Nurdan Haber

Hindistan’da Kovid-19 Gölgesinde Müslümanlara Baskı

Hindistan’da Kovid-19 Gölgesinde Müslümanlara Baskı
15 Mayıs 2020 - 14:31

Hindistan’da Kovid-19 Gölgesinde Müslümanlara Baskı

Nisan ayının başından beri Hindistan’da, Müslümanlara gözaltı ve yasal işlem
Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve bir anda küresel salgına dönüşen Kovid-19’un dünya genelinde bulaştığı kişi sayısı 4 milyonu, hastalıktan ölenlerin sayısı 300 bini aştı.

Salgının etkileri ve alınan önlemler tüm dünyanın ortak gündemini oluştururken, dünya üzerindeki yaşanan diğer olaylar rahatlıkla göz ardı edilebiliyor.

Hindistan’da Kovid-19’un gölgesinde Müslümanlara yönelik baskılar sürüyor. Sık sık İslam karşıtı söylemlerle, Müslümanlara yönelik nefret suçları ve hak ihlalleriyle gündeme gelen Hindistan’da Aralık 2019’da değiştirilen Vatandaşlık Yasası’na karşı aylarca süren gösterilere katılan öğrenci ve aktivistlere yönelik polis işlemleri salgınının bulaş riskini de arttırıyor.

Cezaevleri, yönetime karşı söylem ve eylemlerde bulunanlarla dolduruluyor
Dünya ülkelerinin salgın dolayısıyla hapishaneleri boşaltmaya çalıştığı bir dönemde Hindistan’da hükümet, cezaevlerini, kendisine karşı söylem ve eylemlerde bulunanlarla doldurmaya çalışıyor.

Hindistan merkezli “Newsclick” adlı sitede yer alan habere göre, salgın dolayısıyla 25 Mart’tan bu yana sokağa çıkma yasağının uygulandığı ülkede, nisan ayının başından itibaren Yasadışı Faaliyetleri Önleme Yasası (UAPA) kapsamında Müslüman gazeteci, aktivist ve öğrenciler gözaltına alındı veya bu kişiler hakkında polis işlemi yapıldı.

Gözaltına alınan veya haklarında işlem başlatılan kişiler arasında Jamia Millia İslamia Üniversitesi (JMI) öğrencilerinden aktivist Safura Zargar, Miran Haider, JMI Mezunlar Derneği Başkanı Şifaur Rahman, Jawaharlal Nehru Üniversitesi (JNU) öğrencilerinden Umar Halid, Sharjeel İmam, Cammu Keşmirli gazeteciler Masrat Zehra, Gauhar Geelani, Peerzada Ashiq, aktivistler Khalid Saifi, İşrat Jehan, Gulfisha, Kawalpreet Kaur ve Delhi Azınlık Komisyonu Başkanı Zafarul İslam Han gibi isimler bulunuyor.

Bu isimlerden Miran Haider, Şifaur Rahman, Halid Saifi, İşrat Jehan ve hamile olduğu belirtilen Safura Zargar şu anda cezaevinde bulunuyor.

Müslümanlar, yasa kapsamı dışında kalıyor
Hindistan’ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014’ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkân tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme 9 Aralık 2019’dan mart ayının ortalarına kadar protesto edilmişti.

Yeni Delhi’de 23 Şubat’ta başlayan ve yaklaşık 5 gün süren protestolarda bir emniyet amiri ve istihbarat görevlisinin yanı sıra 51 sivil hayatını kaybetmişti. Yeni Delhi’nin yanı sıra ülke genelinde yaşanan protestolarda 79 sivil yaşamını yitirmişti.
Yürürlüğe giren kanun kapsamında özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan’da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.

Müslümanlara linç kampanyası
Ülkedeki Müslümanların en ufak bir hatası aleyhlerinde kullanılıyor ve bu durum gerek sosyal medyada gerekse toplumsal ilişkilerde linç kampanyasına dönüştürülüyor.

Müslümanların virüsü Hindistan’a yaydığına dair basın, sosyal medya ve siyasetçilerin söylemlerinin ardından ülkenin birçok bölgesinde Müslümanlara yönelik nefret olayları görüldü.

Marketlere, eczanelere ve hastanelere alınmayan Müslümanlar, ötekileştiriliyor.

Henüz sokağa çıkma yasağının ilan edilmediği ülkede mart başında Tebliğ Cemaati tarafından başkent Yeni Delhi’de düzenlenen etkinliğe katılan kişilerde Kovid-19 tespit edilmesi ve virüsün farklı bölgelere yayılması, Müslümanları nefret söylemleriyle karşı karşıya bırakmıştı.
Hükümet yanlısı televizyon kanalları, sosyal medya kullanıcıları, yazarlar ve gazetecilerin aralarında bulunduğu kişi ve kurumlar Müslümanları adeta hedef tahtası haline getirmişti

Müslümanlara yönelik yaklaşım başkalarına yapılmıyor
Hindistan merkezli “The Wire” isimli haber sitesine göre, Yeni Delhi’deki olayların başlamasına yol açan konuşmasıyla zihinlerde yerini koruyan iktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP) siyasetçisi Kapil Mishra ile ilgili henüz bir işlem yapılmadı. Yine olaylar devam ederken, BJP’li siyasetçiler Anurag Thakur, Abhay Verma ve Parvesh Verma’nın nefret söylemlerine ilişkin de bir adım atılmadı.

Şiddet olaylarında üzerinde 5 tabanca bulunan ve hakkında UAPA kapsamında işlem başlatılan Manish Sirohi, serbest bırakıldı.

