Nurdan Haber

SEVGİLİ PSİKOLOĞUM BEDİÜZZAMAN-20

SEVGİLİ PSİKOLOĞUM BEDİÜZZAMAN-20
01 Ekim 2015 - 10:15

Ay gibi tutulmuştum…

Sevgili Psikoloğum, cebimde korkularım, telaş dolu bavulum vardı… Kasım ve soğuktu… Yağmur tüm hırçınlığı ile yüzümü kamçılıyordu… 80 senesi, gece yarısını on dakika geçmişti… Fatih’te dershanede kalıyordum. Misafir gelecekmiş diye, benim Fındıkzade – Isparta talebe yurduna gitmemi istemişlerdi…  Delikanlılığın mahcubiyeti, sokağa çıkma yasağının korkusu ile soramamıştım: “ Bu saatte nerden misafir gelir ve beni nasıl gönderirsiniz” şemsiyesiz yağmur altında Fatih’den – Fındıkzade – Kızılelma Caddesine; tanımadığım sokaklardan, bilmediğim hedefe yürümeye başlamıştım…

Sokaklarda, caddelerde askerlerin ve bekçilerin düdük sesine karışan “Dur!”sesini duymazdan gelerek, kuytularda, karanlık diplerde gizlenerek, soluklarımı tutarak, öfkemle yasağı yırtarak ilerliyordum… Sadece yağmurun kurşunlarından korunamıyordum… Islanan dışım değil, içimde ıslanmıştı… Öfkem doludizgin beynimin kıvrımlarında koşturuyordu ve sorguluyordum:

“ Bu davranış, hangi vicdana ve hizmete sığardı? Sıkıyönetimin en acımasız şekilde davrandığı ve yasağın olduğu saatte, sokağı göstermek? Nurlar bize bunu değil kardeşliği ve merhameti öngörüyordu”  Erzurum’dan hizmet için, gelmiştim ve o zaman ki düşüncem ile ‘bu inciten değil adeta ezen tavrı yaşamıştım.’ Ay gibi tutulup kalmıştım, güneşin daimi ışığını unutarak… Ne bilirdim arkasında gizlenen aydınlık hakikatleri ve güzellikleri… Bazen sıkıntılar en büyük dersi verir ömür boyu rehber olacak… Görünüş ve hadisenin sıcaklığı hikmetine bakmaya engel oluyor…

Ve kuşkulu, sorgular bakışlar üzerimde yurda girmiştim. Yurt soğuk, ben ıslak üst katta eski bir ranza ve iplikleri birbirine zor tutunan bir battaniyenin altına ıslak parkemle ve öfkemle girmiştim, bende ay tutulmuştu… Sabah nasıl kalktığımı ve gazeteye nasıl gitmiştim hatırlamak istemiyorum… Şunu söyleyebilirim bu hadise öyle bir ders oldu ki; Allah’ın yardımı ile Bahçelievler dershanesinde kalmaya başladığımda, gelen her misafire olması gereken ilgiyi ve yapılması lazım olan hizmeti yerine getirmek nasip olmuştu… En önemlisi de talebelerine Mevla’m hizmet etmeyi nasip etti…

Sevgili Psikoloğum, yurttan sonraki günler de ve gazetede çalışırken, başta Sungur ağabey ve tüm talebelerini yakinen tanıdıkça, onlardaki pırıl pırıl yansımaları görmek ve Nurları hakkıyla yaşamalarında ki ihlâs ve merhametlerinde reçetelerinin tesirine tanık olmak, eserlerine ve davana muhabbetimizi derinleştirdi, küsmeleri bıraktırdı… Gece vakti dershaneden yurda gitmemi isteyenlerden dolayı bende tutulan ay, sadık talebelerin ve varislerin vesile olması ile aradan kırgınlık çekilip, Nurların ışığından kusurlu aynama aydınlığın düşmesini sağlamıştı… Bu hadisenin kazandırdığı bir nimette; yurtta tanıştığım ve halen görüştüğüm Salih Işık kardeşin dostluğu oldu.

 

Şimdi neden bu hadise aklıma geldi diye şaşırıp, düşünmeye başlamıştım… Bazılarının şuuru dışarı salınmış ve ehli küfrün arzu ettiği yere meyil etmekteler… Onlarda ki bu şuuru ayazda bırakan hal, reçetenin hakkıyla anlaşılması gereğini bir kez daha zihnimize derince kazıdı… Kirli Aklın, üzerimizdeki etkisi ve sendeletmesi, istikamette olmakla ihlâs ve sadakatle sağlanacağını eserleriniz ders veriyor… Gereken ders var alınması gereken şuuru Mevla hepimize nasip etsin…

Sevgili Psikoloğum, gerçek Nur Talebelerinde şu anlayışın oluşmasına vesile oldunuz: Dershane adabınız, hizmet tarzınız, tam olarak uygulanmayınca, istikamet ve sadakatte arıza meydana geliyor… Emanetiniz olan ağabeylerin hatırı, baş ve göz üstünde taşınmayınca irtibat kesikliği içtimai hayatta ve hizmette kusurlar, isabetsiz kararlar ve incitmeler olarak geri dönüyor…  Düşüncelerde ki ölçüsüzlük, isabetsiz verilecek karar, Yeni Türkiye’nin yollarına mayın döşemek oluyor… Yeterince düşman varken, gül bile atmamak lazım! Bunları anlamamızı sağlayan harikulade imanınız ve reçeteleriniz Yeni Türkiye ve yeniden yenidünyada kardeşlik zamkına ve kusur aramayan ihlâsa vesile olacaktır inşallah… Her güzel düşüncemizde nurdan tohumlarının olduğunu da hiç unutmayacağız Efendim!

Ay tutulması olmaması için, gölge bırakacak şeylerden uzak kalmalıyız… Bu günler, bizim hakikatler aydınlığına ihtiyacımızın arttığı ve şuuru sokağa salmamamız gereken günler…

Ay’ın çehresi güneşe bakınca ışıl ışıldır ve ışık bir hamlede yırtar tüm karanlıkları…

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )