Kur’an hesabına verilen müjdelerin çiçekleri dünyanın her tarafında açmaya başladı elhamdülillah. Dünyanın şarkına seyahat edip hidayet güneşi Kur’an’ın etrafında halelelenip Nur dersleriyle rızaya ve cennete koşan bahtiyarlardan bir demetçigi bizlere bu yazısında takdim eden yazarımız o kadar samimi duygular ifade etmiş ki bir solukta okunuyor. Bizler için dünyanın her yerinde mesuliyet var olduğunu ihtar eden bu yazıyı okuyup da bu Nur kervanına iltihakı arzu etmeyen kendi nefsine, kalbinin kasavetine ve gafletine itap etsin. Bizlere de Allah c.c. hidayete muhtaç olanlara, imanı bilmeyenlere ihtiyacını hissedenlere vasıta ve vesile olmayı nasip etsin.  Bu hizmetlerle rızasına nailiyet ihsan eylesin amin.

Nurdan haber

 

Yaklaşık iki ay önce izlediğim (Mektuplar-Filipinler Hizmeti ) isimli belgeselle hayal ve hizmet dünyama açılan bir kapı.

Daha önce adını duyduğum ama yerini haritada bilmediğim bir ülkeden gelen güzel haberlerin ruh dünyamda aks etmesi ve o güzel islami hizmetleri yerinde görmek arzusu ..

Sonra Muhammed Rıza kardeşimle irtibat ve nihayet o iklime kavuşma güzelliği.

Uzaklardan duyulan sesler her zaman gönül dünyamızda yerini bulamıyor, belki sadece “iyiymiş” demekle yetiniyoruz. Bazen de dua ediyoruz.

Ama uzakları yerinde görmek lazım.

Evet Filipinlerde çok samimi, gönülden, coşkun bir Risale-i Nur hizmetini yerinde gördüm.
20 Şubat akşamı İstanbuldan başlayan yolculukla Önce Katar sonra Filipinlerin başkenti Manila’ya ulaştım. Toplamda 12 saat uçak yolculuğu.

Manilada Risale-i Nur Medresesinde bir gece kalıp Müslümanların yoğun bir şekilde yaşadığı Mindanao Adasında Cagayan de Oro şehrine uçakla geçtim.

Filipinlerin nüfusu yaklaşık 100 milyon. Fakat 300 yıllık İspanyol sömürgesi döneminde Müslümanlar gördükleri katliamlardan baskılardan ve zorla Hristiyanlaştırma politikaları karşısında bu Mindanao bölgesine yerleşmişler. Dolayısıyla Müslümannüfusu ülkenin % 5 i gibi.Yaklaşık 5 milyon.

Havaalanında Muhammed Rıza kardeşim ve iki Filipinli genç beni karşıladı. Filipinli gençleri daha önce görmediğim ve tanımadığım halde yüzlerindeki nur ve samimi tebessümleri hemen kaynaşmamıza vesile oldu.

Yaklaşık 5 gün kaldığım bu bölgede birinci gün Muhammed Rıza kardeşin rehberliğinde Capitol Üniversitesinde 3 Kültüre ait eserlerin sergilendiği müzeyi gezdik. Müslümanlara ait çok kıymetli eserler var bu müzede.

En çok ilgimi çeken şey sultanın yatağının üzerinde tavana asılan Kelime-i tevhidin işlendiği Kabe motifinin yer aldığı örtü. Sultan yatağa sırtını verince gözlerine ilk görünen kabe oluyor.

Osmanlı sultanları da kabeyi resmettirerek o mübarek mekanlara duydukları özlemi gidermeye çalışmışlar.

Yine Mormon Kiliseleri Kuzey Mindanao Baş Papazı Prof. Dr. Quividio Originesle tanışıyoruz. Kendisi Muhammed Rıza vasıtasıyla Risale-i Nurla tanışmış ve 5 eseri tercüme etmiş. Derslerin müdavimi..

Burada medreselerde dersler İngilizce olarak takip ediliyor. İngilizceyi belli bir seviyede bilmem bana çok fayda sağladı. Hem dersleri takip etmek hem de yeni Müslüman olmuş Filipinli gençlerle hemhal olmak.

İkinci gün Ilıgan adlı bir şehre gittik. Burada iki adet dershane var. Biri Said kardeşin ilgilendiği erkekler dershanesi diğeri de hanımlara ait.

Cuma namazını yolda bir camide kıldık. Namaz çıkışı bize selam veren tebessüm eden samimi Müslümanların kalplerindeki güzelliği simalarından okuyoruz.

Hızlı bir programla Müslümanların yoğun bir şekilde yaşadığı Maravi’ye doğru devam ediyoruz. Burada bir İslam üniversitesi ve içinde bir müze var. Heyecanla müzeye yöneliyor ve ikinci katta Cennet Mekan Sultan Abdulhamit Han tarafından 1893 te gönderilen Kur’an’ı görüyoruz.

İkindi namazını, derse gelen 5 samimi üniversite talebesiyle dershanede kıldık. Hafız Rafi kardeşin okuduğu ders sonunda Türkiyeden getirdiğimiz selamları iletiyor ve Risale i Nura ait güzel hatıralar anlatıyoruz.

