Bismillahirrahmanirrahim

Şüphesiz ibadetlerimizi Allah istediği, emrettiği için yaparız,
hikmetlerinden dolayı değil,
o hikmetler ibadetlerin yapılması sırasında ortaya çıkar
namaz kılan insan dinç olur mesela,
günde beş kere tüm vücudunu hareket ettirir,
bu bir hikmettir ama dinç olmak için namaz kılınmaz
öyle olsa ibadet olmaz,
veya perhiz yapmak için oruç tutulmaz,
öyle olsa sadece aç kalınır,
ama Allah emrettiği için aç kalınırsa,
o zaman hem ibadet yapılmış
hem hikmete mazhar olunmuştur.

Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim’ Aleyhisselam in kıssası vardır
“ölüleri nasıl dirilteceksin” diye sormuştur Allah’a
“inanmıyor musun?” diye cevap almıştır
“inanıyorum Ya Rabb, ama kalbim tatmin olsun diye” der karşılık olarak

Cenab-ı Hak bir peygamberinin ağzından, dilinden
ümmet-i Muhammed’e – aleyhisselatu vesselam
kıyamete kadar okuyacağı Kur’an’ı bu şekilde indirmiş
demek ki bize şunu bildiriyor;
insan anlamakta güçlük çektiği
hikmetini kavrayamadığı konularda
kalbi tatmin olsun diye soru sorabilir
itiraz maksadıyla değil
kabul etmemek maksadıyla değil
amenna inanıyorum, bu dinin esasıdır,
Allah’ın emridir,
uyguluyorum
ama kalbim teskin olsun,
içimde daha iyi yer etsin,
vicdanımın daha rahat olsun diye,
bi hikmeti varsa bilmek isterim
bir açıklama isteyebilirim,
bir hikmet olması ya da olmaması inancı değiştirmeyecek,
ama varsa bir hikmet
bilmek isterim
peygamber aleyhisselam Allah’a cc. sormuş
Rabbimiz de ona izah etmiş,
öyleyse Cenab-ı Allah bu olayı bize Kur’an da anlattığına göre
biz de bu kıssa dan ders alabiliriz,
bunun bi sakıncası yok,
öyleyse biz müslümanlar;
ben söylendiği gibi günde beş vakit namaz kılmayı aynen kabul ediyorum
ve kılıyorum da
ama bunun bir hikmeti varsa
bilmek isterim
yoksa da yoktur,
ama varsa bilmek isterim diyebiliriz;

işte üstadımız 9.söz de bu konuya değinmiş,
ve izah etmiştir;