RAYLARDA DA NAMAZ

2. EL FESTİVALİ

ÇOCUKLAR CAMİDE

Tramvay güzergahında namazını kılan delikanlı böyle dedi

“Mecbur kalsaydım raylarda da kılardım”

Saf ve temiz bir inancın tezahürü.. Namazını vaktinde kılmak, geçirmemek amacıyla ilk bulduğu yerde çimler üzerinde namazını kılmış Çünkü o biliyor ki yeryüzü bir mescit her yerde namaz kılınabilir.

Sorulduğunda verdiği bu cevap ise Allah’a karşı samimi bir kul olduğunu gösteriyor ve “Zerre kadar ihlaslı bir amel batmanlarla Halis olmayana tercih edilir” ifadesine en güzel örneği teşkil ediyor.

Bu hareketi bir insan kasıtlı yapsa Riyakarlık olur sevap yerine belki günah kazanır.

Ama bu namaz samimi bir duygu ile “namazım geçmesin, kazaya kalmasın” düşüncesiyle yapıldığı için halisane bir ibadet olmuştur.

İşte bu ibadet gerçekten kıymetlidir

SARIYER’DE 2. EL FESTİVALİ

Artık “bit pazarı” yerine 2. el Festivali diyeceğiz

Toplum modernleştikçe her şey gibi yanlış isimler de düzeltiliyor.

Aslında bunu Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri yüz sene önce, Peygamber Efendimiz (asv) 1400 sene önce uygulamış/uygulatmış.

Öncelikle İnsanlara verilen yanlış isimler düzeltilmiş. Bu hususta bir hadisi şerif biliyorum isimlerin Eğri büğrü çağrılmaması lakap takılmaması yönünde…

Mesela Ziver ismi Zübeyir olmuş “eşek” ismi “işlek” olmuş. Bediüzzaman Hazretleri eşekleri kastederek “bu hayvanlar bu ismi hak etmiyor çok çalışkan oldukları için onlara İşlek demeliyiz” diyor.

Bundan 100 sene önce Bizim memlekette Her insanın bir lakabı vardı. Lakabıyla söylenmezse kimse tanımazdı. Oysa bu lakapların çoğu gayet çirkin idi. Sanırım şimdi kimse lakapla anılmıyor.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

İslam’ın 1400 sene önce uyguladığı bir kuralı insanlar Medenileşince hatırlayıp uyguluyor. Öyle de olsa güzel bir gelişme.

CAMİYİ ÇOCUKLAR KİRLETİR Mİ?

Her Ramazan teravih nedeniyle çocuklar mutlaka tartışma konusu olur.

Çocukların cıvıl cıvıl olması biraz da gürültücü olmaları yaşlıların pek hoşuna gitmez. İlla ki bir olay yaşanır ve basına akseder basın da bunu bir şekilde diline dolar.

Maalesef bu sene bu tartışmaların en acısını yaşadık. Caminin birinde çocukların gürültüsünü önlemek için bir tedbir düşünülmüş ve onlara özel bir bölüm hazırlanmış Ebeveynler namaz kılarken çocukların orada oynamaları ve zaman geçirmeleri için bir ortam hazırlanmış. Keşke tüm camilerde bu uygulama gerçekleşse.

Tek kusuru var (bir çok kişiye göre belki kusur da değil) o da; kız çocukları ile erkek çocukları ayrılmamış.

Televizyonda program yapan “sözde” din adamlarından biri de bu durumu diline dolamış. Çocukların bir arada olmalarını güya eleştirirken çok garip ifadeler kullanmış (burada yazmaktan haya ettiğim ifadeler)

Basın boş durur mu? Hemen mal bulmuş mağribi gibi atlamış. Adama söylemediklerini bırakmadılar.

Aslına bakarsanız basını bu defa çok da haksız bulmuyorum. Sen eline bu kadar büyük bir koz verirsen o da haliyle vazifesini yapar.

Bu din adamının fark edemediği bir husus var. Bu çocuklar zaten dışarıda akşama kadar her alanda beraberler kötü bir iş yapacaklarsa bunu camide neden yapsınlar? Yer mi yok? zaten her yer onların; okulda, evde, mahallede, sokakta kimsenin bir şey dediği yok ki; gelip camide yanlış bir şey yapsınlar.

Aksine camiye geldiklerinde büyüklerin (kadın erkek) birbirinden ayrı ibadet ettiklerini görmeleri bile çok önemlidir. Bunun farkına varmaları onların kafasında bir soru işareti bırakacaktır veya en azından bunu öğrenmiş olacaklardır.

Be adam; bu ülkeyi bilmez misin? Basını hiç mi tanımadın? Sen ne diye kalkar maksadını aşan ifadeler kullanırsın? Allah sana basiret versin.

Her neyse bu konuda fazla konuştuk. Sanırım o kişi de iyi bir ders almıştır.

Temennimiz her zaman camilerin ve ibadetlerin güzel taraflarının konuşulmasıdır.

Nurettin Huyut
05.06.2017