Müslümanlara yönelik gözaltılar ve polis işlemlerinin oldukça hızlı olduğu ülkede benzer durumdaki hükümete yakın isimlere yönelik işlemler ise son derece yavaş ilerliyor.

Hindistan’da Kovid-19 Gölgesinde Müslümanlara Baskı

Nisan ayının başından beri Hindistan’da, Müslümanlara gözaltı ve yasal işlem
Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve bir anda küresel salgına dönüşen Kovid-19’un dünya genelinde bulaştığı kişi sayısı 4 milyonu, hastalıktan ölenlerin sayısı 300 bini aştı.

Salgının etkileri ve alınan önlemler tüm dünyanın ortak gündemini oluştururken, dünya üzerindeki yaşanan diğer olaylar rahatlıkla göz ardı edilebiliyor.

Hindistan’da Kovid-19’un gölgesinde Müslümanlara yönelik baskılar sürüyor. Sık sık İslam karşıtı söylemlerle, Müslümanlara yönelik nefret suçları ve hak ihlalleriyle gündeme gelen Hindistan’da Aralık 2019’da değiştirilen Vatandaşlık Yasası’na karşı aylarca süren gösterilere katılan öğrenci ve aktivistlere yönelik polis işlemleri salgınının bulaş riskini de arttırıyor.

Cezaevleri, yönetime karşı söylem ve eylemlerde bulunanlarla dolduruluyor
Dünya ülkelerinin salgın dolayısıyla hapishaneleri boşaltmaya çalıştığı bir dönemde Hindistan’da hükümet, cezaevlerini, kendisine karşı söylem ve eylemlerde bulunanlarla doldurmaya çalışıyor.

Hindistan merkezli “Newsclick” adlı sitede yer alan habere göre, salgın dolayısıyla 25 Mart’tan bu yana sokağa çıkma yasağının uygulandığı ülkede, nisan ayının başından itibaren Yasadışı Faaliyetleri Önleme Yasası (UAPA) kapsamında Müslüman gazeteci, aktivist ve öğrenciler gözaltına alındı veya bu kişiler hakkında polis işlemi yapıldı.

Gözaltına alınan veya haklarında işlem başlatılan kişiler arasında Jamia Millia İslamia Üniversitesi (JMI) öğrencilerinden aktivist Safura Zargar, Miran Haider, JMI Mezunlar Derneği Başkanı Şifaur Rahman, Jawaharlal Nehru Üniversitesi (JNU) öğrencilerinden Umar Halid, Sharjeel İmam, Cammu Keşmirli gazeteciler Masrat Zehra, Gauhar Geelani, Peerzada Ashiq, aktivistler Khalid Saifi, İşrat Jehan, Gulfisha, Kawalpreet Kaur ve Delhi Azınlık Komisyonu Başkanı Zafarul İslam Han gibi isimler bulunuyor.

Bu isimlerden Miran Haider, Şifaur Rahman, Halid Saifi, İşrat Jehan ve hamile olduğu belirtilen Safura Zargar şu anda cezaevinde bulunuyor.

Müslümanlar, yasa kapsamı dışında kalıyor
Hindistan’ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014’ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkân tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme 9 Aralık 2019’dan mart ayının ortalarına kadar protesto edilmişti.

Yeni Delhi’de 23 Şubat’ta başlayan ve yaklaşık 5 gün süren protestolarda bir emniyet amiri ve istihbarat görevlisinin yanı sıra 51 sivil hayatını kaybetmişti. Yeni Delhi’nin yanı sıra ülke genelinde yaşanan protestolarda 79 sivil yaşamını yitirmişti.
Yürürlüğe giren kanun kapsamında özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan’da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.

Müslümanlara linç kampanyası
Ülkedeki Müslümanların en ufak bir hatası aleyhlerinde kullanılıyor ve bu durum gerek sosyal medyada gerekse toplumsal ilişkilerde linç kampanyasına dönüştürülüyor.

Müslümanların virüsü Hindistan’a yaydığına dair basın, sosyal medya ve siyasetçilerin söylemlerinin ardından ülkenin birçok bölgesinde Müslümanlara yönelik nefret olayları görüldü.

Marketlere, eczanelere ve hastanelere alınmayan Müslümanlar, ötekileştiriliyor.

Henüz sokağa çıkma yasağının ilan edilmediği ülkede mart başında Tebliğ Cemaati tarafından başkent Yeni Delhi’de düzenlenen etkinliğe katılan kişilerde Kovid-19 tespit edilmesi ve virüsün farklı bölgelere yayılması, Müslümanları nefret söylemleriyle karşı karşıya bırakmıştı.
Hükümet yanlısı televizyon kanalları, sosyal medya kullanıcıları, yazarlar ve gazetecilerin aralarında bulunduğu kişi ve kurumlar Müslümanları adeta hedef tahtası haline getirmişti

Müslümanlara yönelik yaklaşım başkalarına yapılmıyor
Hindistan merkezli “The Wire” isimli haber sitesine göre, Yeni Delhi’deki olayların başlamasına yol açan konuşmasıyla zihinlerde yerini koruyan iktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP) siyasetçisi Kapil Mishra ile ilgili henüz bir işlem yapılmadı. Yine olaylar devam ederken, BJP’li siyasetçiler Anurag Thakur, Abhay Verma ve Parvesh Verma’nın nefret söylemlerine ilişkin de bir adım atılmadı.

Şiddet olaylarında üzerinde 5 tabanca bulunan ve hakkında UAPA kapsamında işlem başlatılan Manish Sirohi, serbest bırakıldı.

Müslümanlara yönelik gözaltılar ve polis işlemlerinin oldukça hızlı olduğu ülkede benzer durumdaki hükümete yakın isimlere yönelik işlemler ise son derece yavaş ilerliyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )