Türkiye pasaportunu görenler heyecanla arkadaşlarını çağırıp “Bak burada bir Türk var!” diyenlerle dahi karşılaştık. Bir başkası da demişti ki “Siz denizin üzerine havaalanı inşa edilen ülkeden mi geliyorsunuz? Biz Türkiye’ye gidip orada yaşama planları yaparken sizin burada ne işiniz var?” Evet bunlar ne hayal ne de hikaye… Yaklaşık on seneden beri şahit olduğumuz hakikatler…
Başka bir güzel ve manidar misal ise Risale-i Nurların kitap fuarlarında neşri için bulunduğumuz Bolivya – Santa Cruz şehrinde yaşadığımız bir hatıramızdı. Cuma namazı için şehirdeki İslam kültür merkezi ve camii’ne gitmiştik. Namaz sonrası hem imam hem de merkezin başkanı İsa Amer ’in odasına giderken koridorda asılı bir Türk bayrağı dikkatimizi çekmişti. Salonda ayrı bir Türk Bayrağı ve kendi odasında başka bir Türk Bayrağı vardı. Türkiye’den 12 bin kilometre uzaklıktaki bir Latin Amerika ülkesinde bu Türkiye sevdasının sebebi ne olabilirdi? Daha fazla dayanamayıp sormuştuk “Siz Türk müsünüz?” Merakımızın kaynağını çok iyi bilen İsa Amer latif bir tebessümle dedi ki; “Hayır, ben Türk değilim, Filistin asıllı bir Bolivyalıyım. Benim dedem ve onun kardeşleri, İslamiyet namına Osmanlı ordusunda bu bayrak altında çok mücadele etmişler. Zaten bu bayrak sadece Türkiye’yi değil aynı zamanda hilafeti temsil ediyor. O yüzden biz de duvarlarımızı bu güzel bayrakla süslüyoruz” İşte bu sözler Türkiye’ye duyulan muhabbetin ve ondan beklentinin en güzel deliliydi…
Bizler böyle bir ülkenin vatandaşı, böyle bir milletin mensubu olduğumuz için şükrediyoruz. Vatanımızdan binlerce kilometre uzakta olsak da biliyoruz ki bir tek vatandaşına bile ziyadesiyle kıymet veren, mazlumlara sahip çıkan, değil sadece kendi ülkesinde uzak diyarlardaki vatandaşlarına da kol kanat geren bir devletimiz ve başkanımız var. Daha birkaç gün önce Arjantin büyük elçiliğinin ve Türk Hava Yolları çalışanlarının gayretleriyle Arjantin, Brezilya, Şili ve Uruguay’da mahsur kalarak, ülkemize dönmek isteyen 33 vatandaşımız düzenlenen özel bir seferle Buenos Aires’ten ülkemize uğurlandı. Bizler böyle güçlü ve itibarlı bir Türkiye’nin vatandaşı olmakla iftihar ediyoruz ve dua ediyoruz ki “Rabbim Reis-i Cumhurumuza ve dava arkadaşlarına hayırlı uzun ömürler versin ve daha nice maddi-manevi hizmetler deruhte etsinler.” Amin
Bu vesile ile hem reis-i cumhurumuzun, hem ağabeyimizin hem de bütün nur talebelerinin gelecek leyle-i kadirlerini ve bayramlarını şimdiden tebrik ediyor, bu gurbet diyarlarında en çok ihtiyacımız olan makbul dualarınızı bekliyor ve bizler de her daim dua ediyoruz…
11.05.2020
Selam ve dua ile
Güney Amerika Nur Talebeleri namına
Arjantin (Abdullah), Bolivya (Bedirhan), Brezilya (Eyüp),
Ekvador (Selman), Paraguay (Onur), Peru (Abdullah),
Kolombiya (Hakan), Kosta Rika (Enes), Kuba (Ali ), Şili (Ahmed Hasan)
“Aleykümselam kıymetli Reis-i Cumhurumuz!”
Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin evlad-ı manevisi Hüsnü Bayram Ağabeyimiz ile kırktan fazla ülkelerde hizmet-i imaniye ve Kuraniye hadimleri ile video konferans yoluyla görüştük.
Bu yaşında hem alem-i islam’ın dertleriyle hem de muhtelif hizmet meseleleri ile meşgul iken binlerce kilometre uzaktan bizleri düşünmesi, dua etmesi ve bu alakadarlığını her fırsatta dünyanın her yerindeki nur talebeleri ile görüşerek göstermesi, bu garib diyarlarda hizmet etme gayretindeki bizler için müthiş bir kuvve-i maneviye ve şevk vesilesi idi. En son gerçekleşen görüşmemizden az evvel latif bir tevafuk ile Reis-i Cumhurumuz Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Hüsnü Ağabeyimizi aramış ve “Tüm kardeşlerimize selam ediyorum, dualarını istiyorum” demiş. Bizler de bu güzel selama kemal-i memnuniyet ve sevinç ile “Aleykumselam ve Rahmetullah” diyoruz. Zaten bizler Risale-i Nur’dan istifademize ve Üstadımızın hizmetkarı ve talebesi Hüsnü Bayram Ağabeyimizin uygulamalarına binaen Reis-i Cumhurumuz Recep Tayyip Erdoğan’a ve onun dava arkadaşlarına yaptıkları ve yapacakları hayırlı hizmetlerde muvaffakiyetleri, vatan, millet ve alem-i islam’ın selameti için dua ediyoruz.
Bizler 2011 senesinden bu yana Kur’an ve iman hakikatlerinin neşri için çıktığımız hizmet seyahatlerimizde yaşadıklarımızdan anladık ki, alem-i islam içerisinde bulunan gayr-i müslim memleketlerdeki müslüman kardeşlerimizin Türkiye’den ve dahi Reis-i Cumhurumuz Recep Tayyip Erdoğan’dan tam bir kuvve-i maneviye alıyorlar. Belki de bunun bir sonucu olarak kat’i bir kanaatle ifade edebiliriz ki; bu kardeşlerimizin Türkiye’den beklentileri tahminimizin çok fevkindedir. Gittiğimiz her ülke ve şehirde sanki sözleşmiş gibi – güya biz reis-i cumhur ile doğrudan görüşebiliyoruz – diyorlar ki; “Lütfen Başkan Tayyip Erdoğan’a söyleyin de buraya da bir cami yapsın!” Evlerinin en güzel köşesini Türk Bayrağı ile süsleyenler, anlamasa dahi televizyonlarında sürekli Diyanet televizyon kanalını açık bırakıp dinleyenler, İstanbul’a gidip oradaki tarihi camilerde namaz kılma hayali ile yananlar, Türkiye’den olduğumuzu duyduklarında bize ayrı bir muhabbetle sarılanlar vesaireler… Sadece Müslümanlar değil ekser Latin Amerika insanları da Türkiye’yi görmek ve ziyaret etmek arzusundalar. Hatta pasaport kontrollerinde Türkiye pasaportunu görenler heyecanla arkadaşlarını çağırıp “Bak burada bir Türk var!” diyenlerle dahi karşılaştık. Bir başkası da demişti ki “Siz denizin üzerine havaalanı inşa edilen ülkeden mi geliyorsunuz? Biz Türkiye’ye gidip orada yaşama planları yaparken sizin burada ne işiniz var?” Evet bunlar ne hayal ne de hikaye… Yaklaşık on seneden beri şahit olduğumuz hakikatler…
Başka bir güzel ve manidar misal ise Risale-i Nurların kitap fuarlarında neşri için bulunduğumuz Bolivya – Santa Cruz şehrinde yaşadığımız bir hatıramızdı. Cuma namazı için şehirdeki İslam kültür merkezi ve camii’ne gitmiştik. Namaz sonrası hem imam hem de merkezin başkanı İsa Amer ’in odasına giderken koridorda asılı bir Türk bayrağı dikkatimizi çekmişti. Salonda ayrı bir Türk Bayrağı ve kendi odasında başka bir Türk Bayrağı vardı. Türkiye’den 12 bin kilometre uzaklıktaki bir Latin Amerika ülkesinde bu Türkiye sevdasının sebebi ne olabilirdi? Daha fazla dayanamayıp sormuştuk “Siz Türk müsünüz?” Merakımızın kaynağını çok iyi bilen İsa Amer latif bir tebessümle dedi ki; “Hayır, ben Türk değilim, Filistin asıllı bir Bolivyalıyım. Benim dedem ve onun kardeşleri, İslamiyet namına Osmanlı ordusunda bu bayrak altında çok mücadele etmişler. Zaten bu bayrak sadece Türkiye’yi değil aynı zamanda hilafeti temsil ediyor. O yüzden biz de duvarlarımızı bu güzel bayrakla süslüyoruz” İşte bu sözler Türkiye’ye duyulan muhabbetin ve ondan beklentinin en güzel deliliydi…
Bizler böyle bir ülkenin vatandaşı, böyle bir milletin mensubu olduğumuz için şükrediyoruz. Vatanımızdan binlerce kilometre uzakta olsak da biliyoruz ki bir tek vatandaşına bile ziyadesiyle kıymet veren, mazlumlara sahip çıkan, değil sadece kendi ülkesinde uzak diyarlardaki vatandaşlarına da kol kanat geren bir devletimiz ve başkanımız var. Daha birkaç gün önce Arjantin büyük elçiliğinin ve Türk Hava Yolları çalışanlarının gayretleriyle Arjantin, Brezilya, Şili ve Uruguay’da mahsur kalarak, ülkemize dönmek isteyen 33 vatandaşımız düzenlenen özel bir seferle Buenos Aires’ten ülkemize uğurlandı. Bizler böyle güçlü ve itibarlı bir Türkiye’nin vatandaşı olmakla iftihar ediyoruz ve dua ediyoruz ki “Rabbim Reis-i Cumhurumuza ve dava arkadaşlarına hayırlı uzun ömürler versin ve daha nice maddi-manevi hizmetler deruhte etsinler.” Amin
Bu vesile ile hem reis-i cumhurumuzun, hem ağabeyimizin hem de bütün nur talebelerinin gelecek leyle-i kadirlerini ve bayramlarını şimdiden tebrik ediyor, bu gurbet diyarlarında en çok ihtiyacımız olan makbul dualarınızı bekliyor ve bizler de her daim dua ediyoruz…
11.05.2020
Selam ve dua ile
Güney Amerika Nur Talebeleri namına
Arjantin (Abdullah), Bolivya (Bedirhan), Brezilya (Eyüp),
Ekvador (Selman), Paraguay (Onur), Peru (Abdullah),
Kolombiya (Hakan), Kosta Rika (Enes), Kuba (Ali ), Şili (Ahmed Hasan)