Evet 12,000 km uzaklarda bu samimi gençlerin çoğunluğu yeni Müslüman olmuş. Ve İngilizce Risaleler ile imanlarını kurtarmışlar. Gözleri ışıl ışıl parlıyor. Üstadımızın “ Kuranın sönmez ve söndürülmez bir nur olduğunu bütün dünyaya isbat edeceğim” ve Risale i Nuru dünyaya okutturacağım sözünün tahakkukunu buralarda çok iyi anlıyoruz.

Evet Üstadımızın ufku çok geniş, gayesi çok yüce, hayal dünyası sadece Kuran ve Kurana hizmet olmuş. Ne kadar bahtiyarız ki böyle bir üstada talebe olmuşuz…

Risale-i Nur’u Okumanın Ehemmiyeti Barla Lahikası

Akşam namazı için durduğumuz camide benim emekli subay olduğumu öğrenen yaşlı birisinin ayağa kalkıp beni samimiyetle kucaklayıp ”Sen benim kardeşimsin” sözü beni 20 yıl öncesine götürdü. Üniforma ile ikindi namazını kıldığım Diyarbakır Silvan da namaz çıkışı beni kucaklayıp “oğlum bu günleri çok özledik“ diyen yaşlı amca ile aynı hissiyatta olduklarını gördüm. İslamiyet ne güzel bir din, farklı ruhları ortak noktada buluşturuyor. Elhamdülillah …

Ertesi gün ismi gibi kendi de Can olan Hasan Can kardeşin refakatinde şehit Hafız Cevdet Baybaranın kabrini ziyaret ediyoruz. İçimizde hüzün ve burukluk. Diğer taraftan böyle kudsi hizmetlere vesile olması noktasında tebrik ediyoruz. Fedakarlığın derecesini anlamaya çalışıyoruz.

Akşamleyin dershanede 30.Lem’a’dan İsmi Adl nüktesi okundu ve mütalaa edildi. Herkes pür dikkat derse müteveccih. Lisanlar farklı ama manalar aynı tesiri gösteriyor buralarda..

Son akşam derse yetişmek için acele ediyoruz. Baktık ki 9.Lemayı açmışlar bizi bekliyorlar. Dediler “abi bize burayı izah et.” Fesübhanallah! Filipinli gençler bu ince ve dakik risaleyi nereden düşündüler.

Malumunuz latincede bu risale yok. Sadece Osmanlıca da ve bir de latif nükteler adında neşredildi.

Kaderin ince bir cilvesidir ki ben seyahat öncesi bu lemayı birkaç defa mütalaa etmiştim.

Bu samimi gençlerin gizli ihtiyacını bilen kader, beni oralara sevk etti. Ben de izni ilahi ile anladıklarımı paylaştım. Hem ben mahcup olmadım hem de onların bize karşı hüsnü zanları zedelenmemiş oldu. Elhamdülillah.

Evet dolu dolu 5 günün ardından ayrılık vakti gelmişti.

Fakat henüz gidemediğim ve göremediğim pek çok hizmet mahalli var. Zira üç dört şehirdeki hizmetleri görme imkanım oldu.

Fakat iki medrese ve bir yetimhanenin olduğu Zamboanga ya gidemedim.

Badilan adasında yüze yakın talebenin okuduğu Medresetüzzehra adında okulumuz, yetimhane ve medresemizi göremedim.

Barla Medresesinin yer aldığı Kuruan’a gidemedim.

Okuma programları için kullanılan ve hizmete vakfedilmiş Nur adası da bir sonraki ziyaretimize ertelemek zorunda kaldığım yerler.

Bir dahaki sefere daha uzun kalmak üzere kardeşlerime selam verip ayrıldım.

Evet ayrılık dedim fakat Üstadımızın Hulusi abiye ifade ettiği gibi ”Mabeynimizdeki münasebet ve uhuvvet inşallah halis ve lillah için olduğundan zaman ve mekanla mukayyed olamaz” yine “Mezhebimizde (mesleğimizde) firak yok. Sen nerede bulunsan şu kardeşin ile ellerinizdeki sözler vasıtasıyla sohbet edebilirsin.(Barla Lah.)
Evet bundan sonra her risale okuduğumda Filipinli gençlerin samimi hissiyatıyla okumaya çalışacağım ve ellerimi dergahı İlahiye açıp dua ettiğimde Filipinlerdeki kardeşlerimi de en kalbi ve samimi dualarıma ortak edeceğim. Çünki hissiyat müşterekliği her şeyi farklı kılıyor. Uzakları hissedemezsiniz ancak yaşarsınız.

Başta demiştim: buralarda çok samimi ve coşkun bir hizmet gördüm. Muhammet Rıza kardeşin etrafında kenetlenen ruhlar, tam bir şahs-ı manevi hükmüne geçmişler, bütün kuvvetleriyle Türkiyeye dua ediyorlar ve himmet bekliyorlar.

Gelin bu coşku ve güzellikleri siz de yaşayın. Çok uzak değil yeter ki siz gönlünüzü açın…
Evet uzakları anlamak ve anlatmak zor. Ama yerinde görmek lazım..  15 Mart 2017

Kardeşiniz
Ömer Faruk İLHAN

Kaynak: NurdanHaber