Nurdan Haber

Bediüzzaman’ın Sakal Meselesi

Bediüzzaman’ın Sakal Meselesi
12 Nisan 2017 - 6:10

Sakal Meselesi:

Bediüzzaman’ın kendi ifadeleri ile:

“Bu bir sünnettir, hocalara mahsus değil. Bu millette, yüzde doksan sakalsız olanların içinde küçükten beri sakalsız bulundum. Bu yirmi senedir bana resmi hücumlarda bazı arkadaşlarımın sakallarını kestirmeleriyle, benim sakal bırakmadığım, bir hikmet, bir inâyet-i İlahiye olduğunu ispat etti. Eğer sakal olsaydı, tıraş edilseydi, Risale-i Nur’a büyük bir zarardı. Çünkü ölecektim, dayanamayacaktım.”

“Bazı âlimler, ‘Sakalı tıraş etmek câiz değildir.’ demişler. Bundan maksatları, sakalı bıraktıktan sonra tıraş etmek haramdır, demektir. Yoksa hiç bırakmayan, bir sünneti terk etmiş olur. Fakat bu zamanda, dehşetli pek çok büyük günahlardan çekinmek için, bu sünneti terketmeye karşılık, Risale-i Nur’un irşâdıyla, yirmi sene tek başına hapis hayatı gibi işkenceli bir hayat geçirdik, inşâallah o sünnetin terkine bir kefârettir.”

“Hem bunu kat’iyen ilân ediyorum ki: Risale-i Nur, Kur’ân’ın malıdır. Benim ne haddim var ki, sahip olayım, tâ ki kusurlarım ona sirayet etsin. Belki o Nur’un kusurlu bir hâdimi ve o elmas mücevherat dükkanının bir dellâlıyım. Benim karmakarışık vaziyetim ona sirâyet edemez, ona dokunamaz. Zaten Risale-i Nur’un bize verdiği ders de, hakikat-i ihlas ve benliği bırakmak ve dâima kendini kusurlu bilmek ve kendini beğenmemektir. Kendimizi değil, Risale-i Nur’un şahs-ı mânevisini ehl-i imana gösteriyoruz. Bizler, kusurumuzu görene ve bize bildirene -fakat hakikat olmak şartıyla- minnettar oluyoruz, ‘Allah razı olsun!..’ deriz. Boynumuzda bir akrep bulunsa, ısırmadan atılsa nasıl memnun oluruz, kusurumuzu -fakat garaz ve inat olmamak şartıyla ve bid’âlara ve dalâlete yardım etmemek kaydıyla- kabul edip minnettar oluyoruz.” (1) 

 

 

 

Hac Meselesi:

 Genç yaşında iken, Şam’a kadar gittiğini biliyoruz. Şam Emevi Camiinde, on bin kişinin katıldığı bir topluluğa hitap etmiştir. Ancak o sırada hacca gidip gitmediğine dair bir bilgiye sahip değiliz.

Sonraki hayatı ise hapis, tarassut ve sürgünler ile geçtiği için ve ayrıca şahsına ait maddi bir geliri de olmadığı için gidememiştir.

Dipnotlar:

(1) bk. Emirdağ Lâhikası – I, (24. Mektup)

(2) bk. Deylemî, Firdevsu’l Ahbar, I, 310; Kenzul Ummal, h. no: 30789; İbn Cevzi, Mevzuat 2/278

(3) bk.  Levami-ül Ukul Şerhi, I/173.

(4) bk.  Emirdağ Lâhikası – I/24. Mektup.

Makale Yazarı:
Yusuf Sıddık
Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )