“Vampirler rahatsız oldu diye, Güneş doğmaktan vazgeçer mi?”
Dün akşam Nur Söz sosyal medya hesaplarında çok güzel bir canlı yayın oldu.
Hüsnü Bayramoğlu ağabeyin tertip ettiği derslerden Uhuvvet Risalesi işlendi. 5441 kişin canlı takip ettiği ders, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi Kurra Hafız İmam Hatibi Ferruh Muştuer’in Davudi sesiyle okuduğu Kuran tilaveti ile başladı.
Bu hadise aslında başlı başına büyük manalar ifade ediyordu.
Bilindiği üzere son zamanlarda, İslam’a ve İslam’ın Mukaddesatına düşman olanların “sözcüsü” haline gelen bazı gazeteler, Ayasofya’nın ibadete açılmasından rahatsızlık duyduklarını 2020 yılının “felaket ve gözyaşı” listesine Ayasofya’nın ibadete açılmasını da ekleyerek göstermişlerdi.
Evet Ayasofya’ya bilet ile değil de, abdest ile girilmesi; Nurdan haz etmeyen kir dolu gönülleri gün yüzüne çıkarmıştı.
“Vampirler düşmanlık etseler de, Güneş doğmaktan vazgeçmez” hakikatince “Ayasofya Camii’nden doğan Güneşte, rahatsız olanlar sebebiyle doğmaktan elbette vazgeçmeyecektir.“
Fakat bu haber başlığı aslında bize unutmamamız gereken bir mesajı da bünyesinde barındırıyordu : “Biraz taviz gösterirseniz, biraz tembellik ederseniz; hasırların serildiği Ayasofya avlusuna ayakkabılar ile basılır, secdelerin değdiği Ayasofya’nın turkuaz halısı kalkar, yerini fayanslar alır!
Ayasofya’nın manası bizler için ne kadar mühim ise, onlar içinde o kadar mühimdir. Ayasofya’ya kuzeyinden Rusya, batısından Avrupa, en batısından Amerika ağzı sulanarak bakmaktadır. Sırf bu sebeplerle bu güçlerin “sözcülüğünü” yapan canavarlar, Ayasofya’nın ibadete açılmasını kabul etmemektedir.
Efendiler, etrafımızı saran canavarların sözcülerine sakın merhamet etmeyin. Üstadın dediğini unutmayın; *Aç olan canavara karşı tahabbüb etsen; merhametini değil, iştihasını açar.
Sonra döner, geliyor; tırnağının, hem dişinin kirasını senden ister.*(1)
Düşünün, İzmir’in Selçuk ilçesinde her yıl 3.000 kişi misyonerlerlik faaliyetleriyle Hristiyan oluyor.
Düşünün, Koreli bazı sanat grupları kullanılarak yüzbinlerce gence misyonerlik çalışmaları yapılıyor.
Şimdi söyleyin, sessiz mi kalacağız?
“
Bu vesileyle Ayasofya’ya sözlü saldırı yapan küfrün sözcülerine karşı, NUR’un SÖZ’cüsü olan Nur Söz YouTube Kanalına teşekkür ediyoruz.
Ayasofya’nın gerekirse ecdadımızın yaptığı gibi tekrardan ilim merkezi yapılması gerektiğine inanıyoruz.
İşte Nur Söz kanalı da bugün, Ayasofya Cami’sinde program yaparak, bazı zararları herkesçe malum olan sosyal medyanın bataklığında açan bir gül olduğunu, bir ilim medresesi olduğunu göstermiş oldu. Vesile olanlardan Allah razı olsun.
…
Ey Ayasofya! Sana düşmanlık edeni göster de kim olduğunu söyleyeyim! Çünkü senin düşmanını iyi tanıyorum. Hz. Adem(as) döneminde düşmanın şeytan, Hz. İbrahim(as) döneminde Nemrut, Hz. Musa(as) döneminde firavun, Hz. Muhammed(sav) döneminde ise Ebu Cehil’di.
Zaman değişti fakat bazı şeyler hiç değişmedi.. Sende tecelli eden davaya olan düşmanlık gibi!
(1) Sözler – 707
Mert Yeşilyurt