Nurdan Haber

Bediüzzaman: …Gelecekte bu memlekette büyük hizmetler yapacaklar

Bediüzzaman: …Gelecekte bu memlekette büyük hizmetler yapacaklar
18 Nisan 2017 - 8:47

Bediüzzaman hazretlerini ziyaret eden Isparta İmam Hatip Okulu’ndan bazı nur talebesi

İMAM HATİPLİLER GELECEKTE BU MEMLEKETE BÜYÜK HİZMETLER YAPACAKLAR

Isparta İmam Hatip Okulu talebeleri olarak yaptığımız ziyaretler sırasında Hz. Bediüzzaman bize: “Ben İmam Hatip mekteplerine çok önem veriyorum. Onlar gelecekte bu memlekete büyük hizmetler yapacaklar… İmam Hatip Okulları eski Osmanlı medreseleri gibidir… Osmanlı Devletinin o yükseliş devrindeki büyük ulemanın, âlimlerin yaptığı hizmetleri yapacaklar… O hizmetleri şimdi İmam Hatipler yapacak… Onun için geleceğinizden emin olun, hizmetiniz güzel olacak. Sakın kendinizi küçük görmeyin” diye bizi müjdeleyici sözlerle taltif ve teşvik ederdi.

İsmail Güven

ESKİ MEDRESELER GİBİ İMAM HATİP OKULLARI DA…

Üstad’ımız Bediüzzaman Hazretleri benim İmam-Hatip Okuluna devam edeceğime çok memnun oldu. “Ben bu okulları eski zamanın mübarek medreseleri olarak kabul ediyorum” dedi. Hatta Üstad, İmam Hatip Okulları’nın açılmasını eski medreselerin devamı olarak kabul ediyordu. “Eski medreseler nasıl İslamiyet’e hizmet ettilerse İmam Hatip Okulları da aynı şekilde İslamiyet’e hizmet edecekler” demişti.

Evet, bunu bizzat böyle duydum ben Üstad’tan. O zaman yedi tane İmam Hatip Okulu vardı Türkiye’de. Konya, Isparta, Ankara, İstanbul, Adana, Kayseri ve Maraş…

Ahmed Gümüş

ÜSTAD İMAM-HATİP TALEBELERİNE KARŞI ÇOK ŞEFKAT GÖSTERİRDİ

1959 senesinde, babam beni yanına alarak Isparta’ya götürdü. Bir gece otelde kaldık. Sabahleyin saat 10.00 gibi Üstadımızı şu anda müze olan vakıf evinde ziyaret ettik. O anda kapıda Üstadımızla görüştük. Merhum babam Üstadımıza beni göstererek: “Üstadım emaneti getirdim” dedi. Üstadımız da elini omzuma atarak, beni kucakladı ve başımdan öptü. Ben de elini öptüm.

Üstad bana: “Kur’an-ı Kerim okudun mu?” dedi. Ben de: “Evet Üstadım, Kur’an-ı Kerim ve tecvit okudum, ezberler yaptım ve Arapça okudum” deyince; Babam: “Üstadım! Medresede mi kalsın, hafız mı olsun, yoksa İmam-Hatip okuluna mı gitsin?” dedi. Üstadımız: “Hemen, doğru İmam-Hatip Okuluna gitsin” dedi. Yanımızda bulunan Bayram Yüksel ağabeye dönerek, “Bayram, kardeşim, geçenlerde Konya’dan gelen, İmam-Hatip’e kayıt olan Ahmet gümüş kardeşimizin yanına verin, beraber kalsınlar” diye emir buyurdular.
Üstad İmam-Hatip talebelerine karşı çok şefkat gösterirdi. Bunun için Üstad’ımız bazen tam öğle vaktinde, talebeler yemekten döndükleri sırada, saat 13.00 ile 13.30 arasında, okulun yanından geçerdi. Bütün talebeler de avlu duvarının üzerine çıkarlar ve Üstad’ı selamlardı. Üstadımız da ellerini kaldırarak, “Selamün Aleyküm” diyerek oradan geçerdi. Bu muhteşem manzara bizim bütün arkadaşlarımız tarafından pek çok sevinçle karşılanırdı. Şimdi görüştüğümüz o arkadaşlarımız hala o hatıraları unutamıyorlar, unutulması da mümkün değildir.

Ahmed Emin Sağbaş

İMAM HATİPLİ OLARAK ZİYARETİMİZDEN ÜSTAD ÖYLESİNE HOŞNUD OLDU Kİ…

Isparta İmam Hatip Okulu öğrencileri arasında hizmet bir hayli gelişmiş, çok dikkat çekici bir hal almıştı. Üstad’ı alışılmış sakallı ağabeylerin dışında yeni yeni okul talebeleri de ziyaret etmeye başlamıştı. Bunlardan Hz. Üstad çok memnun oluyordu.

O talebe arkadaşlarla beraber bir gün oturduk Kurban Bayramını tebrik vesilesiyle Hz. Üstad’a iki sayfalık bir mektup yazdık. Sonra bu mektubu topluca gidip Hz. Üstad’a takdim ettik. Üstad bundan öylesine hoşnud oldu ki ben bunu anlatamam. “Maşaallah! Bin Barekallah!” diyor mübarek elleri ile yüzümüzü okşuyor, dualar ediyordu.

Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı

ÜSTAD, ISRARLA İLAHİYAT DEĞİL, “İMAM HATİP” DEDİ

Üstad’ı Emirdağ’da ziyaret ettim. Zübeyir Ağabey: “Üstad’ım, bu Veli İlahiyat Fakültesinde okuyor” dedi. Hz. Üstad: “Maşallah, İmam Hatip’te okuyor” dedi. Zübeyir ağabey: “Üstad’ım İlahiyat Fakültesinde okuyor” dedi tekrar. Hz. Üstad da: “Maşallah, İmam Hatip’te okuyor” dedi tekrar. Bu tekrar üç kere oldu. Üstad hep aynı şeklide söyledi. Allah, Allah Zübeyir ağabey, İlahiyat diyor, Üstad İmam Hatip diyor diye hayret ettim. Tabi Üstad’ın her sözünde derin manalar var…

Ben bunu sonradan şöyle yorumladım; o zaman İlahiyat Fakültesini dini tahrip etmek için açmışlardı. Hep menfi profesörler vardı. Onların işleri güçleri hocalara çatmak, Üstad’ın aleyhinde konuşmaktı. İmam Hatipler ise daha samimi olarak açılmıştı.

Veli Işık Kalyoncu

Kaynak: Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor kitapları

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )