İndi düşler gibi yüzlere ölüm; Ilık, tatlı, sevinç veren. Rabb’im, hissettik, hissettik: Ölüm meleğiydi bu geçen! Hayâta gelişin bir yolu varsa, Gidişin de öyle tek yolu gerek. Rabb’im, Azrâîl mi O, G...
Güneş batıyorken akşam Şu karşı yamaçta görünen, Mor bir renge bürünen Küçük, kerpiç evde olsam! Dünyânın gürültüsünden uzak; Ne radyo, ne televizyon! Derde – tasaya son. Bir köşeye uzanarak, Güneş b...
ÇOCUKLARIMIZ Şu, elinde bebek, dolaşan kız, Şu, topla oynayan oğlan.. Hepsi mâsum, sevimli; hepsi can… Kimi birlikte oynuyor, kimi yalnız. Kimi akıllı – uslu, kimi afacan. Bu şımarı...
Ey insanlar, durmayın, yiyin birbirinizi! Büyütün hırsınızı, kusun hep kininizi! Savaşın zayıflarla; ezin, döğün, öldürün! Kin fidanları ekin; geliştirin, sürdürün! [table id=9 /]...
BİLMİYORUM Nedir, Rabb’im, rûhumdaki bekleyiş? Neyi, bilmem, gönlümdeki özleyiş? Neden içimdeki sonsuz heyecân? Rûhumda, kalbimde ne kıpırdanan? Mevsimler değişir, yıllar değişir; Kafamda bin fikir bü...