Nurdan Haber

Paralel Nurculuk Söylemi veya Komplo Teorisyenliği – 12

Paralel Nurculuk Söylemi veya Komplo Teorisyenliği – 12
Mehmet Nuri Turan( mehmetnurituran@nurdanhaber.com )
03 Aralık 2020 - 6:00

Paralel Nurculuk Söylemi veya Komplo Teorisyenliği – 12

Sömürgeci güçler Türkiye deki işbirlikçileriyle beraber, her görüşün paralelini oluşturdular. FETÖ eliyle de her alanda Paralel yapılar kurdular, hatta Alevi vakfı bile kurmuşlardı. Sanmayınki sadece kendisini Risale-i Nura nispet eden FETÖ var. Başta PKK olmak üzere birçok sağ sol örgüt kuruldu. Tasavvuf alanında da durum aynıdır. Risale-i Nur eserlerini sobada yakan aileden şeyh olan, fakat kalbi kin ve buğz dolu şahısta aynı türdendir.

Bütün bu çalışmaların amacı batıya müzahir bir din anlayışını Müslümanlara kabul ettirerek, bütün dünyayı sömüren batıya karşı mücadele edebilecek yegane toplum olan İslam dünyasını etkisizleştirmekti. Lafı fazla uzatmaya gerek yok şu an İslam dünyasının büyük bir kısmının başta Suudi, Mısır, BAE gibi ülkelerinin yöneticilerinin düştüğü çukura bizi de düşürmek istediler ancak Allah fırsat vermedi.

FETÖ örgütünün dini hayatta kolayca alan bulabilmesinin iki sebebi var. Birincisi Risale-i Nur hizmeti, lider veya şahıs merkezli olmadığı gibi bir postnişini de yok, herkes kendisine ben Nurcuyum diyebiliyor. Bu hal aslında asr-ı saâdet benzeri bir durum, bundan dolayı Üstadımız mesleğimiz Sahabe mesleğidir diyor. Aynı zamanda istismarcıların kendilerini nispet etmeleri için  mükemmel bir zemin sunuyor. İkincisi de bizim camianın engin “hoşgörüsü ve hüsnü zannı” buda sununa kadar istismar edildi. FETÖ tabi ki münafıklığını yapacaktı ama bizim camianın akıl almaz hoşgürüsü kabul edilir bir şey değildi. İnsan şahsi hukukunu veya hakkını feda edebilir, ama Alla’ın koyduğu kurallarla, sınırlarını çizdiği din, hakkında kimsenin kendi kendine hoşgörü göstermeye hakkı yok.

Din bellidir kimsenin zamanın gereği deyip, ahkam-ı şeriatı tadil ve tağyire hakkı yoktur. FETÖ artık kriminal bir örgüttür fiziki olarak zarar verme ihtimali çok zayıftır. Ama inanç yönünden ektiği tohumlar maalesef farklı isimlerle canlı duruyor. Bugün Risale-i Nur hizmeti yaptığı iddiasıyla birçok dernek, kafe, çay ocağı var, baktığımız zaman Müslümanın izzetine yakışmayacak birçok davranış görüyoruz. Argo konuşmalar, kızlı erkekli oturmalar, halay çekmeler. Bunlara sıradan şahsi günah gibi bakamayız çünkü bunlar hizmete vesile gerekçesiyle  yapılıyor. Bunlara karşı yasal ve fiili olarak yapacak bir şeyimiz yok zira demokrasi günah işleme veya bid’a ve dalaletini yayma özgürlüğüdür. Fakat fiilen tavır alabiliriz ve mutlaka almalıyız. Bugüne kadar sadece Hüsnü Abi net tavır koydu, benim şahsi kanaatim şudur hakaret etmeden, Nurun nezih tarzına, uslubuna zarar vermeden çevremizi uyarmalıyız.

Birde şu var FETÖ nün devlet tarafından kara listeye alınmasıyla beraber FETÖ ye açık destek veren kurum ve şahısların ekserisi hiçbir öz eleştiri yapmadan bir gecede zahiren aleyhe döndüler tabiki kalplerini Allah bilir. Birde gizli destek verenler vardı işte onlar sıkıntılı. FETÖ nün deşifre olmamış elemanları ise yer altına indiler.

Tabiki bütün bunları ortaya dökmek devletin işidir, bize düşen tek bir şey var, varsa bildiğimiz gizli FETÖ cü belge ve bilgileriyle ifşa etmek ve devlete bildirmektir. Darbe teşebbüsünden sonra iki yeni moda başladı birisi, dine ve dindara muhalif tiplerin Tarikatlar ve cemaatler kapatılsın (sanki açıkmışlar gibi) korusu, ikinci güya İslama hizmet etme iddiasında olan bazı ahlaksız ve densiz tiplerin kendilerinden olmayan müslümanları kripto FETÖ’cülükle itham edip sanki kendilerinin elindeymiş gibi devlet eliyle tehdit etmeleri. Hatta sahte ihbar mektublarıyla şikayet edenler bile var.

Nur cemaatinde hızını alamayan bazı komplo teorisyeni nadanlar ise Gladio elemanlarının (sanki ne olduğunu biliyorlarmış gibi) 1950 li yıllardan itibaren Üstad’ın yanına yerleştirdiğini ve Üstad hazretlerinin varis vekil bıraktığı bütün zatların Gladio’nun ajanları olduğunu Risale-i Nuru tahrif ettiklerini iddia ederler. Lahika’larla oynandığını ve veraset lahikalarının Üstadın vefatından sonra uydurulduğunu söylemekle kalmazlar o zevattan bazılarının Üstad’ı zehirlediğini bile iddia ederler.

Üstad’ımızın vefatından beri Nur Talebeleri arasında zaman zaman tatsız münakaşalar olmuştur, fakat hiçbir zaman Üsdat’ın talebelerini İhanetle veya Risale-i Nur’u tahrif etmekle itham eden olmamıştı. Son yıllarda ise bir gurup hiçbir ölçü ve kural tanımadan Üstadın vefatı zamanı hayatta olan üç talebesi hariç bütün talebeleri karalama kampanyası başlattılar.

Tabi maalesef Cağaloğlu ve Erzurum ekipleri de genel anlamda yaptıkları hataları Üstad’ın talabelerine mal ettikleri için yeteri kadar malzeme verdiler. Bu gurubun herkese saldırmaları iyi düşünülmüş ve tasarlanmış bir taktiktir. Tarih boyu bütün ehli bid’a gurupları veya farklılık iddiasında olanların temel taktiğidir herkesi eleştirerek, eleyerek geriye bir tek kendilerini bırakırlar.

Sa’y-u gayret bizden tevfik Cenabı Haktan.

Yeni bir çalışmayla görüşmek üzere,

Selametle kalın.

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )